Azot besin zincirimizin yapı taşlarından biri ve kompost, dışkı ve sentetik gübre şeklinde çiftçiler tarlalarda kullanılmakta ama buna rağmen bu atılan azotun sadece yarısı bitkilere ulaşıyor.
Geri kalan azot ise topraktaki bakteriler tarafından sindirilip karbondioksitten 300 kat daha güçlü azot gazına dönüşüyor, ya da su kaynaklarına karışıp burada yosunların sayısını artırıp, ekosisteme zarar vermelerine yol açıyor. Bu dev problem maalesef yeteri kadar dikkate alınmıyor ama gezegen kırmızı alarm vermiş durumda.
Nature akademik jurnalinde yayınlanan yeni bir çalışma, azotlu gübrelerin su kaynaklarına ve buharlaşarak atmosfere karışmasının önüne nasıl geçebileceğimizi açıklıyor.
Yeşilist’te yer alan habere göre, tarım devrimi sırasında gübrelenen bitkilerin yapısı değiştikçe daha yavaş gelişen buğday, çeltik ve diğer tahıllar daha fazla gübreye ihtiyaç duymaya başladı. Her ne kadar tahıl üretimi artsa da havaya ve toprağa karışan kimyasalların da sayısı bir o kadar artmış durumda.
Standford Üniversitesi ve Çin Bilim Akademisi tarafından yapılan çalışma ise fazla azot kullanımı olmadan da yüksek randımana sahip olabileceğimizi savunuyor. Sonuçlar bize, yüksek randımanlı çeltikte hiperaktif bir şekilde çalışan ve azot alımını yavaşlatan bir genin olduğunu gösteriyor ve uzmanlar bu karşı bir çözüm üretmiş durumda.
Azot kirliliğinin özellikle büyük bir sorun olduğu Çin’de bu genin etkisinin daha az olduğu türler ıslah edilmeye başlanmış. Uzmanlar 5 yıl içerisinde bu çözümün seralar dışında çalışıp çalışmadığını görebilicek ve eğer çalışırsa belki azot için verilen kırmızı alarm sarıya inebilir.