Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Hükümet Sözcüsü Sefin Dizayi, 25 Eylül'de düzenledikleri bağımsızlık referandumu sonrası Türkiye ve İran'ın yürüttüğü yakın diplomasiyi normal karşıladıklarını söyledi. Türkiye'nin kaygılarını anladıklarını ve saygı duyduklarını belirten Dizayi, "Dünün dostları bugünün düşmanları olamaz" dedi.
Referandum sonrası süreci değerlendiren Dizayi, Türkiye ve İran'ın iki komşu ve bölgesel güç olarak ilişkilerinin olmasını normal bulduklarını kaydetti.
Dizayi, "Askeri açıdan karşı karşıya gelinmeyeceğinden eminiz çünkü bu iki ülke de büyük ordulara sahip ve biz de bela aramıyoruz. İstikrar, dostluk ve daha fazla karşılıklı anlayış istiyoruz" diye konuştu.
IKBY Hükümet Sözcüsü Sefin Dizayi ise "Sınır kapılarına Peşmerge takviyesi yapacak mısınız?" sorumuza şu yanıtı verdi:
"Her ne kadar bazı birliklerimiz IŞİD'e karşı cephede olsa da güvenlik ihtiyacı durumunda gönderecek yeterli gücümüz var. Türkiye ile 350 km sınırımız var ve ne onlar, ne biz her 10 metreye bir asker dizebiliriz. Bu gerekli de değil çünkü Türkiye'ye karşı bir hareketimiz yok ve Türkiye'den de askeri operasyon beklemiyoruz..."
"Türkiye'deki Kürt meselesi de burada olanlara bağlanamaz. PKK meselesi bir şey, Kürt meselesi başka bir şey. Tansiyonu yükseltmek kimsenin yararına değil."
Dizayi Türkiye ile ekonomi, politika, güvenlik, enerji gibi alanlarda ortak çıkarları ve birlikte inşa ettikleri çok şey olduğunu da vurguladı.
IKBY Hükümet Sözcüsü Sefin Dizayi, referandum öncesi süreçte ABD, Avrupa ülkeleri ve Irak'tan IKBY'ye gelen temsilcilere "Bağdat ile birlikte yaşayabileceğimiz bir formül için yardımcı olun" çağrısı yaptıklarını ancak IŞİD'e odaklanılması nedeniyle bu çağrılarının karşılık bulamadığını savundu.
Sefin Dizayi, "Bu çağrı konfederalizm için bile bir yol açabilirdi ama kimse dinlemedi bizi, ciddiye almadılar. Halkın %92'si bağımsızlık için oy verdi. Hiç kimse, hiçbir parti ya da başkan bunu iptal edemez. Evet, Bağdat ile ne kadar çalışabileceğimiz konusunda görüşmeler yapabiliriz, birlikte çalışmak için nasıl bir formül bulabiliriz; bu konuşulabilir ama insanlar kararını verdi" dedi.
Dizayi, "Konfederalizm modeli hala gündeminizde mi?" sorumuza net bir yanıt vermedi. Sözcü, bu noktada sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bağımsızlık referandumu yapıldıktan ve halk kararını verdikten sonra bunun iptali çok zor ama son hedef ne olursa olsun, Bağdat ile işbirliğine ihtiyaç var. Yasal ve anayasal olarak hala Irak'ın bir parçasıyız. İleride hangi adımı atarsak atalım bunu, Bağdat ile görüşmeliyiz. Onlar bizim, biz onların hangi isteklerini, nereye kadar kabul edeceğiz; bu ayrı mesele ama açık bir ajanda ile bir diyaloga girmeliyiz."
"Referandum yapacağımızı duyurduğumuz tarihten 25 Eylül'e kadar 3,5 aylık süre vardı. Sadece bir ay önce ABD, Avrupalılar ve BM bize zamanın uygun olmadığını söylemek için sahneye çıktı. Biz de şunu soruyoruz; doğru zaman ne zaman?
"ABD'liler endişelendiler Irak için. 2003'ten bu yana milyarlarca dolar harcadılar, 4600 askerlerini kaybettiler. Irak, akıllıca bir işbirliği ile demokratik, modern olabilirdi ama şimdi Irak, bunlardan hiçbiri değil.
"Bu nedenle, ABD'nin gösterebileceği ve övünebileceği tek şey Kürdistan ancak onlar bu başarıya yatırım yapmak istemiyor. Demokratik bir süreci kabul etmemeleri kendi söylemleri ile çelişiyor."
Kendileri doğal olarak bu bölge ile ilgileniyor, hepimiz ilgileniyoruz. Onların çıkarları da diğerlerininkiyle aynı ama bizim de ABD ile ortak çıkarlarımız var" dedi.
"Kürdistan'ın Sovyetler ile geleneksel ilişkileri vardı hatta Sovyetlerden önce çar döneminde de" diyen Dizayi, Moskova'yla yaptıkları anlaşmayı politize etmek istemediklerinin altını çizdi:
"Rusya'da büyük bir Kürt kitlesi var. Rusya son zamanlarda buradaki enerji kaynakları ile çok ilgilendi. Haziran ayında St. Petersburg'da yapılan enerji forumuna başbakanımız katıldı. Rosneft ile enerji sektöründe yatırım için anlaşma yaptılar. Doğalgazın boru hattı ile Türkiye üzerinden Avrupa'ya ihracına dair bir anlaşma. Bu anlaşmayı politize etmek istemiyoruz, tamamen ticari."
Rusya'nın referandum sürecinde diğer ülkelere göre daha sessiz kaldığını da kabul eden Dizayi, bu durumu ise şöyle açıkladı:
"Çünkü Ruslar buradaki şartları ve Kürtlerin tarihini diğerlerine göre daha iyi biliyorlar ve daha pragmatik davrandılar. Evet, Rusya Dışişleri Bakanlığı Irak'ın bütünlüğü açıklamasında bulundu ama aynı zamanda Kürdistan'ın isteklerine saygı duyduklarını da açıkladılar. Yani çok dengeli ve gerçekçiydiler."