Yunanistan'ın kuzeyindeki sınır kenti Polikastro'da yaşayan emekli Thomas Pournaras komşu İdomeni'deki mültecilerin durumunu düşünüyor. Son aylarda kitleler halinde akın eden mülteciler şimdi burayı terk ediyor. Bölgedeki derme çatma çadırlarda kalan binlerce mülteci toplu halde Selanik yakınlarındaki kamplara naklediliyor. Her yağmurdan sonra bataklığa dönen İdomeni'deki acil sığınma merkezi kapatılıyor.
Polikastrolu emekli Pournaras mültecilerin gitmesinin hem iyi, hem de kötü olduğunu söylüyor. Pournaras görüştüğü Deutsche Welle muhabirine “Bu insanların daha iyi şartlar altında yaşamaları gerekir. Yaz sıcakları çocuklu aileleri perişan etti, salgın hastalıklar baş gösterdi. Ancak mülteciler ve onlarla birlikte yardımcı sivil toplum örgütleri de giderse bölge ekonomisi çöker”, diyor.
Polikarnos sınırdaki tipik bir garnizon kenti. Pek alımlı olmasa da yaşamaya değer, derli toplu bir kent. Yunanistan ekonomik krize sürüklenmeden önce 3 bin askerin üslendiği garnizonda tasarruf önlemleri nedeniyle 800 asker kalmış. Yük kamyonlarının güzergâhı üzerindeki Polikarnos 2015 yılında mültecilerle birlikte bütün dünyadan gelen sivil toplum örgütlerinin uğrak yeri olmuş. Kentte kiralık ev bulmak zorlaşmış. 46 yıldır Polikastro'da yaşayan Pournaras “Eskiden askerler sayesinde ayakta duran ekonomimizi mülteciler ve yardım gönüllüleri beslemeye başlamıştı”, diyor.
Vermek ve almak
Pournaras kentte geçinmek zor olduğu halde Polikarnos sakinlerinin mültecilere çok yardım ettiğini, yiyecek dağıttıklarını ve mültecilere yemek pişirdiklerini anlatıyor. Postacı Panagiotis Depoudis de kentlilerin yardım gönüllüğüyle ilgili olarak, ‘yardım edene yardım da edildiğini' söylüyor. Öncelikle sivil toplum örgütleri bölgedeki işsizliğin azalmasında önemli rol oynamış. İdomeni'deki bütün mültecilerin bölgeden ayrılacağına postacı Depoudis ihtimal vermiyor.
Depoudis barınma kapasitesi yetersizliğinin ciddi bir sorun olduğunu ve bu sıkıntının azaltılabileceğini ancak ‘alıp başka bir yere götürülemeyeceğini' söylüyor. Depoudis idari yetkililerle sivil toplum örgütlerine, mültecilerin entegrasyonu ve eğitimi için gerekli adımları atmalarını tavsiye ediyor. Aksi takdirde öğretim yılının başlayacağı eylül ayında sıkıntı çekebileceklerini hatırlatıyor.
Yunan hükümeti İdomeni kampının boşaltılmasında kararlı. Hükümet çevrelerinden yapılan açıklamaya göre taşınmanın ilk gününde 2 bin mülteci olay çıkarmadan otobüslere binip bölgeyi terk etmiş. basın muhabirlerinin çadır kampa yaklaşmalarına izin verilmiyor. İdomeni'ye beş kilometre uzaklıktaki bir kavşakta bekleşen muhabirler kampta neler olup bittiğini göremiyorlar. Kampa sadece resmi haber ajansı ile kamu televizyonunun görevlileri girebiliyor. Ancak kamu televizyonu İdomeni'deki tahliye operasyonu hakkında neredeyse hiç yayın yapmıyor. Polikastro'ya dönüşte, mart ayının aksine İdomeni yönünde ilerleyen tek bir mülteciye dahi rastlanmıyor. Yol boyunca polis kontrol noktaları kurulmuş. Otobüslere geçmeleri işaret ediliyor. Şüpheli araçlar durdurulup aranıyor.
Taksici mi, kaçakçı mı?
Şüpheli araçların başında taksiler geliyor. Hele taksi Makedonya sınırı yönünde seyrediyorsa. Riskli olduğu kadar kârlı bir iş. Taksici Lazaros “Hayatta yapmam, polisin şakası yok. Aracına mülteci alan taksiciye insan kaçakçısı muamelesi yapıyorlar. Bu yüzden İdomeni yönünde müşteri almıyorum”, diyor. Lazaros iki hafta önce iki Yunanı sınırın Makedonya yakasındaki Gevgeliya'ya götürmüş. “Mülteci olmadıkları belliydi. Sonradan, poker turnuvasına katılacaklarını öğrendim”, diyor.