Selfie çubuğu, 20 yıl arayla iki kez icat edildi. Dünyanın iki yakasındaki farklı insanlar tarafından ve bir Avrupa tatilinde yaşanan sorunlar yüzünden.
Şimdi bir çok stadyumda, konserde, müzede ve hatta Apple’ın bir sonraki konferansında selfie çubukları yasak.
Ve selfie çubukları bir zamanlar o kadar gereksiz görüldü ki, su korkusu olanların ıslanmadan banyo yapabilmek için giydikleri giysiyle birlikte 101 En Gereksiz Japon İcadı kitabına girdi.
İlk selfie çubuğu 1980’lerde Hiroşi Ueda tarafından icat edildi. Ueda o zaman Minolta fotoğraf makinesi şirketinde çalışıyordu ve meraklı bir fotoğrafçıydı:
“Ne zaman yurt dışına gitsem, fotoğraf makinemi de yanıma alıyordum ve bol bol fotoğraf çekiyordum” diyor.
Ama Avrupa’ya gittiğinde bir sorun yaşadı.
Fotoğraf makinesini çaldırdı
Karısıyla fotoğraf çektirmek istiyordu. Ama, makinesini vermek için kimseye güvenemiyordu.
“Paris’te Louvre Müzesi’ndeydik. Bir çocuktan fotoğrafımızı çekmesini istedim. Geri çekilir çekilmez makineyi alıp kaçtı” diyor.
Bu soruna bir çözüm bulunması gerekiyordu. Minolta’nın ürün geliştirme departmanında görevli bir mühendis olarak Ueda bu iş için en ideal kişiydi.
Makineye takılan bir uzatma çubuğu yaptı. Fotoğraf çekenler neyi çektiklerini görebilsinler diye makinenin önüne bir ayna koymuştu.
Konsepte itirazlar edenler oldu. Minolta’nın test birimi, kadınların kendi kendilerinin fotoğrafını çekmeye utandıklarını söyledi. Buna rağmen Minolta fikri beğendi.
1983’te uzatma çubuğunun patenti alındı. Ama çubuk satmadı. Fikir güzeldi ama fotoğrafların kalitesi o kadar güzel değildi. Ueda icadına inandı ve 30 yıl boyunca yanında taşımaya devam etti.
Ueda’nın patent hakkı 2003’te bitti. Yani yeni selfie çubuğu dalgasının başlamasından 10 yıl önce.
Ueda, “Benim fikrim biraz erkendi. Patentini aldığım 300 kadar icadım var. Bu da onlardan biriydi” diyor.
Diğer mucit Kanada'dan
Kanadalı oyuncak ve cihaz mucidi Wayne Fromm’a göre, selfie çubuğunun sonradan bu kadar tutmasının tek bir nedeni var: Kendi çabaları.
Fromm, 2000’lerde Quik Pod adını verdiği bir uzatma çubuğu tasarladı. Ueda’nın tasarımından haberi yoktu. Bu fikir bir Avrupa tatili sırasında aklına gelmişti.
Wayne Fromm, “Sürekli fotoğrafımızı çekecek birilerini arıyorduk. Kızım Sage’la tatildeydik. Oturup İngilizce konuşmasını umduğunuz birini bekliyorsunuz. Fikir o zaman aklıma geldi, ‘makine sanki biri bizim fotoğrafımızı çekiyor gibi havada dursa’ dedim” diyor.
Döndüklerinde, şemsiye teknolojisini araştırmaya başlamış.
Fromm, “Şemsiyeleri parçalara ayırıyordum. Kızım bir defasında beni 20 şemsiye üzerinde çalışırken buldu. Muhtemelen biraz tuhaf buldu” diye konuşuyor.
Fromm’un macerasever kişilere yönelik olan icadı kum ve sudan etkilenmiyor, o sırada telefon çalarsa, telefonu çubukla kulağınıza götürmemek için hemen çıkarma gibi özellikleri bulunuyor.
Wayne Fromm 10 yıl boyunca icadın ticaret fuarlarında, alışveriş kanallarında ve Dragon’s Den gibi televizyon programlarında tanıtmak için uğraşmış.
Fromm Ueda’ın uzatma çubuğunu “önceki teknik” olarak niteliyor ancak selfie çılgınlığının kendi modeliyle başladığını söylüyor.
