İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB); Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün isteğiyle 1928’te kurulan, Türkiye’nin ilk bahçıvan okuluna ev sahipliği yapan, 1997'de de faaliyetleri durdurulan Büyükdere Fidanlığı’nı eski günlerine döndürecek projeyi başlattı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Çocuklarımızın çok güçlü olmalarını, çok yürekli olmalarını, özgür iradeleriyle seslerini istediği yerde, fikirlerini en yüksek biçimde dile getirmelerinin rejimi olduğu Cumhuriyet’i onlara hep anlatıp öğreteceğiz, hatırlatacağız. Bu tür alanlar, onların özgürlük alanları olacak. Yani Cumhuriyet’in ‘hayırsız mirasyedileri’ asla olmayacağız biz. Biz, bu Cumhuriyet’in hayrına, bereketine inanan insanlarız” dedi.
Atatürk’ün emriyle 1928 yılında kurulan, içinde Türkiye’nin ilk bahçıvanlık okulunu da barındıran tarihi Büyükdere Fidanlığı’nı yeniden canlandıracak projeyi, İBB, '150 Günde 150 Proje' kapsamında başlattı. Temel atma törenine, İBB Başkanı İmamoğlu, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç ve İBB Park Bahçe ve Yeşil Alanlar Daire Başkanı Prof. Dr. Yasin Çağatay Seçkin de katıldı.
İmamoğlu, temel atma töreninde yaptığı konuşmada, Cumhuriyet değerlerine, kazanımlarına sahip çıkmanın sorumluluğunu taşıdıklarını belirterek, şunları söyledi:
"Bu yüzyılda neleri başardık, neleri başaramadık noktasında değerlendirme yapma sorumluluğumuz var"
Bu yüzyılda neleri başardık, neleri başaramadık noktasında değerlendirme yapma sorumluluğumuz var. Cumhuriyet’imizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü anlayabilmek, hatta onun gibi bu Cumhuriyet’i yüceltebilmek, daha da yukarıya taşımak ki Atatürk bunu defalarca ifade etmiştir. Yani aslında, ‘Sizler daha iyisini yapacaksınız’ noktasında bize sorumluluk yüklemiştir. O bakımdan bütün bunları sorgulayıp neleri yapabildik, neleri yapamadık kısmına bakmak lazım; sorgulamalıyız. Büyüklere Fidanlığı da aslında sorgulama açısından çok anlamlı bir yerde, çok anlamlı bir noktada duruyor. Buraya bakıp acaba başımızı öne eğmeli miyiz, utanmalı mıyız, gurur mu duymalıyız, ne yapmalıyız? Türkiye’nin ilk meyve bahçesi ve fidanlığının garaj ve açık otopark hâline gelmesine yol açan, tabiri caizse bir depolama alanı gibi karanlık bir hâle getirilmesini sağlayan süreci iyi tahlil etmeliyiz.
"Atatürk emriyle kurulan bu fidanlığın röntgeninin çekilmesi lazım"
1928’de kurulan, 1936’da içerisinde bahçıvanlık okulu kurulan alan, 2000’li yıllarda İBB Yol ve Bakım Onarım Müdürlüğü’nün saha garajı ve açık otopark hâline getirildi. Geçmişe dönük, ‘Biz maneviyatımızı hassasiyetle korunuz, geliştiririz ve bugünün nesline, geleceğe de iz bırakacak bir şekilde taşırız’, yerli ve milli duygusunun nasıl taşındığına dair bir aynadır Büyükdere’deki bu fidanlık. Biz bunu, tarihi yarımadanın her noktasında yaşıyoruz. Fetih yapılmadan önce orada kurulmuş bir dergâhı gün yüzüne çıkartırken hâlini gördüğümüzde, çok affedersiniz çöplük hâlindeki türbeleri temizlerken, -daha niceleri var ortaya çıkaracağımız- bu bağlamda aslında maneviyata, geçmişimize, mirasımıza nasıl sahip çıkmışız? Bence Atatürk emriyle kurulan bu fidanlığın, mutlaka o anlamda değerlendirilmesi, röntgeninin çekilmesi lazım.
