Türkiye'de son dönemde yapılan yasal düzenlemeler, ormanları madencilik ve enerji yatırımları için açarak ormansızlaşmayı hızlandırıyor. İktidarın, "temiz enerji" projeleri adı altında plansız ve kontrolsüz bir şekilde doğal alanları ticari çıkarlar için feda ettiği belirtiliyor. Ziraat Mühendisler Odası (ZMO) ve Türkiye Ormancılar Derneği gibi meslek odaları bu duruma karşı mücadele veriyor.
Siyasi irade ve çevre politikaları
Türkiye Ormancılar Derneği Başkanı Ahmet Hüsrev Özkara, yasal düzenlemeler ve uluslararası sözleşmelerle oluşan doğa koruma anlayışının siyasi irade tarafından zedelendiğini ifade ediyor. Özkara, enerji santralleri için yapılan son düzenlemelerin ormanları daha da tehdit ettiğini belirtiyor ve bu durumun Türkiye'nin doğal kaynaklarını ekonomik büyüme uğruna kurban ettiğini vurguluyor.
Enerji santralleri ve çevresel etkileri
Yönetmelik değişiklikleri ile lisanslı güneş enerjisi santrallerinin ormanlık alanlarda kurulmasına izin verilmesi, ekosistem üzerinde ciddi zararlar yaratabiliyor. Cumhuriyet'ten Şeyda Öztürk'ün haberine göre, Özkara, güneş enerjisi panellerinin çevre dostu olmadığını, içerdikleri ağır metaller ve zehirli kimyasalların bitki, hayvan ve insan sağlığına zarar verdiğini açıklıyor. Ayrıca, kullanılan panellerin doğal habitatları yok ederek biyoçeşitliliği tehdit ettiğini de ekliyor.
Yanlış enerji politikaları ve çevre sorunları
ZMO Başkanı Baki Remzi Suiçmez, yanlış yerlere kurulan enerji santralleriyle ilgili mücadelelerini anlatıyor. Suiçmez, özellikle jeotermal enerji santrallerinin (JES) Aydın bölgesinde çevreye yönelik alınması gereken önlemlerin yetersizliğinden ve denetimsiz faaliyetlerinden şikayetçi. Bu tür plansız ve programsız faaliyetlerin tarım alanlarını yok ettiğini, tarım ürünlerini kirlettiğini ve insan sağlığını tehdit ettiğini belirtiyor.
Orman alanlarına yapılan tahsisler
Türkiye Ormancılar Derneği Bilim Kurulu üyeleri Prof. Dr. Erdoğan Altmış ve Doç. Dr. Cihan Erdönmez tarafından hazırlanan “ÇED ve Orman Tahsisleri” raporunda, enerji, petrol, doğalgaz ve maden amaçlı orman alanlarının tahsis edildiği belirtiliyor. Bu tahsisler, Türkiye'nin orman varlığını ciddi şekilde tehdit ederken, enerji iletim hatları ve rüzgâr enerji santralleri (RES) için ayrılan orman alanları dikkat çekiyor.