Gündem

Soylu: İlla Pazarkule'den girilecek diye bir şey söz konusu değil, 18 Mart Mutabakatı anakarayı kapsamadığından geçen geçebilme imkânına sahip

05 Mart 2020 12:34

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "İlla Pazarkule’den girilecek diye bir şey söz konusu değildir. Bizim engelliğimiz bir taraf var, Ege adaları. İnsanı trajedileri söz konusu olmasın diye. Elimizden geleni sahil güvenliğimiz ile yapmaya çalışıyoruz. 18 Mart Mutabakatı’nın Avrupa gereklerini yerine getirmemiştir. 18 Mart Mutabakatı kara sınırlarını kapsamamaktadır, anakarayı kapsamadığı için geçen geçebilme imkânına sahiptir." dedi.

Edirne Valiliği önünde açıklama yapan ve helikopterle denetlemeler yaptıklarını belirten Soylu, "Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi  Yunanistan ve Avrupa’ya geçecek göçmenlerle ilgili bir engelleme ortaya koymuyoruz. Gelen gelir, geçen de geçer. Türkiye yaklaşık 9 yıldır dünyanın sessiz kaldığı bir insani trajediye sahip çıktı. Milletiyle, devletiyle… Kendini medeni olarak atfeden ülkelerin buna sırtını dönmesine rağmen kendi imkân ve kaynaklarıyla buna sahip çıktı.  En nihayetinde bu göç meselesi artınca 18 Mart 2016 bir mutabakat yapıldı. Biz 18 Mart  mutabakatının her umdesine millet olarak da devlet olarak da sahip çıktık ve yerine getirdik." diye konuştu. 

Soylu, "Günde 9 bin 700 kişinin Yunanistan adalarına geçtiği bir zaman diliminde buraya geliyoruz. Türkiye’de geçen yıl 454 bin kaçak göçmen yakalandı. Şu Edirne’de geçen yıldan bu yıla kadar 140 bin civarında kaçak göçmen yakalandı. 103 bin insanı memleketine gönderdik ikna ederek. Dünyanın hiçbir ülkesi, zengin ülkelerin hiçbiri bu kadar bir yükü taşıyamaz. Bu kadar kaçak göçmenle mücadele edebilme kabiliyetine sahip değildir. Türkiye’de 4 milyon sığınmacı var, dünyada en çok sığınmacı olan ülke Türkiye. Bunu Türkiye’nin sırtını sıvazlayarak, bir vesileyle bir tarafa bırakabilmek mümkün değildir. Avrupa’nın da bugüne kadar yaptığı ı budur. Avrupa bugüne kadar insani imtihanı geçebilmiştir, şu anda bütün dünyanın gördüğü, Avrupa’nın da dezenformasyon ettiği çalıştığı süreç bize kendi çıkarları insanlıktan önemlidir. 3 kişinin ölümüne sebebiyet verdiler. 1978 model gaz fişeğini insanların üzerine sıktılar, bunu yapan Yunan tarafıdır. Bu şımarıklığı elde ettiği taraf da bilinmesi gerekir ki Avrupa’dır." ifadesini kullandı. 

"Geri itmeleri engellemek için 1000 özel harekât polisi Meriç sınırında görev yapacak"

"Birçok insanı sığınma hakkını ortadan kaldırıp Türkiye’ye itmeye çalıştılar" diyen Soylu, "4 bin 900’nü Türkiye’ye yeniden itmeye çalıştılar. En büyük ihlallerden birisi budur. Bu ihlale AB sesini çıkarmamaktadır. Geçen yıl 7 bin 300 FETÖ’cüyü seve seve aldılar. Bu yalnızca Yunanistan’ın değil, Avrupa’nın da kararıdır. Bu çok net ve açık. Buna en ufak ses çıkarmayanlar sığınma talep edenlere insani kuralların tamamen dışında davranmaktadırlar. Sen çiftçilere av tüfeği vereceksin ve masum insanlara saldıracaksın, bu ne demektir? Yunan medyası ve makamları yalan üzerine yalan üretmekte. Biz neden geçmek isteyen insanlara gaz sıkalım? Eğer geçmek istiyorlarsa buyrun geçsinler. Engellemiyoruz. Gaz sıkan Yunan tarafıdır, bizim karakollarımızı da gaz sıkıyorlar." dedi. 

