Çevre

İklim aktivisti üç gençten Cumhurbaşkanı Erdoğan'a dava

09 Mayıs 2023 14:32

İklim aktivisti üç genç, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı'na "iklim eylemsizliği" gerekçesiyle dava açtı.

16 yaşındaki Atlas Sarrafoğlu, 17 yaşındaki Ela Naz Birdal ve 20 yaşındaki Seren Anaçoğlu, Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması kapsamında iklim hedefi olarak sunmuş olduğu güncellenmiş ulusal katkı beyanının yetersiz kaldığını, bunun bir iklim eyleminden ziyade iklim eylemsizliği olduğunu öne sürerek Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na dava açtı.

Üç iklim aktivisti genç, bu beyanın hazırlanmasında şeffaf bir süreç işletilmediğinin altını çizerek Türkiye’nin bilimsellikten uzak, etkisiz ve yeterli olmayan iklim krizi ile mücadele hedefinin iptal edilmesini ve yenilenmesini talep etti. Gelecek haklarını savunan gençler ayrıca change.org/iklimdavasi adresinde bir de imza kampanyası başlattı.

Dünyada bu davanın benzeri olarak açılmış birçok iklim davası mevcut. Altı Portekizli genç açtıkları davayla Türkiye’nin de bulunduğu 33 ülke hakkında şikayette bulunarak söz konusu ülkeleri sera gazı emisyonlarını azaltmamakla suçlamıştı.

Sarrafoğlu, Anaçoğlu ve Birdal, Türkiye’nin güncellenmiş ulusal katkı beyanını Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) Sekretaryası’na sunmasının ardından, “Bu beyan ne yazık ki bir sera gazı emisyonu azaltımı değil, artırım taahhüdü. Türkiye bir iklim afetleri ülkesi ve biz gençler olarak daha güçlü iklim hedefiyle geleceğimizin güvence altına alınmasını istiyoruz” diyerek Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması kapsamında sera gazı emisyonları hakkında aldığı kararlar ile ilgili açılan ilk iklim davasının öncüleri oldu.

11 yaşından beri iklim aktivisti olan Sarrafoğlu, açtıkları iklim davaları hakkında şu açıklamalarda bulundu:  

“Ben büyüklerimden daha farklı bir dünyaya geldim. Birbirini tetikleyen bir sürü felaketin içinde kalmış bir dünya. Bir varoluş krizi bu. Kendi elimizle gezegenimizi yakıyoruz. Fosil yakıtların kullanımı çok uzun zaman önce bırakılmalıydı. Hükümetler ve büyük şirketler sahip oldukları güç ve parayı insanlığın geleceğine tercih ettiği sürece bu krizin önüne geçebilmek mümkün olmayacak. 

Ben bir iklim aktivisti genç olarak, Türkiye’nin çok geç imzaladığı Paris Anlaşması’na uygun olarak emisyonların düşürülmesini istiyorum. Çocuklar ve gençler iklim krizine sebep olmadığı halde şu anda en büyük risk altında olanlar aslında. Dolayısıyla çocuk haklarının da hiçe sayıldığı bir ortamı kabul etmiyorum. Bizlerin, "bu ülkenin geleceği" diye bahsettiğiniz gençlerin geleceğini mahvediyorsunuz. En çok Türkiye'yi tehdit eden iklim krizine karşı resmen hiçbir şey yapmıyorsunuz! Bu sebeple Türkiye’nin daha güçlü bir iklim hedefi vermesi için davacıyım.”

Hem Avrupa Birliği İklim Elçisi hem de hukuk fakültesi öğrencisi olan Anaçoğlu ise şunları söyledi:

“Türkiye’nin iklim kriziyle mücadele kapsamında yayınladığı ulusal katkı beyanında,  emisyon azaltım taahhüdünden ziyade 2030’a kadar yüzde 30’dan fazla artış sözü var. 2053 yılında karbon nötr olacağını ifade eden Türkiye’nin 2053’e kadar karbonsuzlaşmayı hâlâ nasıl hayata geçireceğine ilişkin tutarlı ve bilimsel bir yol haritası yok! Kömürden ve fosil yakıtlardan çıkış tarihi yok! Enerji ve maden sektöründe etkili iklim eylem planı yok! Ama ne yazık ki kömür ve maden lobisinin var olmayı ve bizi zehirlemeyi sürdüreceği bir sistem var! Gençler için gelecekte daha çok işsizlik, kirlilik, iklim afetine karşı savunmasızlık var! Biz gençlerin ve çocukların yaşam hakkının, gıda, su, hava gibi temel haklara erişim haklarının kısıtlanması hatta ortadan kalkması tehlikesi var! Bu sebeple gelecek hakkım için davacıyım.” 

Gelecek hakkı için mücadele eden genç iklim aktivisti Birdal ise şu ifadeleri kullandı:

“İklim krizi küresel bir kriz ve bu mücadelede herkesin üstüne düşen önemli görevler var.  Tüm ülkelerin ellerini taşın altına koyması gerekiyor ki ortak hedefe, 1,5 derece hedefine ulaşabilelim,” dedi ve Türkiye’nin iklim kriziyle daha güçlü bir şekilde mücadele etmesi ve sera gazı salımlarını azaltması için taleplerini şöyle sıraladı: “Ara hedef belirlensin. Kömürden çıkış tarihi açıklansın. Gerçek bir azaltım taahhüdünde bulunulsun. Bilimsel yöntemlerle Türkiye’nin karbonsuzlaşma politikası belirlensin ve bağlayıcı hukuk kuralları haline getirilsin. Biz iklim krizi ile mücadele etmek, kendi geleceğimizi garanti altına almak için bu davayı açıyoruz ve change.org/iklimdavasi adresinde başlattığımız imza kampanyamıza tüm genç arkadaşlarımızın da desteğini bekliyoruz! Karbonsuz bir gelecek için davacıyım!”