Kedilere düşkünlüğüyle bilinen yazar Ernest Hemingway, emektar kedisi Uncle Willie'nin son saatlerini bir dostuna anlattığı mektubunda, ayakları kırılan kedisinin daha fazla acı çekmemesi için silahla vurduğunu itiraf etmiş.
Basit yazma tekniği ve sade üslubuyla 20. yüzyıl kurgu romancılığını etkileyen, Nobel ve Pulitzer Ödülü sahibi gazeteci ve yazar Ernest Hemingway'in çoğu eseri, bugün Amerikan edebiyatının başyapıtlarından kabul ediliyor. Ayrıca tarihte kedilere olan düşkünlüğüyle bilinen yazar, 22 Şubat 1953 tarihinde çok sevdiği emektar kedisi Uncle Willie’nin son saatlerini anlatan bir mektup kaleme almış.
Ernest Hemingway'in, Küba’daki evi Finca Vigia‘dan dostu Gianfranco Ivancich’e yazdığı, emektar kedisi Uncle Willie’nin son saatlerini anlatan 22 Şubat 1953 tarihli mektup şöyle:
“Sevgili Gianfranco;
Tam sana yazmayı bitirmiş mektubu zarfa yerleştiriyordum ki, Mary aşağı indi ve “Willie’nin başına korkunç bir şey gelmiş” dedi. Hemen dışarı çıktım ve yerde Willie’yi gördüm: Her iki sağ ayağı birden kırılmıştı; birisi kalçasından, diğer diz altından. Üzerinden bir araba geçmiş olmalıydı ya da birisi sopayla vurmuştu. Eve kadar tüm yolu diğer yandaki sağlam ayaklarıyla gelmişti. Kemikler çok yerden kırılmış, yaranın içinde dağılmıştı ve bazı parçalar dışarı fırlamıştı. Ama o yine de mırıldıyor ve onu iyileştirebileceğimden emin görünüyordu.
René’den onun için bir şişe süt getirmesini istedim, René onu kucağına aldı ve okşamaya başladı. Ve biraz sonra Willie sütünü içerken ben onu başından vurdum. Çok acı çektiğini sanmıyorum, sinirleri ezilmişti, bu yüzden bacakları gerçekten acımaya başlamamıştı henüz. Monstruo benim yerime ateş etmek istedi ama bu sorumluluğu kimsenin üstüne yıkamazdım, Willie’nin bir gün kendisini bir başkasının vurduğunu bilme ihtimaline müsaade edemezdim.
Seni gerçekten özledim. Uncle Willie’yi özledim. Daha önce de birilerini vurduğum olmuştu ama tanıdığım ve 11 yıldır sevdiğim birisini değil. Hele iki kırık ayağıyla mırıldayan birini hiç değil.”