14 Nisan 2025 10:15
Güncelleme: 14 Nisan 2025 10:28
İktidar tarafından “Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” adı altında 32 Maddelik yeni Torba Kanunu TBMM’ye getirildi. Peki bu torba kanun neleri kapsıyor, kimler faydalanacak?
Türkiye gazetesi yazarı İsa Karakaş'ın konuya ilişkin yazısı şöyle:
"Bakanlıklarda özel önem ve öncelik taşıyan konularda bakana danışmanlık yapmak üzere bakanın görev süresiyle sınırlı olarak bakan müşaviri istihdam edilebilmesi ve bunların atanma şartları ile mali ve sosyal haklarına ilişkin düzenlenme yapılmaktadır.
Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının merkez teşkilatında uzman ve uzman yardımcısı istihdam edilebilmesi ve uzman ve uzman yardımcılarının mali haklarının belirlenmesi ile bunlara diğer görevlerinin yanı sıra araştırma, analiz, teftiş, denetim, inceleme ve soruşturma yaptırılabilmesi düzenlenmektedir. Ayrıca, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun uzman ve uzman yardımcılarının da sınav, yeterlik, tez ve uzmanlığa atanma gibi hususlar bakımından bu maddede yer alan hükümlere tabi olarak istihdam edilmeleri amaçlanmaktadır.
Hakikaten ilginç düzenleme. Keza kamuda o kadar müfettiş varken uzmanlara teftiş, denetim, inceleme ve soruşturma görev ve yetkisi verilmesi anlaşılır gibi değil. Bu düzenleme kamu yönetim tarihimizde bir ilk.
Mesleği müfettiş olan bir yazar olarak hakikaten bu düzenlemeyi görünce çok şaşırdım. Zira müfettişlik ile uzmanlık tamamen farklı fonksiyonlar icra eden mesleklerdir.
112 Acil Çağrı Merkezlerine gelen çağrıların önemli bir kısmını oluşturan asılsız çağrı, haklı bir sebebe dayanmaksızın 112 Acil Çağrı Merkezini meşgul etmek amacıyla görevlilerle konuşan veya ısrarla çağrı bırakan kişilerce yapılan çağrıları ifade etmekte olup 2025 yılı itibarıyla söz konusu oran, 81 ilde bulunan 112 Acil Çağrı Merkezlerine gelen toplam çağrının yaklaşık %30'unu oluşturmaktadır. Bu durum personelin iş yükünü artırmakta, performansını düşürmekte ve etkin çalışmasına engel olmaktadır. Asılsız çağrıların %1'ini oluşturan asılsız ihbar ise 112 Acil Çağrı Merkezlerine yapılan ihbarın asılsız olduğunun olay yerine giden ekiplerce tespit edilmesi durumunda oluşmaktadır. Yapılan bu ihbarlar ile acil yardım hizmeti veren kurum/kuruluşların personel, ekipman, yakıt ve zaman israfı ortaya çıkmakta, acil yardım ekiplerinin asıllı acil yardım ihbarlarına müdahalesi gecikmekte ve bunun sonucunda telafisi mümkün olmayan can kayıplarına kadar varan zararlar oluşmaktadır. Bu amaçla uygulamada karşılaşılan sorunlar dikkate alınarak. Yapılan yeni düzenlemeyle, çağrının asılsız olduğunun tespit edilmesi hâlinde uygulanacak idari para cezalarında caydırıcılığın sağlanmasını teminen artırıma gidilmekte ve ayrıca uygulamada asılsız çağrıların yanı sıra asılsız ihbarlarla acil yardım hizmeti veren kurum/kuruluşların sundukları acil yardım hizmetinde aksamalara sebep olan kişilere yönelik de idari para cezası öngörülmektedir."
Yazının tamamını okumak için tıklayın.
Arabanızı park ederken iki kere düşüneceksiniz |
© Tüm hakları saklıdır.