"İstanbul’a çok değerli bir yeşil alanı kazandıracağız"
Sadece Büyükdere Fidanlığı bile bir ihmalin ve görmezden gelmenin hikâyesini bize sunuyor. Biz; Atatürk’ün mirası, Cumhuriyet’imizin mirası noktasında, Büyükdere Fidanlığı’nın hikâyesinde çok güçlü, pırıl pırıl yeni bir sayfanın açıldığını bütün Sarıyer’e, İstanbul’umuza ve hatta Türkiye’mize müjdelemek isterim. Temelini atıp başlatacağımız bu alan, aynı zamanda pırıl pırıl bir yeşil alan, yeniden aktif üretim yapılan bir alan, bahçıvan yetiştirilen bir merkez hâline gelecek. İstanbul’a, içerisinde kentsel üretim fonksiyonlarını da barındıran çok değerli bir yeşil alanı kazandıracağız. Aktif olarak kullanılmayan Hacıosman’daki Atatürk Kent Ormanı, yenilenecek Büyükdere Fidanlığı ve yapımına başlanan Baltalimanı Yaşam Vadisi ile birlikte, yaklaşık 1 milyon 550 bin metrekarelik bir alanı Sarıyer’e kazandırmış olacağız. 2023 yılında tümden aktif bir yeşil alan olarak sunulduğunda, bu dört buçuk yıl içerisinde, neredeyse kişi başı beş metrekareye yakın aktif kullanmayan alanları kullanılır hâle getirerek, Sarıyer’e sunmanın keyfini ve onurunu yaşayacağız.
"Büyükdere Fidanlığı’nı, tarihi bir mirası canlandırma hedefiyle yenileyeceğiz"
Büyükdere Fidanlığı’nı, tarihi bir mirası canlandırma hedefiyle yenileyeceğiz. Çok değerli bir adım bu ama bununla sınırlı kalmayacağız. Bugünün çok ihtiyacı olan burada, bir de tohum merkezi kuracağız. Bu çok önemli bir şey. Tarihi bir adım atıyoruz aslında. Burada, bu merkezde; yerel tohumlar, soğutmalı depolarda uzun süreli olarak muhafaza edilecek. Bir gen merkezi gibi. Merkeze gelen bu tohumlar, yine aynı alanda üretim parselleri ve seralarda ekilerek üretimleri sağlanarak çoğaltılacak. Sebze grubundan edilen fideler ve diğer tohumlar, buradan halkımıza ve çiftçilerimize de ayrıca ücretsiz olarak dağıtılacak. Büyükdere Fidanlığı’na gelen herkes hem aktif hem kaliteli bir yeşil alandan yararlanma imkanına sahip olacak. Hem de Cumhuriyet’in doğanın, yaşamın, insanlarımızın bu ülke için ne kadar anlamlı ne kadar önemli olduğunu bir kez daha burada hissedecek. Buradaki bahçıvanlık okulu da bu alanda eğitim almak isteyen her vatandaşımıza, çok özel bir eğitim de veriyor olacak. Kütüphanesiyle etkinlik, spor alanlarıyla bisiklet ve yaya yollarıyla, kafeteryasıyla, restoranıyla, otoparkıyla, kaykay pistiyle her yaştan İstanbullunun, aynı zamanda buraya gelip çok özel, çok yeşil ve çok tarihi bir alanı yaşamalarına fırsat vermiş olacağız.
"Cumhuriyet’in ‘hayırsız mirasyedileri’ asla olmayacağız"
Fidanlığın ilk etabı 19 Mayıs 2023’te, tamamı ise 29 Ekim 2023’te halkın kullanımına açılmasının planlıyoruz. Cumhuriyet, bizim için önemli. Yokluktan varlık üretme ve bu ülkeye değer katma davasıdır Cumhuriyet. Onun için Büyükdere Fidanlığı, aslında bunun bir eğitimi de aynı zamanda. Cumhuriyet’in bu mirasını hep birlikte koruyacağız. Biz, 85 milyon insanımızla Cumhuriyet’in, Atatürk’ün maddi manevi bütün mirasına sahip çıkarak, koruyarak genişletip ilerleteceğiz. Cumhuriyet’in eşit ve onurlu vatandaşlarımızın, yurttaşlarımızın huzur içerisinde yaşadığı, yöneticilerin de yerini ve haddini bildiği bir mekanizma olduğunu, bir yönetim idaresi olduğunu bütün Türkiye’ye ispat edeceğiz. Haklar ve özgürlükler rejimi olduğunu herkese hatırlatacağız. Çocuklarımızın çok güçlü olmalarını, çok yürekli olmalarını, özgür iradeleriyle seslerini istediği yerde, fikirlerini en yüksek biçimde dile getirmelerinin rejimi olduğunu Cumhuriyet’i onlara hep anlatıp öğreteceğiz, hatırlatacağız. Bu tür alanlar, onların özgürlük alanları olacak. Yani Cumhuriyet’in ‘hayırsız mirasyedileri’ asla olmayacağız biz. Biz, bu Cumhuriyet’in hayrına, bereketine inanan insanlarız.
