Ludwig Hilbert, elindeki hançeri Dorothea Wegand’a defalarca saplar. Sonra da kurbanının başını keser ve cesedini Marburg Ormanı’na atar. Kunduracı Hilbert, ne hamile sevgilisiyle evlenmek ne de gayrimeşru bir çocuğun babası olmanın utancını yaşamak ister. Bu yüzden de çareyi, sevgilisini öldürmekte bulur. Ancak kısa sürede foyası meydana çıkar ve mahkeme, Hilbert'in başı vurulmak suretiyle idam edilmesine hükmeder.
Hessen’deki bu küçük şehrin pazar meydanında, infazı izlemek isteyen yüzlerce kişi toplanır. Başı kesilen birinin kanının şifa verdiğine dair yaygın bir bâtıl inanç söz konusu olduğundan halkın infaza rağbeti büyüktür. Deneyimli cellat Christian Schwarz, kunduracı Hilbert’in başını tek bir kılıç darbesiyle gövdesinden ayırdığında. takvim yaprakları 14 Ekim 1884’ü göstermektedir. Bu, Hessen eyaletinde kamuoyu önünde infaz edilen son idam cezasıdır.
Kunduracının kesik başı 1920 yılına kadar Marburg Anatomi Enstitüsü'nde muhafaza edilir. Sonra esrarengiz bir vaziyette ortadan kaybolur. Ancak bundan çok daha ilginç olan mesele, idam cezasının Hessen eyaletinin anayasasında varlığını bugüne kadar koruması. Ludwig Hilbert’in idamının üzerinden 150 yıldan fazla bir süre geçti ve Hessen eyalet yönetimi, nihayet idamı kaldırmaya karar verdi. 28 Ekim’de yapılacak eyalet parlamento seçimleriyle birlikte eyalet anayasasındaki ilgili değişiklik de oylamaya sunulacak.
Anayasa değişikliği sürekli ertelendi
CDU’lu eyalet parlamentosu milletvekili Jürgen Banzer, “Artık cellatlık mesleğiyle ilgili eğitim almak pek mantıklı değil” diye ironi yapıyor ve ekliyor: “Hessen eyaletinde kayıtlı 4,4 milyon seçmen, cellatlığı tarihe gömecek.”
Ancak bu durum sadece Hessen’e özgü değil. Örneğin Bavyera eyaletinde de 20 yıl öncesine kadar idam cezası anayasada mevcuttu ve 1998’de yapılan referandumla kaldırıldı. Peki, Hessen’de neden bugüne kadar idam hâlâ yürürlükte? Eyalet milletvekili Banzer, bu durumu şöyle açıklıyor: “Kaldırılması her gündeme geldiğinde, o dönem işlenen büyük çaplı suçlar toplumda infiale neden oldu. Politikacılar da olumsuz bir sonuç çıkmasından endişe ettiği için idam konusunu sürekli öteledi.” Peki, 28 Ekim'de çoğunluk idamın anayasada kalmasından yana oy kullanırsa ne olacak? “Teorik olarak bunu ihtimal dışında tutamayız elbette. Ama böyle bir şey olacağını hiç sanmıyorum” diyen Banzer, şu hatırlatmayı da yapıyor: “Zaten burada idam cezasının hâlâ yürürlükte olduğunu muhtemelen on seçmenden biri ancak biliyordur.”
İdam cezası, Hessen’de seçmenlerin hakkında karar vereceği 15 öneriden sadece biri. Aynı zamanda anayasadan çıkarılması öngörülen tek madde. Anayasaya ilave edilmesi önerilen diğer 14 madde arasında çocuk hakları, kent ve kırsal kesimlerin her alan eşit muamele görmesi ve Avrupa’ya bağlılık gibi başlıklar yer alıyor. Bu şekilde Hessen Anayasası’nın daha modern bir hale kavuşması hedefleniyor.
İdamın geri getirilmesi 50 yıl önce gündeme geldi
Tıpkı Hessenli kunduracı Ludwig Hilbert gibi Almanya’nın batısında idam edilen son kişi de bir katildi. Makine ustası Richard Schuh, 18 Şubat 1949’da Tübingen’de giyotinle idam edildi. O zamanki Batı Berlin’de ise 11 Mayıs 1949’da cinayet ve soygundan idama mahkum edilen Berthold Wehmeyer’in cezası, baltayla başı kesilerek infaz edildi.
1949 yılından buyana Federal Alman Anayasası’nda idam cezası yer almıyor. Ancak bundan tam iki yıl sonra, 7 Haziran 1951’de yedi Alman savaş suçlusu Bavyera’daki bir Amerikan cezaevinde idam edildi.
Demokratik Almanya Cumhuriyeti’nde ise idamları "sivil vatandaş” ve "devlet memuru” olarak iki kategoride ele almak gerekiyor. Doğu Almanya’da idam edilen son sivil, bir çocuk katiliydi. Erwin Hagedorn’un ölüm cezası 15 Eylül 1972’de infaz edilirken, son resmî görevlinin idamı 26 Haziran 1981 tarihinde gerçekleşti. İsihbarat birimi Stasi’de yüzbaşı rütbesiyle görevli Werner Teske, casuslukla suçlanarak idam edildi.
Peki ya son Alman celladı? Nazi döneminde yüzlerce direniş savaşçını idam eden Johann Reichhart, Bavyera’da küçük bir şehir olan Dorfen’de yoksul ve dışlanmış olarak 26 Nisan 1972’de hayata gözlerini yumdu. 1960’lı yıllarda taksicilerin hedef alındığı seri cinayetler nedeniyle Alman kamuoyunda idam cezasının geri getirilmesine dair talepler yüksek sesle dillendirilmeye başlandı. Hatta Federal Almanya Başbakanı Konrad Adenauer de bu yönde açıklamalarda bulundu. Buna en şiddetli muhalefet ise “son cellat” Johann Reichhart’tan geldi: "Adenauer’i anlamıyorum. Ben bunu asla tekrar yapamazdım.”
Oliver Pieper
© Deutsche Welle Türkçe