Ramazanlar Türkiye’de dini duyguların öne çıktığı, yardımlaşma, dayanışma ruhunun pekiştiği ve paylaşımların arttığı bir ay olarak bilinir. Aslında Almanya’da da durum pek farklı değil. Gerçi İslamiyet'in resmi din olarak tanınmadığı Almanya’da oruç ibadetini yerine getirenler için genel uygulamada istisnalar yok. Yani çalışma sürelerinin oruç tutulan saatlere göre düzenlenmesi, iftar zamanlarında mesailere ara verilmesi veya Ramazan bayramında tatil yapılması söz konusu değil. Bu tür durumlar genelde işvereninin inisiyatifine bağlı. Ancak buna rağmen Almanya’da Ramazan boyunca oruç tutanların sayıları küçümsenmeyecek kadar çok. Bu durumu teravih namazlarında camilerde toplanan kalabalık cemaat teyit ediyor.
En çok da camilerde kurulan iftar soflarını görünce Almanya’da Ramazanın özel bir dönem olduğunu kavramak daha kolay olur. Çünkü ülke genelinde yaklaşık 3 bin 500 caminin neredeyse tamamında Ramazan boyunca her akşam iftar sofraları kurulur. Cemaat, komşular, Müslümanlar, Hıristiyanlar veya diğer inançlara sahip insanlar ya da hiç bir dine inanmayanlar bu sofralarda bir araya gelme imkânı bulur.
Camilerde özel etkinlikler
Almanya’da yaklaşık 900 caminin bağlı olduğu Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’nin (DİTİB) Genel Başkanı Prof. Dr. Nevzat Yaşaroğlu DW Türkçe'ye yaptığı açıklamada Ramazan ayında Almanya’daki tüm camilerde özel etkinliklerin düzenlendiğini aktardı. Daha fazla Kuran okunduğunu, insanların daha fazla hayır işlemeye davet edildiğinin altını çizen Aşıkoğlu, özellikle de iftar sofralarında dostlukların pekiştiğini vurgulayarak Almanya’daki ramazanlarla ilgili, "Ramazan geldiğinde mukabele okuruz. Hocalarımız baştan sona okur. Bilenler takip ederler. Bunun yanında toplu iftarlar yaparız. Sahur programlarımız vardır. Bunun yanında yardımlaşma çok ön plana çıkar" diye konuştu.
Almanya’da sayıları 900’ü bulan DİTİB camilerinde her akşam toplu iftarlar düzenlendiğini aktaran Prof. Nevzat Aşıkoğlu, Köln’deki genel merkezde ise Ramazan boyunca her akşam 800 ila 1000 kişiye iftar yemeği verildiğini söylüyor. Bu iftarlara dileyen herkesin katılabildiğini açıklayan Aşıkoğlu, katılan herkesin afiyetle yemeğini yemesi için DİTİB in tüm önlemleri aldığının da altını çizerek, "Her yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye’den aşçılar geliyor. Burada profesyonel olarak yemekler hazırlanacak ve katılımcılara akşam ikram edilecek" dedi.
Dinlerarası diyalog ortamı
Türkiye’deki iftarlardan farklı olarak Almanya’da Ramazan sofralarında değişik dinden ve inançlardan insanların daha yoğun olarak bir araya geldiklerini ifade eden Yaşaroğlu, bu bağlamda iftarların Almanya'da dinler arası diyalog, karşılıklı anlayış, tanışma ve kaynaşmaya zemin hazırlayan önemli bir dönem olduğunu kaydetti.
İslamiyet ile ilgili önyargıların giderek arttığı bir dönemde dinin buyrukları arasında yer alan paylaşma ve yardımlaşma gibi özelliklerin yerli toplumla birebir yaşanmasının son derece önemli olduğunu söyleyen Aşıkoğlu, iftar sofralarında Müslümanlarla bir araya gelen Hristiyan, Musevi ve diğer inançlardan temsilcilerin İslamiyet’in gerçek yüzüyle karşılaştıklarını belirtiyor.
Ramazan aynı zamanda bir Kuran ayıdır diye konuşan DİTİB Başkanı Aşıkoğlu ancak kuranın salt Arapçasını okumanın yeterli olmayacağı kanısında. Aşıkoğlu'nun kuranın tam olarak algılanması için önerisi ise Türkçesini de okuyarak verdiği mesajları anlamak.