1996 yılından bu yana eşcinsellerden kan almayan Kızılay'ın bu kararda devam ettiklerini açıklayarak tartışmaya yol açan Kızılay Genel Başkanı Ahmet Lütfi Akar'a KAOS GL yazarı Halil Kandok tepki gösterdi. Kandok, "Eşcinsellerin Kızılay’a kan veremediğini ancak alabildiğini söyleyen "Eşcinseller kan verme konusunda risk grubundadır. AIDS virüsü eşcinsellerde yoğun olarak gözükür" sözlerini gerekçe olarak gösteren Kızılay Başkanı'na, "Böyle bir gerekçe eşcinsellerden kan alınmaması için bir sebep olabilir mi?" diye sordu. "Eğer Akar'ın düşüncesiyle olayı yorumlayacak olursak heteroseksüellerde AIDS görülme oranı daha yüksekken neden heteroseksüellerden kan alınmaktadır diye sorabiliriz" diyen Kandok, "AIDS eşcinsellerde daha çok görülse bile eşcinsel hastalığı gibi anlatılması insanlık dışıdır" ifadesini kullandı.
Kandok'un kaosgl.com'da "AIDS eşcinsel hastalığı değildir BAŞKAN!" başlığıyla yayımlanan (24 Aralık 2014) yazısı şöyle:
Eşcinsel ayrımcılığı yaparak, eşcinsellerden dürüst olmasını bekleyemezsiniz. Kan verenlerin eşcinsel olup olmadığını nereden biliyorsunuz? Sadece kan verip vermeme meselesi değildir bu konu.
Kızılay Genel Başkanı, eşcinsellerden kan almadıklarını ve bunun nedenini, eşcinsellerin AIDS açısından riskli grupta yer almaları olarak açıklamış. Yani AIDS eşcinsellerde yoğun olarak görülüyormuş açıkça belirttiği gibi. Bu şu anlama gelmez mi; AIDS bir eşcinsel hastalığıdır da. Hep duyduğum için biliyorum AIDS’in heteroseksüellerde eşcinselerden daha çok görüldüğünü ama ben gene de internetten bir araştırma yapayım dedim emin olmak için ve en yakın tarihli olarak 2012 yılı sonu değerleriyle Kızılay verilerine dayalı Habertürk gazetesinin haberini buldum. Haberin veri bölümünü hiç dokunmadan alıntılıyorum...
"Sağlık Bakanlığı’nın tespitlerine göre, ilk vakadan bu güne tanı alanların yüzde 48,3’ü hastalığa heteroseksüel cinsel ilişki, yüzde 9’u homoseksüel/biseksüel cinsel ilişki, yüzde 2,1’i damar içi madde kullanımı, yüzde 1,2’si anneden doğum sırasında, yüzde 1,7’si nozokomiyal bulaş (hastane kökenli) yoluyla yakalandı. Hastaların yüzde 37,8’nin de hastalığı nasıl kaptığı bilinemedi."
Şimdi bu verilere bakarak AIDS’e eşcinsel hastalığı veya AIDS eşcinsellerde yoğun olarak görülmektedir diyebilir miyiz? Bence hayır. Çünkü oranlar arası bir kıyaslama yapacak olursak, AIDS heteroseksüellerde eşcinsellerin 5-6 katı fazla görülmektedir. O zaman AIDS bir cinsel yönelimle ilişkilendirilecekse, heteroseksüel hastalığı dememiz çok daha yerinde olacaktır. VEYA AİDS’LİLER GİZLİ EŞCİNSEL!
Burada bir homofobi vardır. Burada bir eşcinsel karşıtlığı, hatta eşcinsel düşmanlığı ve de eşcinsellere karşı yapılmış bir ayrımcılık vardır. AIDS sadece eşcinsellerde görülen, sadece eşcinselliğe mahsus bir durum olsa, bu ayrımcılığı anlayabilirim ama bu HIV virüsü bulaşırken cinsel yönelim seçmiyor ki? Lafı, eşcinsellerin heteroseksüellerden daha güvenliksiz seks yaptığına getiriyorsa bu kişi, bu düşünceye de "acaba?" diyorum. Eşcinseller mi güvenli seks yapmıyorlar, heteroseksüeller mi? Eğer evlilik gibi heteroseksist bir uygulamayı heteroseksüelliğin sağlık açısından güvencesi olarak görüyorsa bu başkan, orada da çok yanılıyor. Belki de eşcinseller AIDS ile itham edilmekten dolayı, güvenli seks konusunda heteroseksüellerden daha duyarlılar.
