Alevilik konusunda çok sayıda araştırması olan HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, partisinin son grup toplantısında 'kılıç artığı' ifadesiyle tartışma yaratan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye, “Kılıç artığı Aleviler için kullanılmıştır. Bu ifade ayrıştırır” uyarısında bulundu.
Yavuz Sultan Selim’in bugünkü tanımıyla özel kalemi olan Hoca Saadettin Hoca Efendi’nin bu ifadeyi ilk kullanan kişi olduğunu hatırlatan Doğan, “Bahçeli bu sözlerini düzeltebilir. Çünkü Aleviler bu ifadeyi hiç haketmiyor. Devlet Bey gibi birikimli bir insanın konuşabileceği bir ifade olarak görmüyoruz” dedi.
“Bu tamamen Devlet Bahçeli’nin kelime yetersizliğini ve ne kadar bilinçaltında ötekileştirme düşüncesiyle karşı karşıya olduğunu göstermektedir” diyen Doğan’ın değerlendirmeleri şöyle:
“Bu ifadeyi Devlet Bahçeli’nin aynı zamanda bilgi birikimine sığdıramadım. Aleviler bu sözü çok iyi değerlendirecektir. Bu ifade ayrıştırır. Bahçeli bu sözlerini düzeltebilir. Çünkü Aleviler bunu hiç hak etmiyor. Bu ülkede birlikte yaşam arzusunu ortaya koyan Alevi inancı ve öğretisinin böyle bir özensizliğe ve saygısızlığa uğraması doğru olmamıştır. Devlet Bey gibi birikimli bir insanın konuşabileceği bir ifade olarak görmüyoruz. Alevi inancı ve öğretisinden kendilerini uzaktan tutan insanların bu tür muamelelerle karşılaşacağına iyi bir örnektir hiçbir inancın ve öğretinin birbirine üstünlüğü yokken bazılarının kendilerini gizlemesi de bu son yaşananı engelleyemediğini hep beraber görmüş olduk.”
Behçeli ne demişti?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi'nin "AK Parti önemli oranda Kürt seçmene sahip olduğu için MHP ile mesafesinde dikkatli olması lazım" ifadesiyle ilgili olarak son gurup toplantısında şöyle demişti:
“Biz mütareke basınının kalem bıraktığını düşünürken, hala kalemini nefret silahı gibi kullananları da fark etmemiş, edememişiz. Bab-ı Ali yokuşunda dip bucak asıl maksadını saklayan ve kafasındaki bulanıklığın esiri olan bir şahsın geçen hafta ardı arkasına yazdığı makaleler ibret ve esef vericidir. Bu zatın şuursuz ve ucube sözleri bizim nezdimizde küçücük kalmaya, ufalanmaya, çiğnenmeye mecbur ve mahkumdur. Tam bir inançla söylüyorum ki; MHP’yi Kürt kardeşlerimizin karşısında gösteren, bu bahaneyle kaleminden zehir damlayan her kim varsa hem bölücü hem de su katılmamış bir Türkiye düşmanıdır. Bu kalem ve kılıç artığı şahsın MHP’ye menfi tutumu hadi bellidir diyelim; peki AKP’ye dost mu, yoksa hasım mıdır? Bu sorunun cevabı ise belirsizdir."
