Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesinden sonra kamu ihalelerinde ‘rekabet ve şeffaflığı' öngören açık ihale usulü yerine, şaibelerin daha çok gündeme geldiği ‘pazarlık' ve ‘istisna' alımlarının payı gözle görülür derecede arttı. Kamu İhale Kurumu (KİK) verilerine göre, 2020 yılında pazarlık usulüyle ihale alımları, 2015 yılında yapılanların neredeyse 3 katına yükseldi. 2015'te yüzde 9.1 olan pay, 2020'de tam yüzde 26.3'e fırladı. İstisnai alımların payı da 2015'te yüzde 8 iken 2020'de bu oran yüzde 11.4'e fırladı.
İhale kazanan yüklenici sayısında gözle görülür bir azalma!
Sözcü'de Ali Ekber Ertürk'ün haberine göre, ihale kazanan yüklenici sayısında da gözle görülür bir azalma oldu. Yüklenici sayısı, 2015 yılında 49 bin 115 iken, 2020 yılında 37 bin 758 seviyesine indi. Bu da ‘İhaleler belli kesimlere veriliyor' yorumlarını da beraberinde getirdi.
Bu dönemde ihalelerde yaşanan bir başka gelişme de alımların tek bir bölgeye yığılması yönünde oldu. Kamu alımlarının çoğu, Cumhurbaşkanlığı'nın bulunduğu Başkent'e kaydırıldı. Ankara'nın içinde yer aldığı İç Anadolu'daki kamu alımlarının payı neredeyse, ülkenin payının yarısına çıktı. 2015'te yüzde 35.4 olan pay, 2020'de yüzde 46.8'e yükseldi.
2017 ve 2020 yılları arasında Kamu İhale Kanunu'nda 20 değişiklik yapıldı
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçilmesiyle birlikte, kamu ihaleleri kapsamında onlarca değişiklik yapıldı. Sisteme geçildiği 2017 ve 2020 yılları arasında Kamu İhale Kanunu'nda 20 değişiklik yapılırken, 32 yönetmelik ve ikincil mevzuat değişikliği yürürlüğe sokuldu. Bu değişikliklerin çoğunun, ‘istisna alımları'nın artırılması yönündeki değişiklikler olduğu bildirildi. Kamu İhale Kurumu'nun denetimi olmadan yapılan ‘istisna alımlarının payı' olağanüstü arttı.
Başkanlık sistemi ile ihale yapan idare sayısı, 12 bin 211'den 8 bin 923 seviyesine, sözleşmeye bağlanan ihale sayısı ise 127 bin 924'ten 66 bin 527 seviyesine indi.