T24 Haber Merkezi
Malazgirt Zaferi’nin 953. Yıl Dönümü Kutlama Programı’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve kuvvet komutanlarıyla verdiği pozla gündeme gelen Hüda Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun vekili Halef Yılmaz, Kemalizm için "sapıklığı taklit ediyor" diyerek, anayasanın Kemalizm'den arındırılması gerektiğini söyledi.
Hüda Par Genel Başkan Vekili Halef Yılmaz, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un, yeni anayasa tartışmalarına ilişkin, "İlk 4 madde tartışması yapmanın bir zaman kaybı olduğuna inanıyorum" şeklindeki değerlendirmesine yanıt verdi. Yılmaz, "Mesele, laiklik adı altında milletimizin dini olan İslam'a düşmanlığa sebep olan bütün yanlışların düzeltilmesidir. İlk 4 maddenin bundan istisna tutulması meseleyi çözecek midir?" diyerek, "12 Eylül darbecilerinin dayatmalarının hâşa vahiymiş, Allah kelâmıymış gibi kutsal ve dokunulmaz görülmesi akıl, inanç ve bilim zaviyesinden nereye oturtulacaktır? Aksi takdirde ne düzeltilmiş olacak? Neyi değişecek? Neresi yeni olacak? Neye çâre olacak? Niye değişecek?" sorularını sordu.
Halef Yılmaz, "Mesele; bu millete dayatma ile hile ile çökmüş olan batıl bir ideolojinin ve kişilerin ilahlaştırılması yanlışının sonlandırılarak, bir asırdır milleti batıya gönüllü kul köle yapmaya çalışan ve batının teknik ve ilerlemesini değil, sapıklık ve batıl kültürünü taklid eden Kemalizm zihniyetinden anayasanın arındırılmasıdır" yorumunda bulundu.
Yılmaz'ın, sosyal medya hesabından yaptığı açıklama şöyle:
"Mesele, ilk 4 maddeden çok daha önemli ve büyüktür. Yeni bir Anayasa'dan bahsedilecekse eskisinin omurgası üzerine yapılacak yamalar, bunu yeni bir anayasa yapmayacaktır. Sadece darbeciler tarafından hazırlanmış eski Anayasa üzerinde bazı değişiklikler yapılmış olacaktır.
Mesele;
Şekilsel değişikliklerden ibaret bir düzenleme yapmak olmamalıdır. Mesele, toplumumuzun tüm kesiminlerine ve medeniyet değerlerimize, inancımıza, geçmişimizden gelen büyük müktesebatımıza ve adaleti ikame edecek birlik beraberlik ruhuna hizmet edecek ve büyük mefkûremizle geleceğimizi şekillendirip halkımızın ve bize sığınanların can, mal, akıl, nesil ve din emniyetlerinin tesis edildiği adil bir sistemi inşa ve ihya etmektir.
Mesele;
Bu milletin birlikteliğine, huzuruna, selametine ve değerlerine hizmet edecek, halkımızın hissiyat ve inancını yansıtıp temsil edecek, geçmiş yüzyılın yanlışlarını tekrar ettirmeyecek, yaşananlardan ders ve ibret alarak darbecilerin dayatması dışlayıcı ideolojik unsurların arındırılarak sivil ve yepyeni bir sözleşmeyi yapmak olmalıdır.
Mesele;
Bu millete dayatma ile hile ile çökmüş olan batıl bir ideolojinin ve kişilerin ilahlaştırılması yanlışının sonlandırılarak bir asırdır milleti batıya gönüllü kul köle yapmaya çalışan ve batının teknik ve ilerlemesini değil sapıklık ve batıl kültürünü taklid eden kemalizm zihniyetinden Anayasa'nın arındırılmasıdır.
Mesele;
Irkçı kafatasçı jakoben dayatmalara gerekçe yapılan nitelemelerden vazgeçip ülke sosyolojisine ve hakikate uygun şekilde toplumun bütün farklılık ve dillerinin kabul edilerek sadece fiziki değil gönülden inanç birliğinin yeniden sağlanmasıdır.
Mesele;
Laiklik adı altında milletimizin dini olan İslam'a düşmanlığa sebep olan bütün yanlışların düzeltilmesidir. İlk 4 maddenin bundan istisna tutulması meseleyi çözecek midir?
12 Eylül darbecilerinin dayatmalarının hâşa vahiymiş, Allah Kelâmıymış gibi kutsal ve dokunulmaz görülmesi akıl, inanç ve bilim zaviyesinden nereye oturtulacaktır?
Aksi takdirde ne düzeltilmiş olacak? Neyi değişecek? Neresi yeni olacak? Neye çâre olacak? Niye değişecek?"