Burada bence, dolaylı veya direkt olarak eşcinsel karşıtlığı yapılmaktadır. Bu, eşcinselleri nefrete hedef gösterme, eşcinseller hakkındaki önyargıları pekiştirmedir. Ve kan alıp-verme ile ilgili birimin başında bulunan bir kişinin yanlış verilerle açıklama yapması kabul edilebilir bir şey değildir. Hadi diyelim ki AIDS eşcinsellerde heteroseksüellerden daha çok görülmüş olsun; bu bile eşcinsellerden kan alınmaması için bir sebep olabilir mi? Heteroseksüellerde AIDS görülme oranı daha yüksekken neden heteroseksüellerden kan alınmaktadır veya AIDS heteroseksüellerde görülmemekteymiş gibi bir durum sergilenmektedir? AIDS eşcinsellerde daha çok görülse bile eşcinsel hastalığı gibi anlatılması insanlık dışıdır.
Eşcinsel ayrımcılığı yaparak, eşcinsellerden dürüst olmasını bekleyemezsiniz. Kan verenlerin eşcinsel olup olmadığını nereden biliyorsunuz? Eşcinsellerin açık olmaları için, öncelikle insan yerine konmaları gerekir. Sadece kan verip vermeme meselesi değildir bu konu. Hangi mesafeden dolandırırsanız dolandırın, eşcinsel ilişkiye girmeyin demektir. Topluma eşcinsellere karşı, hatta eşcinsellere bile kendilerine savaş açtırmaktır. Bu tür açıklamalar, insanların eşcinsellere hastalıklı bakmasına sebep olacaktır. AIDS eşcinsellerde daha yoğun görülmektedir dedikten sonra kim eşcinselin kanını ister. İnanın, kanında hiçbir bulaşıcı hastalık olmayan bir eşcinselin kanının yerine, AIDS’li heteroseksüel kanı tercih edecek insanlar vardır heteroseksist zihniyetin pekiştirilmesinden dolayı. Oysa bu tür ayrımcı açıklamalar yapılmasa, hastanelerde eşcinsellere karşı ayrımcı davranılmasa, eşcinseller belki daha açık olacaklar, belki testlerini gönül rahatlığıyla yaptıracaklar ve hatta bu tür ayrımcı kararlara karşı saygılı bile olacaklardır. Çünkü sonuçta insan hayatı söz konusu. Ama sen kalkıp, AIDS eşcinsellerde daha yoğun olarak görülmektedir, onlardan kan alamayız dersen, kan verenlerin çoğu eşcinselliklerini gizlemek zorunda kalacaklardır.
VE ANCAK SİZİN GİBİ HOMOFOBİK ZİHNİYETLER, ANCAK BENİM GİBİ SİZLERİ TEST ETMEK AMACIYLA KAN VERMEK İSTEYEN AÇIK EŞCİNSELLERİN KANINI ALMAZSINIZ. DÜRÜSTLÜK VE DOĞRULUK DAMGALANMAK VE NEFRETE HEDEF GÖSTERİLMEK İÇİN YETERLİ BİR SEBEP. VE HETEROSEKSÜELLER HOMOFOBİK OLDUKLARI SÜRECE, EŞCİNSELLER DE GÖRÜNMEZ OLARAK TOPLUMSAL HAYATIN İÇİNDE VAROLMAYA DEVAM EDECEKLERDİR. HETEROSEKSİSTLER DE İŞGÜZARLIK YAPMAYA, TOPLUMA YANLIŞ BİLGİ VERMEYE, KENDİLERİNİ KANDIRMAYA DEVAM EDECEKLERDİR BU AYRIMCILIKLA.