Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) "Emek bizim, söz bizim" çağrısıyla İstanbul Tabip Odası tarafından sağlık sistemindeki sorunlara ve hekimlerin isteklerine dikkat çekmek için dün Kadıköy'de başlatılan ve Ankara'da son bulacak olan 'Beyaz Yürüyüş', bugün Kocaeli'ye ulaştı. Karanlığa karşı yürüyen beyaz önlüklüler bugün 12.30’da Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde meslektaşları tarafından karşılandı.
"Hekimlik değerleri derinden sarsıldı"
Gazete Duvar'dan Cansu Albayrak'ın haberine göre, karşılamada Kocaeli Tabip Odası Başkanı Ömer Ardaman tarafından bir basın açıklaması yapıldı. Ardaman, “Neoliberal politikaların sağlıkta çöküşü getiren ‘Sağlıkta Dönüşüm Projesi’, hekimler ve tüm sağlık çalışanlarını olanca acımasızlığı ile tüketerek olumsuzlukları toplumun kılcal damarlarına dek yaydı. Koruyucu hizmetlerin, sağlık hizmetlerinin terk edildiği, hizmetlerde basamaklandırmanın kaldırıldığı, kışkırtılmış sağlık talebi üzerine kurulan sistem, toplumun nitelikli sağlık hizmeti alma hakkını ve hekimlik değerlerini derinden sarstı. Covid-19 pandemisi ülkemizde olduğu gibi tüm dünyada koruyucu sağlık hizmetleri olmadan hastalık ve salgınların önlenemeyeceğini göstermiş, ekonomik öncelikler temelinde yönetilen salgının bedeli ağır olmuştur. Ülkemizde de iktidarın tercihini toplumdan yana kullanmadığı, salgının bilimin gereklerine göre değil, ekonominin ihtiyaçlarına göre yönetildiği sürece şahit olduk” dedi.
"Maddi kaynak ayrılmadı"
“Tüm bu yaşananlara rağmen, Sağlık Bakanlığı 2021 yılı bütçesi genel bütçenin ancak yüzde 5,7’sini oluşturmuş, salgında da koruyucu sağlık hizmetleri göz ardı edilmiştir” diyen Ardaman sözlerine şöyle devam etti:
“Bu bütçede halk sağlığı, salgınla etkili mücadele, sağlık çalışanlarının çalışma koşullarına iyileştirme yoktur. Ödeneklerin neredeyse dörtte üçü tedavi edici hizmetlere, bütçenin beşte biri şehir hastanelerinin kira ve hizmet bedellerine ayrılırken, koruyucu sağlık hizmetlerine kamu ve üniversite hastanelerine gerekli maddi kaynak ayrılmamıştır. Bu tutumda iktidar, önceki yıllarda olduğu gibi pandemi döneminde de işçiyi emekçiyi, işsizi, yoksulu, emekliyi koruyan değil, hastane patronunu, iktidar yanlısı şirketlerin çıkarlarını gözeten neoliberal sağlık politikalarını özetle Sağlıkta çöküş programını sürdüreceğini göstermektedir. Bu sağlık politikaları sonucunda sağlık sistemi çökmüştür. Sağlığa erişim giderek zorlaşıyor” diye konuştu.
"Rümeysa Berrin Şen için buradayız"
Kocaeli Tabip Odası Başkanı Ömer Ardaman’ın ardından konuşan Kocaeli Aile Hekimleri Derneği Başkanı Recep Pehlivan, “Omuzlarımızda pandemi döneminde kaybettiğimiz arkadaşlarımızın, aşırı uykusuz nöbetlerin yol açtığı çalışma koşulları sonucunda vefat eden Asistan doktor arkadaşımız Rümeysa Berrin Şen için buradayız” diyerek konuşmasına başladı.
