Hürriyet yazarı Fulya Soybaş, siyasal iletişim uzmanlarına, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'a siyaset camiasında, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın damadı olduğu gerekçesiyle 'damat' şeklinde hitap edilmesinin jargon çirkinleşme ve bayağılaşmaya zemin hazırlayıp hazırlamadığını sordu.
Soybaş, siyasal iletişim uzmanı Ali Saydam ve Kamuoyu araştırmacısı Hakan Bayrakçı'nın konuya ilişkin görüşlerini şöyle aktardı:
Siyasal iletişim uzmanı Ali Saydam şunları kaydetti:
“Muhalefet kullandığı metaforların karşılığını bulduğunu zannediyor ve onun için buna tenezzül ediyor. Oysa siyasi iletişim sonuç odaklıdır. Sonuç alıyorsanız doğrusu yanlışı yoktur! Amerika ve Avrupa bu tarz söylemleri test eder. Mesela ‘Damat diyorum ama halka geçiyor mu?’, ‘Halk da aynısını diyor mu?’ Bana sorarsanız demiyor. Muhalefetin söylemi ile kısıtlı. Jargonlar sadece karşı tarafı sinirlendirmek için kullanılıyorsa siyasi amacından çok bireysel tatmini vardır.”
"Böylesi çirkin bir olaya sebep olduğunu asla düşünmüyorum"
Kamuoyu araştırmacısı Hakan Bayrakçı muhalefetin Bakan Albayrak için sıklıkla ‘damat’ dediğini hatırlatarak “Çok da abes bir laf değil. Geçmişte de birçok kişiye benzer şekilde hitap edildi. Akraba tabirlerinde bir sıkıntı görmüyorum. ‘Ötekileştirmek’ için söylendiği aşikâr ama bana göre büyükşehir seçmeninde bu söylemin bir karşılığı yok” diyor. Bayrakçı her şerde bir hayır olduğunu söyleyerek “Yaşanılan son olay hayli can sıkıcı. Cumhurbaşkanı’nın da hem torununa hem kızına hakaret var. Bir baba ve dede olarak çıktı, konuştu ki ‘az’ bile konuştu. Muhalefet ise bu tarz bir hakaret ya da küfür olunca her zaman tepki vermiyordu. Bu olayda ilk defa ortak bir ses çıktı. Böylesi ahlaki bir konuda ortak hareket edilebiliyor olması, siyasetin dili her ne kadar sert ve çetin olsa da iyi bir başarıdır. Bardağın dolu tarafı budur. Millet ittifakının seçmenine gelince; çevremdeki birçok kişi ‘Bu ne rezillik’ diyor ve demekten de çekinmiyor. Dolayısıyla özellikle muhalefetin yürüttüğü ‘damat’ siyasetinin böylesi çirkin bir olaya sebep olduğunu asla düşünmüyorum.”