Arkadaşlarla bir kaç kadeh içerken girişim fikirlerini konuşmakta sıra dışı bir yan yok belki, ama bu sohbetlerin kaç tanesi milyar dolarlık bir şirket oluşumuyla sonuçlanabilir ki?
Londralı genç bir mali danışman olan Samir Desai 2009 yılında, yani İngiltere ve bütün dünyanın küresel mali krizin etkilerini henüz atlatamamışken, bir barda iki eski okul arkadaşıyla buluştu ve biralarını yudumlarken onlara kafasındaki projeyi anlattı.
Mali krizin bir etkisi de bankaların küçük iş sahiplerine kredi vermeyi durdurması olmuştu.
Küçük şirketlerin kurulması ve işlerini yürütmesi çok güçleşmişti ama 26 yaşındaki Samir'in bunu aşmaya yarayacak bir fikri vardı. Bankalar aradan çıkarılacak ve şirketler çok daha esnek koşullarda başka kaynaklardan kredi alabilecekti.
Daha somut bir şekilde söylemek gerekirse internette, kredi almak isteyen küçük firmalar ile kredi vermek isteyen kişi ve kuruluşları biraraya getirecek bir havuz bir tür piyasa oluşturacaktı. Böylece kredi veren ve almak isteyen doğrudan karşı karşıya gelecek, ve bu ortamı hazırlayan Samir'in şirketine komisyon verecekti.
Samir'in Oxford Üniversitesi günlerinden arkadaşları olan James Meekings ve Andew Mullinger o günkü bar sohbetinde bunun çok iyi bir fikir olduğunda birleştiler ve üç kafadar hazırlık çalışmalarını başlattı.
2010 yılında üçlü o sırada çalıştıkları işlerden istifa ederek Funding Circle adlı kredi aracı şirketini kurdular.
Bu ayın başlarında Funding Circle Londra Hisse Senetleri Piyasası'na giren bu tür ilk şirket olmayı başardı ve şu anda değeri 1,5 milyar doların üzerinde seyrediyor.
Artık 35 yaşına gelen Samir, mali kriz öncesinde bile küçük iş sahiplerinin kredi bulmasının çok zor olduğunu hatırlatarak "Bir küçük işletmenin banka kredisi alması 15-20 hafta sürüyordu" diyor.
Küçük işletmelerin hayati önemi
"Küçük şirketlere kredi vermenin aslında banka faaliyetlerinin çok küçük bir bölümünü, belki sadece yüzde 5'ini oluşturduğunu fark ettim. Oysa küçük işletmeler toplum için çok önemliydi. Mesela özel sektörde çalışanların yüzde 60'ı küçük işletmelerde çalışıyordu. Dolayısıyla bankaların küçük işletmelere verdiği öncelikle toplum için önemleri arasında büyük bir uçurum vardı" diye sürdürüyor.
Londra merkezli Funding Circle'ı kurabilmek için üç arkadaş kişisel birikimleri olan 60 bin sterlini ortaya koydular. James de Samir gibi daha önce işletme danışmanlığı yapıyordu, Andrew ise risk yönetimi konusunda çalışmıştı.
Samir, James ve Andrew ayrıca, aralarında arkadaşları ve arkadaşlarının arkadaşları da bulunan on civarında yatırımcıdan 700 bin sterlin civarında bir fon oluşturmayı başardılar. Bu fonlar sayesinde internet sitesi için gerekli olan teknolojiyi inşa edip, kullanıcılara açmayı başardılar.
Ne var ki kredi kuruluşları ya da kredi verebilecek kişileri ve küçük işletmeleri bu havuzu kullanmaya ikna etmek düşünüldüğü kadar kolay olmadı.
Samir, "İlk günler ilginçti. Yumurta tavuk problemi gibi. Kim önce gelmeliydi, kredi arayan mı veren mi?" diye anlatıyor.
Kredi verecek kuruluşları cezbedebilmek için Funding Circle teşvik edici koşullar sunmayı denedi. Örneğin kredi veren yüzde 7 gelir elde edecektiyse, Funding Circle bunu yüzde 9 yapıyor ve yatırımcıya kendi fonlarından yüzde 2 ödeme teklif ediyordu.
Küçük işletmeleri cezbetmek için de binlerce mektup hazırlayıp yollamaları gerekti. Öyle ki yazıcıları bozuldu, James'in babasından ödünç yazıcı aldılar.
Gerek kredi sunan gerekse kredi arayan müşterilerin sayısı yavaş yavaş artmaya başladı ve 2011 yılına gelindiğinde Funding Circle toplam 2,5 milyon sterlin kredi sağlamıştı. Kısa sürede bu 250 milyon sterline çıktı ve sonunda geçen ay şirket Londra Hisse Senetleri Piyasası'na girmeyi başardı.
Şu ana kadar Funding Circle'ı 50 bini aşkın küçük işletme ve 80 bin yatırımcı kullandı ve şirket genişleyerek 2013 yılında ABD'ye, iki yıl sonra da Almanya ve Hollanda'ya girdi.
Funding Circle kredi alan şirketten yüzde 1-7 arasında bir komisyon ve buna ek olarak yıllık bir sabit hizmet bedeli alarak gelir elde ediyor.
Şu ana kadar kâra geçmiş değil ama Samir, genişlemeye ağırlık verdikleri için kârı kasten öncelemediklerini söylüyor.
Amaçları bütün dünyada küçük işletmelerin kredi almayı tercih edecekleri bir şirkete dönüşmek.
Geçen hafta şirket 30 Haziran itibariyle Funding Circle üzerinden alınan kredilerin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 61 artışla toplam 2 milyar 800 milyon sterline ulaştığını açıkladı.
Buna karşılık şirket henüz cirosu ya da kâr zarar hesaplarını açıklamış değil. Son olarak 2017 yılında cirolarının 94,5 milyon sterlin olduğunu açıklamışlardı. 2016'da ciroları 50,9 milyon sterlindi.
Ne gibi riskler var?
Hargreaves Lansdown adlı mali hizmetler grubundan uzman Laith Khalaf, Funding Circle'ın gelecekte bazı güçlüklerle karşılaşmasının muhtemel olduğunu söylüyor.
"Kredi veren ve alanı doğrudan karşı karşıya getirmek nispeten yeni bir yöntem ve bu nedenle bu yolla kredi alanların bazıları ekonomik olarak çok ciddi güçlük içinde olan şirketler. Bu da bu işletmeleri güç piyasa koşullarında nasıl bir geleceğin beklediği konusunda belirsizlik yaratıyor. Burada tehlike şu; ekonomik dar boğaz dönemlerinde borç alanların önemli bir kısmı borçlarını ödeyemez hale gelebilir ve bu da kredi aracı kuruluşlarının riskle başetme kapasitelerini zorlayabilir."
Bu arada Funding Circle ve benzeri kredi aracı kuruluşlarını bekleyen bir başka tehlike de bu tür kredi temini kurallarının, Britanya'nın finans piyasasını düzenleyen kuruluş tarafından sıkılaştırılması.
Bu tür ortamlarda verilen kredilerin riskinin yüksek olduğunu düşünen Finans Kuralları Dairesi şu anda kuralları sıkılaştırmayı değerlendiriyor.
Ama Samir ve ortakları işletmelerinin geleceğinden emin ve umutlu.
Borçlarını ödeyip yeniden gelen bir çok müşterileri olduğunu, bunun da kredi veren yatırımcıları heyecanlandırdığını söylüyorlar.