Dink, Samast'ın tahliyesini "Bir kez daha adaletsizliği yüzümüze çarpıp, yasın en ağır günlerine geri yolladılar bizi" ifadeleriyle değerlendirdi.
Aralarında Yasin Hayal ve Erhan Tuncel'in de bulunduğu 11 sanıkla birlikte yargılanan Samast'ın avukatının savunma için ek süre talebi mahkeme tarafından kabul edildi. Samast'ın bugün katıldığı duruşma, bu davanın beşinci duruşması.
Hrant Dink kimdir?
Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink 15 Eylül 1954'te Malatya'da doğdu.
1961'de İstanbul'a taşınmaları ardından anne ve babası boşandı.
Aile bölününce, Hrant Dink ve iki kardeşi Gedikpaşa’daki Ermeni yetimhanesine yerleştirildi.
Lise yıllarında sol siyasetle ilgilenen Dink, daha sonra İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nde Zooloji eğitimi aldı.
Bir süre sonra yetimhanede birlikte büyüdükleri Rakel ile evlendi.
Hrant Dink bu dönemde bir yandan kardeşleriyle birlikte yayınevi ve kırtasiye işini sürdürürken, bir yandan da eşi Rakel’le birlikte, kendileri gibi Anadolu’dan gelen kimsesiz ve yoksul çocukların kaldığı Tuzla Ermeni Çocuk Kampı’nı yönetti.
Bazı cemaat gazetelerinde kitap eleştirileriyle başlayan yazı hayatı, basında çıkan haberlere gönderdiği düzeltmelerle duyulmaya başladı.
Dink bu yıllarda Patrikhane'ye "Ermeni toplumu çok kapalı yaşıyor, kendimizi iyi anlatırsak önyargılar kırılır" diyerek, bu amaçla Türkçe bir gazete çıkarmayı önerdi.
5 Nisan 1996 tarihinde ilk sayısı yayınlanan Agos gazetesi'nin kuruculuğunu, yayın yönetmenliğini ve başyazarlığını üstlendi.
Yakın arkadaşı ve Venedik Foscari Üniversitesi Ermeni Dili ve Edebiyatı Kürsüsü Başkanı Boğos Levon Zekiyan Zekiyan, BBC Türkçe Servisi'ne yaptığı değerlendirmede, Hrant Dink'in Türkiye'deki Ermeni cemaati için çok önemli bir isim olduğuna dikkat çekti:
Zekiyan, "Hrant Dink, Ermeni cemaatini gettosundan çıkaran bir akıma ön ayak oldu ve Agos, ileri gelen Türk aydınlarının da buluştuğu bir yer oldu" diye konuştu.
Hrant Dink'in sadece Ermeni cemaatinde değil, Türkiye'deki entelektüel ortamın gelişmesinde de önemli bir rolü olduğunu vurgulayan Zekiyan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye en büyük zenginliği olan çok kültürlülüğünü yeterince değerlendiremedi. Hrant Dink öyle bir anda devreye girdi ki, gerek uluslararası düzeyde, gerekse bunun bir yankısı olarak Türkiye'de bunun bilincine varılmaya başlandığı bir dönemde, Türkiye topraklarının bu zenginliğini açığa çıkarmakta öncü oldu."
"Sanırım bu Türkiye için de bir hizmet olmuştur. Umarım Türkiye halkı bir gün bunu takdir edecektir."