Gündem

İlker Başbuğ: Tutuklanacağımı bir hafta önce haber aldım

Ergenekon davası tutuklusu eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Silivri Cezaevi'nde üçüncü kitabını yazdı

17 Ocak 2014 18:53

Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, yazdığı son kitapta Ergenekon davası kapsamında tutuklanacağını bir hafta önceden haber aldığını yazdı. Başbuğ kitabında, "İnternet Andıcı olarak bilinen davanın duruşmaları devam ediyordu. O akşam duruşmaların cerayanına ilişkin aldığım bilgilerle pek uyuşmayan ve pek de beklemediğim bir haber aldım. Haber şöyleydi: ‘Önümüzdeki hafta internet andıcı kapsamında tutuklanacaktım’" ifadelerine yer verdi.

Hürriyet gazetesinden Toygun Atilla'nın haberine göre, Ergenekon davası tutuklusu İlker Başbuğ, tutukluluğunun ikinci yılını tamamladığı Silivri Cezaevi’nde üçüncü kitabını yazdı. Başbuğ, Suçlamalara Karşı Gerçekler isimli kitapta, tutuklanmasını ve hakkındaki iddiaları ele alıyor. Başbuğ’un 10 gün içinde 50 bin satan ve içinde tartışma yaratacak anekdotların bulunduğu kitabından satırbaşları şöyle:


'Tutuklanacağımı biliyordum'


"28 Aralık 2011 Çarşamba akşamı 20’nci Yüzyılın En Büyük Lideri Mustafa Kemal adlı kitabımın son bölümü üzerinde çalışıyordum. ‘İnternet Andıcı’ olarak bilinen davanın duruşmaları devam ediyordu. O akşam duruşmaların cerayanına ilişkin aldığım bilgilerle pek uyuşmayan ve pek de beklemediğim bir haber aldım. Haber şöyleydi: ‘Önümüzdeki hafta internet andıcı kapsamında tutuklanacaktım’. Tutuklanacağıma ilişkin haberi alınca, tuhaf düşünceler içine girdim. Bir tarafta hürriyetinizin haksız bir şekilde elinizden alınması vardı, diğer taraftan ise şu anda tutuklu durumda bulunan ve emrinizde görev yapmış kişilerin de yaşadıkları sıkıntılara ortak olmak... Haber kaynağımın güvenilirliği yüksekti. Bugüne kadar bu kanaldan gelen haberlerin çoğu doğru çıkmıştı."


'Tezkere geçse bunlar yaşanmazdı'


"ABD, 2003 yılında icra edilecek Irak’ı Kurtarma Harekatı için Türkiye’den bir cephe açılmasını istedi. Ancak, bilindiği gibi, bu konuya ilişkin hükümet tezkeresi, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yeterli kabul oyu almadı. Yapılan etkin propagandanın da etkisiyle tezkerenin geçmemesinin sorumluluğu TSK’nın üzerine yıkıldı. 1 Mart tezkeresi, TBMM’de yeterli oyu almış olsaydı, Türk Silahlı Kuvvetleri  ve personeli bugün karşı karşıya kaldığı sorunlarla, büyük ölçüde yüz yüze kalmayacaktı."


'Kozmik odayı açmasak suçlanırdık'


"27 Aralık 2009 tarihinde, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı ‘Kozmik Oda’da arama yapmak istedi. Yasa gereği kendisinin yetkisiz olduğu söylendi ve müsaade edilmedi. Daha sonra bir hâkim, mahkeme kararına dayanarak aramaya geldi. Mahkeme kararına itiraz edileceği söylenerek aramaya izin verilmedi. Ancak itiraz daha sonra reddedildi. (...) Eğer, aramaya müsaade edilmeseydi, bugün TSK iddia edilen suikast ve belki de esas istenilen, bazı faili meçhul cinayetlerin delillerini karartmak veya ortadan kaldırmakla suçlanabilirdi."

İlgili Haberler