Endonezya’nın Güney Aceh kentinde bulunan Gunung Leuser Ulusal Parkı’nda görev yapan Hayvan Davranış Estitüsü bilim insanları, Rakus adındaki Sumatra orangutanının yüzündeki yarayı iyileştirmek için şifalı bitkiler kullandığını gözlemledi. Bu eylemi, ilk defa insan olmayan bir canlının yaptığı fark edildi.
Evrimsel Biyolog Caroline Schuppli ve Bilişsel Biyolog Isabelle Laumer’in yönettiği araştırma ekibi, orangutan Rakus’u incelediklerinde sağ gözünün altında derin bir yara izi ile karşılaştı. Laumer yaptığı açıklamada, bu yaranın Rakus’un bulunduğu alandaki başka bir erkekten kaynaklandığını düşündüklerini belirtti. Rakus gibi orangutanların dişilerini etkilemek ve alanlarını korumak için rakip erkeklerle kavga ettiğini, bunun sonucunda da yaralandığını tahmin ettiklerini belirtti.
"Şifalı bir bitkiyi kendi yaralarına uyguladığı ilk seferdi"
Rakus üzerine yapılan gözlemler ilerleyen günlerde daha farklı bir şekil aldı. Orangutanın, normal beslenmesinde yer almayan, güçlü şifalı bir bitki olan, Akar Kunnig adlı bir asma türü ile beslenmeye başladığı gözlemlendi. Yaralanmadan üç gün sonra gerçekleşen bu değişimi gözlemleyen araştırmacılar, Rakus’un çiğnediği yaprakları yarasını onarmak için gözünün altına sürdüğünü fark etti.
Laumer konu ile ilgili yaptığı açıklamasında "Bildiğimiz kadarıyla bu, vahşi bir hayvanın güçlü bir şifalı bitkiyi kendi yaralarına uyguladığı ilk seferdi." ifadelerini kullandı.
Şifalı bitki tüketiyorlardı
Bilim insanları primat türlerinin daha önceden şifalı bitkileri tükettiklerine tanıklık etmişlerdi. Biyolog Jane Goodall'un, 60'lı yıllarda yaptığı araştırmalarında orangutan dışkılarında bütün olarak şifalı bitki yapraklarına rastladığını açıklamıştı.
Deneme yanılma ile öğrenmiş olabilir
Laumer, Rakus’un yarasını yanlışlıkla dokunup sonrasında bitki olan parmağıyla dokunduğunda fark etmiş olabileceğini belirtti. Bitkinin daha az acıya neden olduğunu fark eden Rakus’un yarasına bu bitkiyi bir ilaç gibi uygulamaya başlamış olabileceği düşünülüyor.
Çevresindeki diğer orangutanlardan da öğrenmiş olabileceği ihtimalinin de değerlendirildiğini belirten biyolog, "Önümüzdeki birkaç yıl içinde insana çok benzeyen daha fazla davranış ve yetenek keşfedeceğimizi düşünüyorum.” ifadelerini kullandı. (Kaynak: Sözcü)