Bonn'daki BM İklim Değişikliği Konferansı kapsamındaki çetin müzakerelerde taraflar, Paris Anlaşması'nın nasıl uygulanacağını belirleyecek olan "kural kitabının" yazılması için kapalı kapılar ardında görüşmeler gerçekleştirdi. Müzakerelerin akşam üstü saatlerinde sonlanması planlanıyordu. Ancak Çin heyetinin baş müzakerecisi Şi Şenhua, görüşmelerin halen sürdüğü yerel saatle 22.00 sularında yaptığı açıklamada, "Müzakere edecek çok şeyimiz var" dedi.
6-17 Kasım arası düzenlenen konferansa katılan Alman heyeti ise toplantıların verimli geçtiğini açıkladı. Konferansın son gününde açıklama yapan Almanya Çevre Bakanı Barbara Hendricks ve Çevre Bakanlığı Müsteşarı Jochen Flasbart, konferanstan olumlu bir bilanço çıkardı. Müzakere heyeti, toplantılara ev sahipliği yapan Almanya'nın organizasyondaki başarısı nedeniyle övgüler aldığını, konferansın dönem başkanı Fiji'ye lojistik anlamda verdiği desteğin takdir edildiğini vurguladı.
Çevre örgütleri memnun
Bonn'daki iklim zirvesine kömür ve kömürden elde edilen enerjiden vazgeçme hedefi damgasını vurdu. Konferans öncesi ve konferans devam ederken iklim değişikliğiyle mücadelede fosil yakıtlar ve özellikle kömürden vazgeçilmesini isteyen çevre örgütleri seslerini duyurabildi. Çevre örgütleri konferansı genel anlamda memnun edici buldu. Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Almanya'dan Kristin Reissig, "Paris ruhunun yaşadığını gördük. Ülkeler Paris Anlaşması'nın uygulanabilmesine olanak sağlayacak bir yol haritası oluşturmak için gerçekten büyük çaba harcadı" dedi.
Dünya Kaynakları Enstitüsü Küresel Direktörü Paula Caballero da Bonn'daki görüşmelerin Paris Anlaşması'nın öngördüğü hedeflerin karara bağlanacağı Polonya'daki konferans için esas oluşturduğunu söyledi.
Kömüre karşı ittifak
Koferansın bitimine bir gün kala İngiltere ve Kanada'nın başını çektiği 25 ülke, eyalet ve şehir; iklim değişikliğiyle mücadele için kömür tüketimine karşı bir ittifak oluşturduklarını duyurdu.
Kömür Sonrası Enerji Küresel İttifakı yayımladığı bildiride; dünya genelinde elektirik üretiminin yüzde 40'ının kömürle çalışan santrallerden elde edildiğini ve küresel ısınmanın baş sorumlulardan birinin kömür olduğunu belirtti. Kömürün yanmasıyla oluşan hava kirliliğinin solunum yolları hastalıklarına ve ölümlere de sebep olduğu vurgulanan bildiride, kömür kullanımının hem sağlık hem de ekonomik açıdan yüksek bir faturaya yol açtığı yer aldı.
Ancak Berlin'in bu ittifakta yer almaması iklim konferansına ev sahipliği yapan Almanya üzerindeki baskıyı artırdı. Almanya'da yeni hükümet kuruluncaya kadar görevi devam ettiren şu anki hükümetin Çevre Bakanı Hendricks, kömürle ilgli kararı bir sonraki hükümete bıraktı. "Kömürden vazgeçeğimiz kesin" diyen Hendricks, "Ancak asıl soru bunu hangi aşamalarla ve hangi süre zarfında yapacağımız. Bu konunun doğrudan etkilediği bölgeleri nasıl dengeleyebileceğimiz. Bu konu hâli hazırda geçen yıl karara bağladığımız iklim planımızın bir parçası. Bu da yeni kurulacak hükümetin atacağı adımların temelini oluşturuyor" değerlendirmesinde bulundu.
Kömür Sonrası Enerji Küresel İttifakı'na henüz katılmayan ve kömürle çalışan 70'in üzerinde enerji santrali olan Almanya'nın Başbakanı Angela Merkel, Bonn'daki BM İklim Değişikliği Konferansı'nda Çarşamba günü yaptığı konuşmada, "Kömürün, özellikle de linyit kömürünün, iklim hedeflerinin gerçekleşmesine katkı sağlaması gerekiyor" demiş ancak Berlin'in bu konuda hangi somut adımları atacağına değinmemişti.
Merkel şu günlerde, kömür madenlerinin kapatılmasını şart koşan Yeşiller ile zorlu koalisyon görüşmeleri gerçekleştiriyor.
ABD'den ümit veren mesajlar
ABD konferansta sürpriz bir biçimde iklim koruma konusunda olumlu bir tablo çizdi. ABD, 2016'da 150 kadar ülkeyle birlikte imzalayarak tarafı olduğu Paris Anlaşması'ndan çekileceğini Ağustos ayında Birleşmiş Milletler'e bildirmişti. Bu yüzden de konferansta ABD heyetinin nasıl bir tavır sergileyeceği merakla bekleniyordu. ABD resmi heyeti toplantı boyunca pek göz önünde olmasa da toplantıya katılan ABD'li çeşitli kent ve eyaletleriyle önemli isimler Trump'la aksi görüşte olduklarını ortaya koydu.
Bonn'da ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Thomas Shannon başkanlığındaki heyetle yer alan ABD'nin California dahil 14 eyaleti ve Porto Riko, konferanstan önce kurdukları koalisyonla, Paris Anlaşması uyarınca kendi paylarına düşen sera gazı hedeflerini tutturma niyetinde olduklarını açıklamışlardı.
Fosil yakıtların terk edilerek rüzgâr, güneş ve diğer temiz enerjilere geçilmesini amaçlayan Paris Anlaşması, küresel sıcaklık artışının sanayi devri öncesine kıyasla 2 derecenin altında tutulmasını öngörüyor.
DW/dpa/AP,MK/CÖ
© Deutsche Welle Türkçe