Maxwell-Armstrong, "Savaş bölgesinin ortasında yabancı bir tiyatro salonunda, 150 Ukraynalı cerrahın önünde, gerçekte hiç tanışmadığımız hastalar üzerinde, bir araya getirmeniz gereken ekipmanlarla ameliyat yapmak. Çok az insanın İngilizce konuştuğu bir yerde hiç çalışmamıştım, bu büyük bir zorluktu" dedi.
Maxwell-Armstrong, "Laparoskopik beceriler açısından, onlar bizim yaklaşık 15 ila 20 yıl önce olduğumuz yerdeler. Bizi tedirgin eden bir şey de Ukrayna'daki hastanelerin bombalanmasıydı. Lutsk, Ukrayna'nın kuzeybatısında, çatışmalardan uzakta, ancak büyük toplantıların yasak olması nedeniyle eğitimler kulaktan kulağa duyuru yapılarak ayarlandı" diye ekledi.
Walter, "Yeni doktorlar bize, çatışmanın başlangıcında birçok kıdemli doktorun, sorumluluğu kendilerine bırakarak ülkeden kaçtığını anlattı. Dünyanın dört bir yanından kit ve tıbbi ekipman bağışları almışlardı, ancak bu her zaman nasıl kullanacaklarını bildikleri veya ihtiyaç duydukları esas kit değildi ve hala birçok malzeme sıkıntısı çekiyorlar" dedi.
Walter, saat 22.00'de sokağa çıkma yasağının başladığını, camların hasarları sınırlamak için bantlandığını, bomba sirenlerinin çaldığını ve cep telefonu bomba uygulamalarının gün boyunca alarm verdiğini söyledi.