Politika

İklim Değişikliği Kanunu Teklifi Meclis’te, DEM Parti şerh düştü: “Amaç, meseleyi piyasa ve patronlara teslim etmek”

08 Nisan 2025 16:27

Güncelleme: 08 Nisan 2025 16:34

Muhalefetin “AKP, sermaye gruplarıyla ortaklaştı” şerhi düştüğü İklim Değişikliği Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek. DEM Parti, komisyondan geçen teklifle ilgili rapora düştüğü şerhte, “AKP iktidarı yerel ve küresel ölçekte meseleye yaklaşan, kapsayıcılık esasıyla bütün özneleri dikkate alan, demokratik ilkelerle doğayı merkezinde tutan kişi, kurum ve platformlarla ortaklaşmak yerine sermaye gruplarıyla ortaklaşmayı tercih etmiştir, Zira amaç iklim krizi meselesine ciddiyetle yaklaşmak değil, meseleyi piyasa koşullarına teslim etmektir” ifadelerini kullandı.

İklim Değişikliği Kanunu Teklifi ilk olarak 18 Ağustos 2023’te Ankara Sanayii Odası (ASO) sitesinde paylaşıldı. Teklif metni, “yanlışlıkla oldu” denilerek siteden çıkarıldı ancak daha sonra tekrar erişime açıldı. Teklif taslağının basına sızmasının ardından dönemin TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Murat Kurum, iklim kanunu hazırlıklarının tamamlanmak üzere olduğunu ve yakın zamanda Meclis’e sunulacağını belirtti. Ancak teklif bir buçuk yıl sonra Meclis’e geldi ve hızla komisyonlardan geçti. Kanun teklifinin Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmesi bekleniyor.  

DEM Parti’den şerh: “Usule aykırı”

Teklifle ilgili komisyon raporu, pazartesi günü öğleden sonra partilere iletildi. DEM Parti, usule göre, bildirimin üzerinden iki gün geçmesi gerektiğini belirterek “kanun adeta oldu bittiye getirilmeye çalışılıyor” şeklinde muhalefet şerhi düştü.  

“AKP’nin dost bildiği sermaye grupları uğruna hazırlanmış”

DEM Parti’nin muhalefet şerhinde şu ifadeler yer aldı:

“AKP iktidarı yasaları, kamu yararı için değil, dost bildiği sermaye grupları uğruna kanun hazırlıyor… Bu kez de adına iklim kanunu dedikleri ama iklim krizinin kaçınılmaz sonuçlarına dikkat çekenlerle değil, krizi derinleştiren faaliyetlerin yürütücüleri olan sanayicilerle müzakere ettikleri bir yasa ile karşımıza gelmektedirler. Zira amaç, iklim krizi meselesine ciddiyetle yaklaşmak değil, meseleyi piyasa koşullarına teslim etmektir.

Ekoloji platformları ve ilgili STK’lar taslağın gündeme gelmesinden bu yana hazırlıklarını yapmakta, iklim krizinin sonuçları karşısında gerçekçi çözüm önerileri için kolektif bir çaba sarfetmektedirler. Fakat AKP iktidarı, yerel ve küresel ölçekte meseleye yaklaşan, kapsayıcılık esasıyla bütün özneleri dikkate alan, demokratik ilkelerle doğayı merkezinde tutan kişi, kurum ve platfromlarla ortaklaşmak yerine sermaye grupları ile ortaklaşmayı tercih etmiştir. Ekolojik bütünlük kaygısı gütmek yerine ticari kaygıları gütmüş, ekonomik çıkarları doğanın, yaşamın önüne koyan yaklaşımları bir kez daha ortaya koymuştur.  

“Patronlara kolaylık sağlayacak düzenlemeler…”

İklim Kanunu Teklifi’nin neredeyse bütün maddeleri, kanunun ismiyle tezat bir şekilde birtakım sektörlerin patronlarına avantaj ve kolaylık sağlama olarak değerlendirilebilecek düzenlemeleri kapsamaktadır. Teklifin odak noktası; karbon emisyonu düzenlemeleri ve ticareti ile ilgilidir. Bu bağlamda; adının ciddi bir yanılsamadan ibaret olacağından, komisyon görüşmelerinde DEM Parti olarak teklifin ismen “Karbon Emisyonu Ticareti Kanunu” olarak değiştirilmesini talep ettik. Fakat kanunun bütününden de anlaşılabileceği gibi komisyonun tavrı da “göz boyama”ya uygun oldu ve kanun isminde değişiklik yapılmadı.

“Kirleten öder” sistemiyle temiz hava borsası

Kanun teklifi, sanayi sektöründe karbon salınımını azaltmak yerine Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) ve karbon kredilendirme mekanizmaları gibi piyasa temelli çözümleri öne çıkarmaktadır. Bu mekanizmalar, doğrudan emisyon azaltımı yerine şirketlerin karbon kredisi satın alarak “kirletme haklarını” sürdürebilmesine olanak tanımaktadır. Su nasıl metalaştıysa şimdi de hava metalaşıyor. Temiz havanın alınıp satılabileceği bir borsa oluşturuluyor.”