Yakın zamana kadar Hollanda’ya gelen Ukraynalı sığınmacılar, kalıcı bir yer bulana kadar Utrecht kentindeki geçici sığınmacı kabul merkezine başvurarak, burada bekliyorlardı.
Utrecht Belediye Başkanı Sharon Dijksma’ya göre, Hollanda’da diğer belediyelerde de kalacak yer olmadığı için Ukraynalı sığınmacılara başka bir ülke bulmaları önerildi.
Geçen yıl toplam 48 bin sığınmacının geldiği Hollanda’da, çoğunluğu Suriyeli yaklaşık 40 bin kişi de aile birleşimi için sıra bekliyor.
Ülkeye gelen sığınmacı sayısının fazlalığı nedeniyle Hollanda’daki sığınma merkezlerinin tamamen dolduğu açıklanmıştı.
Bu nedenle sığınmacıların bir kısmı yolcu gemileri ve otellerde barındırılıyor. Hollanda’ya gelen sığınmacılar, sığınma başvuruları resmen kabul edilene kadar, zorunlu olarak geçici barınma merkezlerinde tutuluyor.
'Sığınmacı krizi tek taraflı ilan edilemez'
Sığınma ve Göç Bakanı Göç Bakanı Marjolein Faber, artık Hollanda’nın yeni sığınmacı kabul edecek kapasitesi bulunmadığını belirterek, “sığınma krizi” ilan ettiklerini duyurdu.
Ancak aşırı sağcı bakanın bu açıklaması tartışmalara neden oldu. Çünkü Avrupa Birliği (AB) Komisyonu daha önce, “sağlam ve kanıtlanmış hukuki gerekçeler oluşmadan tek taraflı sığınmacı krizi ilan edemeyeceği” konusunda Hollanda’yı uyarmıştı.
Bakan Faber, hükümet içinden gelen uyarılar üzerine birkaç saat sonra sözlerini düzeltti. Yasal olarak bir sığınmacı krizi bulunmadığını belirten Hollandalı bakan, toplumda böyle bir kaygı bulunduğunu söyledi.
Aşırı sağcı bakan, bu nedenle hükümetin, kısa süre süre içerisinde bir “sığınmacı krizi yasası” çıkarmayı planladığını bildirdi.
Hollanda Başbakanı Dick Schoof da, Faber gibi, “toplumda sığınmacı krizi algısı” bulunduğunu kabul ediyor.
Ancak Başbakan, hukuki zemin henüz düzenlenmediği için resmi olarak krizden söz edemeyeceklerini vurguluyor.
Hollanda Başbakanı Schoof, bütçe tartışmalarının ardından gerekli hukuki zemin hazırlanarak, sığınma krizi yasasını çıkarmak istediklerini açıkladı.
Hollanda’da geçtiğimiz günlerde iş başına gelen ve aşırı sağcı PVV’nin başını çektiği dört partili koalisyon, geçici bir sığınma krizi yasası konusunda anlaşmıştı.
Hükümet sert önlemler arayışında
Koalisyon anlaşmasına göre yeni hükümet, sığınmacılar konusunda oldukça sert önlemler almak istiyor.
Sınır kontrollerini sıkılaştırmayı, belediyelerin zorla mülteci kabiline olanak tanıyan dağıtım yasasını yürürlükten kaldırmayı, sığınmacı kabul koşullarını sınırlamayı programına alan hükümet, oturma izni olmayan yabancıları da zorla ülkeden çıkarmaya hazırlanıyor.
İstatistik Kurumu’nun tahminlerine göre bu yıl Hollanda’ya 32 bin ile 63 bin arasında sığınmacı gelmesi bekleniyor.
Ancak hükümet, öğrenci, çalışan ve sığınmacılar da dahil Hollanda’ya gelen toplam yabancı sayısını yıllık 50 bin ile sınırlamak istiyor.
Hükümetin çıkaracağı yeni kriz yasası ile yeterli kabul yeri olmadığı için sığınma başvurularını askıya almayı planladığı belirtiliyor.
Yeni yasa ile sığınmacıların Hollanda dışındaki aile üyelerinin bu ülkeye gelişi de zorlaştırılacak.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı uyarınca aile birleşiminin engellenmesi mümkün değil. Bu nedenle Hollanda hükümetinin AB yönetimi ile karşı karşıya gelmesi bekleniyor.
Hollanda’ya gelen sığınmacılar ile aile birleşimi için bekleyenlerin yaklaşık yarısı Suriyelilerden oluşuyor.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları yaklaşık yüzde 6’lık bir oranla ikinci sırada bulunurken, onları Yemen ve Eritre vatandaşları takip ediyor.