Halkın Hukuk Bürosu avukatlarının tutukluluklarının ardından 5 ay geçmesine rağmen hâlâ iddianameleri hazırlanmadı. Tutuklu bulunan avukat eşlerin birbiriyle telefonla görüşmesinin yasak olduğu aktarıldı.
KHK ile işlerindne atıldıktan sonra, "İşimi geri istiyorum" diyerek açlık grevine başlayan akademisyen Nuriye Gülmen ile öğretmen Semih Özakça’nın avukatlıklarını yaptıkları sırada görülecek duruşmadan iki gün önce gözaltına alınıp 22 Eylül 2017’de tutuklanan 18 avukata baskı bitmiyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında her biri farklı cezaevlerine gönderildiler. “Silahlı terör örgütüne üye olma/DHKP-C” iddiasıyla tutuklanan avukatların, tutuklanmalarından bu yana 5 ay geçmesine rağmen iddianameleri de hâlâ hazırlanmadı.
Hakların sadece adı var
Karabük Cezaevi’nde tutuklu olan avukat Didem Baydar Ünsal ile Burhaniye Cezaevi’nde tutuklu olan Aytaç Ünsal, evli olmalarına rağmen telefon ile görüştürülmüyor. Aytaç Ünsal’ın annesi avukat Nermin Ünsal, Adalet Bakanlığı’na iki eşin iletişim kurması için müracaatta bulundu. Ancak; “Hükümlülere, dışarıdan telefon açılmak suretiyle görüşme yaptırılmaz” yanıtı ile karşılaştı. Avukat Nermin Ünsal, oğlu ve eşine gelen telefon yasağına ilişkin günümüzde farklı cezaevlerindeki hükümlü eşlere telefon hakkının tanındığını belirterek oğlu ve diğer avukatlara tecrit uygulanmasına tepki gösterdi.
Herkese ayrı baskı
Reyhanlı, Soma, Ermenek, Dilek Doğan, Nuriye Gülmen ile Semih Özakça davalarına avukatlık yapan Halkın Hukuk Bürosu avukatları; tutuklanmalarıyla birlikte 8 ayrı cezaevine gönderildi. Avukatlar; Burhaniye, Karabük, Bolu, Balıkesir, Düzce, Edirne, Tekirdağ, ve Tekirdağ T Tipi cezaevlerinde tutuluyor. Stajyer Naim Feyzullah Eminoğlu, Kuzey Kore’ye yaptığı seyahat nedeniyle “Kimden talimat aldınız” denilerek tutuklandı ve Burhaniye Cezaevi’ne gönderildi. Düzce Cezaevi’ndeki avukat Aycan Çiçek ve Ayşegül Çağatay, “tekmil vermedikleri” gerekçesiyle gardiyanlar tarafından robocopla darp edildi. Tazyikli su, cop ile kırılan camlar üzerinde sürüklenen ve ters kelepçe uygulanmaya çalışıldığı sırada kolu kırılan Ergin Gökoğlu da gönderildiği Edirne Cezaevi müdürünün “Ben size göstereceğim, size baş eğdireceğim” ifadeleriyle karşılaşmıştı.