Ayasofya'nın statüsünün değiştirilerek yeniden camiye dönüştürülmesine yönelik tartışmaları değerlendiren ilahiyatçı Prof. Dr. Mehmet Hayri Kırbaşoğlu, "Fatih'in camiye çevirmesi de, Atatürk'ün müze kararı alması da, şu anki siyasi iktidarın yapmaya çalıştığı da tamamen politiktir. Hiçbir dini dayanağı yoktur" dedi.
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Hayri Kırbaşoğlu, Ayasofya'nın statüsünün değiştirilmesi tartışmalarını RS FM'de Atilla Güner'le Akşam Postası'na değerlendirdi.
"Fatih kendi döneminin şartları içinde düşünmüş olabilir, Atatürk'ün attığı adım farklı olabilir, bugün ise iktidar popülist bir adım atmak istiyor" diyen Kırbaşoğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Ayasofya'yı bırakın, Kabe'nin duvarı da kutsal değil"
"Muhafazakar-milliyetçi iktidarın oturduğu tabanın sosyolojisinin bir kutsalıdır Ayasofya. Ama sadece Ayasofya değil, Kabe'nin duvarı bile kutsal değil. Onun anlamı özeldir. Ayasofya'nın da camilerin de kutsalı yoktur, insanlar inşa eder önemli olan işlevidir. Türkler Orta Aysa’dan gelip Anadolu’yu İslamlaştırma sürecine sadece camileri kutsallaştırmayı değil pek çok unsuru kullanarak bu topraklara damgasını vurmaya çalışmıştır. Bugün Lübnan’a gidin bir yanda Müslümanlar dev camiler yaparlar, yanında da Hristiyanlar dev kiliseler yaparlar şehrin kimliğini oluşturmak için. Veya Mostar’a gidin bir yanda camiler vardır bir yanda tepede kocaman bir haç dikilmiştir. Her grup kendi damgasını şehre vurmak ister. Dünyada en büyük mabedleri despotik rejimlerin başındaki insanlar yaptırır. Çünkü bu mabedleri kullanarak kendi yönetimleri karşı olan tepkileri baskılamak isterler."
"Kilise olarak kalması Müslümanlara yakışır"
Kırbaşoğlu, "Bir yer fethedildiği zaman buraların kilise ve sinagoglarının mescide çevrilmesi gibi bir uygulama kesinlikle yoktur. Bu İslam'la taban tabana zıttır" diye kaydederek şöyle devam etti:
"Bazı iktidar uleması ise bunun İslam şeriatında yeri olduğunu söyler. Ancak bahsettikleri Emevi-Abbasi döneminde oluşmuş olan İslam hukukçularının görüşleridir. Benim yaptığım araştırma sonucuna göre Kur'an ve sünnete göre fethedilen yerlerdeki ibadethanelerin camiye çevrilmesi kesinlikle İslami değildir. Hac suresinin 41'inci ayetinde de Allah, koruma ve kollama altına alıyor tüm ibadethaneleri. Kültür olarak var, ancak dinen bunun hiçbir temeli yoktur tamamen politiktir. Fatih'in de, Atatürk’ün de kararı politiktir. Şu anki iktidarın alacağı karar da hem politik hem popülisttir. Ayasofya’nın kilise olarak muhafazası Müslümanlara daha çok yakışır. Ama illa ara çözüm aranıyor ise, İzmir Alaçatı'da kiliseden çevrilme bir cami var. Belli günlerde Hristiyan kardeşlerimiz de orada ayin yapıyor. Ayasofya'da da bu olabilir."