HDP Seçim Takip Koordinasyon Merkezi Sözcüsü ve YSK temsilcisi Mehmet Rüştü Tiryaki, açıklanan verilere ilişkin olarak, “Muhalefetin oy oranının yüksek olduğu yerlerde veri akışını engellemeye çalışıyorlar” açıklamasını yaptı.
Tiryaki, "Gecenin ilerleyen saatlerinde tablo yavaş yavaş şekilleniyor. Birkaç hususa özellikle dikkat çekmek istiyoruz. Birincisi, sıklıkla vurguladığımız gibi Anadolu Ajansının akşamdan beri yürüttüğü kumpasın çöktüğünü artık herkes biliyor. Daha önce de söyledik; yüzde 60’larda başlamışlardı, şimdi yüzde 50’nin altına indiler. Ve kendileri de seçimin ikinci tura kalacağını söylemeye başladılar açık ara kazanacaklarını söylerken. Hala sisteme girilmemiş oylar var ve bu rakam öyle sanıldığı kadar küçük değil. YSK Başkanı Ahmet Bey hızla yüklendiğini söylüyor. Ama YSK’nın verilerine göre hala sisteme girmemiş oy sayısı yüzde 30 civarında. Siyasi partilerle paylaşılan verilere göre söylüyorum bunu. Bunun bir nedeni emin olun itirazlar." dedi.
Tiryaki şu ifadeleri kullandı:
"Sanıldığı kadar itiraz yok deseler de öyle değil. İstanbul’da oy kullanan seçmenlerin yüzde 75’nin verisinin girilmemesinin tek nedeni emin olun budur. İtirazlarla süreci yavaşlatmaya çalışıyorlar. İtirazlarla özellikle muhalefetin oy oranının yüksek olduğu yerlerde sistemi yavaşlatmaya, verilerin akışını engellemeye çalıştıklarını söyleyebiliriz. Bu yüzden arkadaşlarımızdan, muhalefet partilerinden, sandık kurulu üyelerinden, ilçe seçim kurulunda çalışan arkadaşlarımızın tamamından rica ediyoruz; sandıklara sahip çıktıkları gibi ilçe seçim kurulundaki birleştirme işlemlerine de eşlik etsinler. İtiraz edilmiş sandıklara mutlaka sahip çıksınlar. Sayım işlemlerine eşlik etsinler. Gerekirse bugün sabaha kadar uyumayacağız. Muhalefetin görevlendirdiği toplam 650-700 bin görevlinin hiçbirinin uyumamasını, sandıklara ve ilçe seçim kurulundaki birleştirmelere eşlik etmesini istiyoruz."
"Geleceğimiz için uykumuzdan feragat edelim, sandıklara sahip çıkalım"
AKP bir yandan başka manipülasyonlar yapıyor. Seçimi kazanmış gibi kutlamalar yapıyor. Bunun hiçbir arkadaşımızda yılgınlık yaratmasını istemiyoruz. Bu bir seçim. Elbette her bir siyasi parti bu seçimlerin sonucuna kendisini hazırlar. Fakat biz bitti demeden bunun bitmediğini, açıkladıkları seçim sonuçlarının hiçbirinin doğru olmadığını hep birlikte göreceğiz. Emin olun sabaha kadar bu rakamlarda çokça şey değişecek. Ne sanıldığı gibi 300’ün üzerinde milletvekiline sahip olacaklar ne de söyledikleri gibi ilk turda bu seçimi kazanmış olacaklar. Gerekirse sabaha kadar uyumayalım. Geleceğimiz için uykumuzdan bir gün feragat edelim ve sandıklarımıza sahip çıkalım, ilçe seçim kurullarındaki birleştirme işlemlerine eşlik edelim. Sosyal medyada görüntülerini görmüşsünüzdür. Yüzlerce sandık kurulu başkanı ilçe seçim kurullarına girememiş durumda, halen oy torbalarını teslim edememiş durumda, rakamlar girilmemiş durumda. Eğer sabaha kadar sandıklara sahip çıkarsak, sonuçlara sahip çıkarsak bu manipülasyona geçit vermemiş olacağız.
Soru: Mansur Yavaş ikinci tur ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi. Sizin elinizdeki veriler ne söylüyor?
"İlk turda sonuçlanacaksa muhalefetin zaferiyle sonuçlanacak"
Bizim elimizde sandık sonuç tutanaklarının yüzde 100’ü olmadıkça tam olarak bir açıklama yapmayacağımızı söylemiştik. Henüz bunların tamamı sistemimize ulaşmadığı için bu konuda bir açıklama yapmak istemiyorum. Ama şunu açıkça söyleyelim, yüzde 60’la başladıklarına hepimiz tanıklık ettik ve şu anda yüzde 49 gösteriyor AA. İktidarın sözcüleri de seçimin ikinci tura kalabileceği yönünde cümleler sarf etmeye başladı. Oysa yüzde 60 iken bu kadar kuşku ile değerlendirme yapmıyorlardı. Elbette ikinci tura kalabilir ama biz hala sabaha kadar sürecek sayım işlemlerinden, sisteme girişlerden sonra birinci turda bitebileceğini ve birinci turda bitecek derken Kılıçdaroğlu’nun kazanabileceğini söylüyoruz. İstanbul’daki oyların 4’te 3’ü henüz sisteme girmemiş durumda. YSK sistemine girmeyen yüzde 30’luk bir oy var ve bunların büyük bir bölümü de büyük şehirlerde ve kent merkezlerinde. Dolayısıyla sabaha kadar rakamlar değişebilir. 300’ün üzerinde milletvekili ile Meclis’e gireceklerini söylüyorlar, bu değişebilir. İlk turda seçimin sonuçlanması mümkün ve eğer ilk turda sonuçlanacaksa emin olun Erdoğan’ın zaferi ile değil muhalefetin zaferiyle sonuçlanacak.
