Gündem

Hoşça kal Atakan: Bir ülke nasıl "değersizleştirilir?"

24 Ocak 2025 12:23

Bolu Kartalkaya’da 21 Ocak günü sabaha karşı yanan Grand Kartal Oteli’nde can veren 79 kişiden biriydi Prof. Dr. Atakan Yalçın. Özyeğin Üniversitesi İşletme Fakültesi dekanıydı.

Eşi ve iki kızıyla çıktığı kar tatilinden, İsviçre ayarında konaklama ücreti alınmasına karşın uygulamada Hindistan kadar bile olamayan ve yangın konusunda belli ki hiçbir ciddi önlem almayan otelin sorumsuzluğu yüzünden, dönemedi Atakan Hoca ve beşinci sınıf öğrencisi küçük kızı Derin.  

Grand Kartal Otel

Toplum olarak iş ahlakı, merhamet, vicdan gibi değerleri çoktan yitirmiştik ama İzmir Bornova Anadolu Lisesi 1989 mezunlarından dönem arkadaşımız, 6/MAT/D’den 2717 Atakan Yalçın “pahalı” mekanlar açmakla övünenlerde çok ender bulunan bu değerlerin çok ötesinde bir “değerdi.”

Neden mi?

Çünkü Özgür Özel’in de mezunu olduğu Bornova Anadolu Lisesi’nden sonra Türkiye’nin en başarılı öğrencilerinin girdiği Boğaziçi Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği’ni bitirmişti.    

Çünkü doktora için gittiği Boston College’da disiplini, çalışkanlığı ile tanınmış ve Özgür Demirtaş ve Selçuk Şirin gibi o okuldan mezun diğer değerli Türk entelektüellerin de yol arkadaşı olmuştu.    

Çünkü hiç hak etmediği böyle bir sonla karşılaşmaktansa insan hayatının daha değerli olduğu yurt dışında kalmak ve rahat rahat yaşamak yerine vatanına dönmeyi seçmiş ve önce Koç Üniversitesi sonra da Özyeğin Üniversitesi’nde akademisyen olarak nice öğrencinin hayatına dokunmuştu.   

Çünkü her yıl sadece sınırlı sayıda insanın geçebildiği sınavları geçmiş, finans ve yatırım konusunda 4 bin saatlik profesyonel çalışma deneyimi gerektiren ve üç referansla girilebilen CFA (Yeminli Mali Müşavir) Enstitüsü’nün Türkiye’deki az sayıda üyesindendi.  

Çünkü tüm bu başarılarına rağmen alçakgönüllü ve yardımlarını esirgemeyen örnek bir arkadaştı.  (İnanmazsanız lise yıllığında hakkında yazılan yazıyı okuyun.)  

Atakan Yalçın'ın BAL 1989 lise yıllığı yazısı

Çünkü gençliğinde çok basket oynamış, sonrasında ise dalış ve balıkçılığa merak sarmış, pek çok ilgi alanı olan ve hepsini de derinlemesine öğrenmeyi seven biriydi.  

Çünkü hayırlı bir evlat, beyefendi bir insan, karısı Yaprak’a mükemmel bir eş, çocukları Defne ve Derin’e mükemmel bir babaydı. Yurtdışında gittiği konferanstan bile kısa bir süreliğine çıkıp kızına kitapçıda hediye bakmak için zaman ayıracak kadar çocuklarına düşkündü.  

İşte bu nedenlerden dolayı yaşamayı çok seven ve hakeden Atakan Hoca ve kızının kaybı ailesi, arkadaşları ve hayatına dokunduğu herkesi kalbinden vurdu.  

Ve yangında yitip giden daha niceleri: doktor, sporcu, gazeteci, diş hekimi, yönetici, enerji uzmanı, yaşam koçu, aşçı…

Çok zor yetiştirdiğimiz bu değerlerimizi denetimsizlik ve liyakatsızlık sonucu böyle ucuz bir şekilde ve bir anda yakıp kül etmenin yarattığı utanç ve acı sonsuz.  Hazmedemiyoruz.

Dünyada şimdiye kadarki en büyük altıncı ölümlü otel yangını sıralamasına giren Grand Kartal’da ateş sönmüş olabilir ama adalet için yanıp tutuşan binlerce kişinin yüreğindeki yangın devam edecek.