Soylu, "Şu andan itibaren TSK ile de konuşup gerekli tedbirleri  aldık. Bin özel harekât polis Meriç sınırına getireceğiz, geri itmeleri engellemek amacıyla çalışacaklar.  Insanlara kötü muamele edenlere. Fırsat tanınmayacak. Kendi sınırlarımızı geri itmeden korumak için gerekli tedbirleri aldığımızı belirtmek istiyorum.  Biz gelen insanları silahla karşılamıyoruz. Bu alçaklıktır. Şu anda 4 milyon sığınmacı var Türkiye’de. Hepsine en yüksek seviyede hizmet etmeye çalışıyoruz. Gitmek isteyenler gidiyor. Burada doğal bir akım var zaten. Bu akım aynı şekilde devam etmektedir. Yunanistan’ı Avrupa görmezden gelmektedir. İçimize sindirebilmek mümkün değildir." düşüncesini dile getirdi. 

Soylu, "Üç buçuk milyon insan Türkiye sınırlarında zor durumdadır. Rejimin saldırılarının devam etmesi demek, oradaki kapılar da açılır herkes en nihayetinde Avrupa yolcusu olur. Bu bir tehdit değildir. Sınırda 164 göçmen yaralandı. Sağlık hizmetleri yerine getirilmektedir. Sınırlarda sabahleyin gördüm geçen çok rahat geçiyor. Pazarkule’de bir engel var, orası sınır kapısı ilticayı kabul etmek zorundalar. 200 kilometrelik bir hat var, sabah geçenleri gördüm ve tspit ettim. İnsanlar birbirine yardım ediyor. İlla Pazarkule’den girilecek diye bir şey söz konusu değildir. Bizim engelliğimiz bir taraf var, Ege adaları. İnsanı trajedileri söz konusu olmasın diye.   Elimizden geleni sahil güvenliğimiz ile yapmaya çalışıyoruz. 18 Mart Mutabakatı’nın Avrupa gereklerini yerine getirmemiştir. 18 Mart Mutabakatı kara sınırlarını kapsamamaktadır, anakarayı kapsamadığı için geçen geçebilme imkânına sahiptir." ifadesini kullandı. 

Soylu'dan Tele1 muhabirine: İçişleri Bakanı yalan mı söylüyor, kime hizmet ediyorsun?

“139 bin sayısını teyit edemedik bir türlü” diyen Tele1 muhabirine “Kaç muhabiriniz var sizin. Bizim sınırda kaç karakolumuz var? Vilayet burada teyit edemiyor mu ? Siz kimin tarafındasınız? Hiç Türkiye’nin tarafında olduğunuz görünmüyor. Şu anda sizin yaptığınız Yunan ve Avrupa medyasının yalan ve çarpıtmasını burada ifade etmek. O zaman İçişleri Bakanı yalan söylüyor öyle mi?" sözleri ile tepki gösterdi. 

Soylu şunları kaydetti: 

4. mekaniza mıntıkasında 12:20 itibariyle söylüyorum 53 bin 323, 54. Mekaniza mıntıkasından 85 bin 747, toplam 139 bin 70 sadece Edirne’den geçenler. Bir mantık olarak söyleyeyim sen de biliver. Biz 127 bin insanı kaçarken yakaladık. Sınırdan kaçarken yakaladık. Tek tek saydık.

Şimdi yakalamıyoruz geçenleri sayıyoruz.  23 hudut karakolumuz var, 8 de hudut bölüğümüz var. Bunlar  6 km’lik arayla beraber kimin ne kadar geçtiğini ve ne kadar öteki tarafa intikal ettiğini bilmektedirler. Ben Yunan tarafına ve Avrupa tarafına hizmet eden biri olarak sana söylüyorum. Biz İdlib’den Afrin’e  kadar geldiğini, aynı zamanda bir şey daha ifade edeyim, Azez’e ne kadar geldiğini, Cerablus’a ne kadar geldiğini biliyoruz. Sadece biz bilmiyoruz. Biraz gazeteciliğini iyi yaparsan, BM de iyi biliyor. 850 bin kişi bu ülkeden karşı tarafa, onu da mı saydınız o zaman, sayamadınız mı? Tek tek kimin nereye gittiğini BM de biliyor. Sana karakol karakol da söyleyeceğim. TC vatandaşısın ama hizmetin başka bir yere. Devletine itimat et.”