"Şu anda açıkladıkları sayılara göre bölgede herhangi bir milletvekili kaybımız söz konusu değil"
Soru: Vekil sayınız düştü mü? 70-80 civarında bir vekil beklentiniz vardı. Şu anki tabloyu nasıl görüyorsunuz?
Şu anda açıkladıkları sayılara göre bölgede herhangi bir milletvekili kaybımız söz konusu değil. Hakkari’den Ağrı’ya, Şırnak’tan Antep’e kadar bir vekil kaybımız söz konusu değil. 2018’de kazandığımız kadar milletvekili kazandığımızı bu veriler söylüyor. Büyükşehirlerdeki verilerde ciddi eksikler var. Büyükşehirlerde milletvekili sayımızın daha düşük olduğu söyleniyor. Örneğin İstanbul’da 2018 seçimlerinde üç bölgeden 12 milletvekili çıkarmıştık. Şimdi bu verilere göre, milletvekili sayımızın 7 veya 8 olduğunu söylüyorlar. İzmir’de milletvekili sayımızın azaldığını söylüyorlar veya Kocaeli ve Ankara’da milletvekili sayımızın azaldığını söylüyorlar. Özellikle bölgede bu verilerle birlikte bir milletvekili kaybımız yok. Oy oranımızın bu rakamların üzerinde olduğunu tahmin ediyoruz. Şu anda YSK’nın verilerine göre yüzde 9 küsur görünüyor oy oranımız. Yüzde 10’un üzerinde bir oy oranıyla kapatacağız. Özellikle büyükşehirlerde oylar sisteme girildikçe milletvekili sayımızın da bunun üstünde olduğunu hep birlikte göreceğiz.
Soru: Deprem bölgelerinde yaşanan ihlaller var mı? Sizin elinize ulaşan bilgi var mı?
Önce şunu söyleyeyim. Bu akşamki değerlendirmelerimiz içerisinde seçim güvenliğinin son aşamasıyla ilgili değerlendirme yaptık. Sadece Anadolu Ajansının yaratmak istediği manipülasyonları ortadan kaldırmak için pek çok açıklama yapmak zorunda kaldık. Oysa seçim güvenliği dediğimiz şey seçimin objektif bir şekilde yürütülmesidir. Bakın Türkiye’de seçimin finansmanı ciddi bir sorundur. Basın yayın organlarının, basın yayın araçlarının radyo ve televizyonların bütün siyasi partilere eşit davranması seçim güvenliği açısından en önemli unsurlardan biridir. Seçim takvimi işlediği günden bu yana iktidarın nasıl kamu olanaklarıyla seçim kampanyası yürüttüğüne tanık olduk. Merkez medyanın muhalefete nasıl kapalı olduğuna tanık olduk. Adeta iktidarın borazanlığını yaptı merkez medya. Biz bu eşitsizliklerden sonra bir de seçim günü Anadolu Ajansının manipülasyonlarıyla başa çıkmak zorunda kaldık. Halen halkımızı uyarmak zorunda kalıyoruz.
Deprem bölgesinde durum da bundan farklı değil. En az 1 milyon 600 bin seçmenin yaşadığı kentlerini terk etmek zorunda kaldılar. Bu seçmelerin bulundukları yerde oy kullanmalarını sağlamak için ne YSK ne de siyasi iktidar herhangi bir sorumluluk üstlenmedi. YSK benim bu konuda ne görevim ne de yetkim var dedi. Siyasi iktidar da seçmenlerin taşınması, oy kullanabilmesi için herhangi bir olanak yaratmadı. Muhalefet partileri o sınırlı olanaklarıyla on binlerce seçmeni deprem bölgesine taşıdı. Vatandaşlık haklarını kullanmaları için, oy kullanabilmeleri için İstanbul, Antalya, Adana, Mersin, Aydın, Muğla’dan, pek çok kentten on binlerce seçmen muhalefetin yarattığı olanaklarla deprem bölgesine gidip oy kullanmak zorunda kaldı. Ama buna rağmen halen tartışmalı pek çok işlem yaşandığını gün boyunca gördük. Dolayısıyla biz bütün bu eşitsizliklerin üzerine bugün verilerin kamuoyuyla paylaşılması konusundaki sıkıntıları gidermek için açıklama yapmaya çalışıyoruz. YSK’nın açıklayacağı veriler tek başına kamuoyunu tatmin edebilmeliydi. Maalesef YSK verileri, halen sisteme girmemiş, üçte bir kadar oy var. Anadolu Ajansı eliyle iktidar büyük bir manipülasyon yarattı ve biz bugün onunla başa çıkmaya çalışıyoruz. Bence kamuoyu da Anadolu Ajansının ne kadar büyük manipülasyon yarattığını ve kamuoyunu yanlış yönlendirdiğini gördü. Yüzde 60’la başladı yüzde 40 küsurla devam ediyorlar. Emin olun sisteme oyların yüzde 100’ü girdiğinde bu rakamın yüzde 49 olmadığını hep birlikte göreceğiz.