"Kimsenin bu güzel Cumhuriyet’i farklı yönlere saptırmaya dönük çalışmalarına fırsat vermeyeceğiz"
Kimsenin bu güzel Cumhuriyet’i farklı yönlere saptırmaya dönük çalışmalarına fırsat vermeyeceğiz. Türkiye’nin ilk fidanlığı ve bahçıvan okulunun harabeden, garajdan, yeşil alana, üretim yerine bir tohum merkezine dönüşmesinin Cumhuriyet’imizin yüzüncü yılına denk gelmesini de yeniden orada topraktan bereket fışkırmasını önemli bir mesaj olarak hissediyorum ve görüyorum ve buna inanıyorum. Ben, ülkemizin bereketine inanan bir insanım. Bu ‘bereket’ sözünü unutmayın. Bereket sözü, 2023’e damga vuracak. Çünkü toprağından da bereket fışkıracak, zihinlerinden de bereket fışkıracak, teknolojide de bereketli üretimler olacak. Sofralarımıza bereket gelecek, hanelerimize bereket gelecek. Bereket sözünü, unutmayın. Tabii ki bereketin yanına; israfı kovan, tasarrufu önceleyen ve yenilikçi olmayı, ilerleyen insanlar olmayı, asla gerilemeyen insanlar olmayı da hep birlikte başardığımız bir dönemi yaşayacağız.”
Sarıyer Belediye Başkanı Genç: Bu proje, bize umudun her zaman var olduğunu, yeşereceğini anlatıyor
Geçmiş dönemde Büyükdere Fidanlığı’nın, İl Özel İdaresi tarafından Sarıyer Belediyesi yerine İBB’ye verildiğini hatırlatan Sarıyer Belediye Başkanı Genç de şöyle konuştu:
“İsabet olmuş; iyi ki vermişler. Gerçekten başka bir şey de yapabilirlermiş. Şimdi bunun mutluluğunu yaşıyoruz tabii. Bugün temeli atılan bu proje, bize umudun her zaman var olduğunu, yeşereceğini anlatıyor. O nedenle umutsuz olmaya hiç gerek yoktur. Proje, aynı zamanda İstanbul’un kişi başına düşen yeşil alan miktarını artıran çok önemli bir proje. Atatürk Kent Ormanı alanı gibi, yıllarca âtıl bırakılan, Sarıyer ve İstanbullu vatandaşlara ihanetin sonunu getirdik. Emeği geçen herkese ve İBB Başkanı sevgili Ekrem İmamoğlu kardeşime çok teşekkür ediyorum.”
Atatürk'ten miras
Prof. Dr. Seçkin de konuşmasında, projeyle ilgili detaylı bilgiler verdi. Seçkin’in paylaştığı bilgilere göre, Atatürk’ün isteği ile 1928 yılında kurulan ve 1997 yılında faaliyetleri duran Büyükdere Fidanlığı ve bahçıvanlık okulu, yıllar içinde büyük tahribatlara uğradı ve kullanılamayan bir vaziyete büründü. 2001 yılında İstanbul İl Özel İdaresi tarafından kapatılan, 2013 yılında İBB mülkiyetine geçen Büyükdere Fidanlığı; 2022 yılında bahçıvanlık okulu işlevinin yanı sıra farklı fonksiyonlar da eklenerek projelendirildi.
180 bin metrekare alanda tasarlanmış proje kapsamında, Büyükdere Fidanlığı’nın tarihi değerleri korundu ve İstanbullulara, kentsel üretim fonksiyonlarının da içinde bulunduğu yeni yeşil alan kazandıracak bir tasarım projesi hazırlandı. Doğal yapının korunduğu proje içerisinde, bahçıvanlık okulu, kütüphane, tohum merkezi, kafeterya, restoran, çocuk oyun alanı, etkinlik alanı, kaykay pisti, basketbol sahası, bisiklet- yaya yolları, otopark ve WC yer alacak. (ANKA)