Pehlivan, gazete ve televizyonlarda sağlıkta çağ atlandığına dair haberler olmasına rağmen kasım ayının soğuğunda temel hakları için meydanda olduklarını söyleyerek, “Her çıkan yeni sistem değişikliğini duyduğumuzda, lehimize bir şey olmadığını düşünmekten yorulduk” dedi.
Diyarbakır Tabip Odası'ndan beyaz yürüyüşe destek
Diyarbakır Tabip Odası, hükümetin sağlık politikasını eleştirdi ve İstanbul’dan Ankara’ya düzenlenen “Beyaz Yürüyüş” eylemini destekledi. Diyarbakır Tabip Odası Yönetim Kurulu, faaliyet binalarında düzenledikleri basın toplantısında sağlık sisteminin iflas ettiğine dikkati çekti. Açıklamayı yapan Diyarbakır Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Fırat Akengin, iktidarın tercihini toplumdan yana kullanmadığını, salgının bilimin gereklerine göre değil ekonominin ihtiyaçlarına göre yönetildiğini söyledi.
Akengin, “Toplumu, yerel yönetimleri, emek-meslek örgütlerini, bilim insanlarını, demokratik kitle örgütlerini salgınla mücadele sürecine dahil etmeyen iktidar, güvenlikçi anlayışın ötesine ve pandeminin yıkıcı sonuçlarının önüne geçememiştir. Tüm bu yaşananlara rağmen Sağlık Bakanlığı 2021 yılı bütçesi genel bütçenin ancak yüzde 5,7’sini oluşturmuş, salgında da koruyucu sağlık hizmetleri göz ardı edilmiştir. Bu bütçede halk sağlığı, salgınla etkili mücadele, sağlık çalışanlarının çalışma koşullarında iyileştirme yoktur” dedi.
"Randevu alınamıyor"
Sağlığa erişimin giderek zorlaşmakta olduğunun altını çizen Akengin, katkı katılım paylarıyla ekonomik krizin derinleştiği koşullarda yurttaşın cebinden giderek daha fazla para çıktığını söyledi. İktidarın “Artık hastane önünde kuyruklar oluşmayacak” söylemlerin hatırlatan Akengin şunları söyledi:
“Aylarca randevu alamayan yurttaşları evlerinde, telefon hatlarının ucunda, bilgisayar ekranlarında sanal kuyruklara yerleştirmiştir. Sanal kuyruklar 5 dakikada bir randevu verilerek, hekimler bir günde 100’den fazla hasta bakmaya zorlanarak çözülmeyeceği gibi, insanların erişemedikleri sağlığın bedeli daha fazla başvuru, daha uzun kuyruklar ve sonunda sağlıkta daha da katmerlenen şiddet olacaktır.”
Sağlıkta özelleştirmeci, piyasacı politikaların durdurulması, ağlık hizmetlerinin toplumcu bir anlayışla yeniden inşa edilmesi...
Akengin, Beyaz Yürüyüş'ün öneminden bahsederek "Sağlıkta özelleştirmeci, piyasacı politikaların durdurulması, sağlık hizmetlerinin toplumcu bir anlayışla yeniden inşa edilmesi, sermayeye değil sağlığa bütçe ayrılması için önerilerimizi, taleplerimizi ve mücadele yöntemlerimizi konuşacağız. Gün dayanışmanın, birbirimize güvenmenin, mesleğimizin taşıdığı güce güvenmenin, yaşam ve sağlık haklarımızı savunmanın ve geliştirmenin günüdür" dedi.
Beyaz Yürüyüş 25 Kasım'da Bursa'da, 26 Kasım'da Eskişehir'de olacak, 27 Kasım'da Ankara’da tamamlanacak. Ankara’da hekimler çeşitli illerden gelecek meslektaşlarıyla birlikte cumartesi günü neler yapabilecekleri konusunda 'Beyaz Forum' düzenleyecek. Hekimler, bu akşam Kocaeli’de 17.30’da bir basın açıklaması daha gerçekleştirerek yürüyüş yapacak.