İmamoğlu’ndan ‘Melen barajı’ çıkışı; ‘2016’da açacağız’ dediler 6 yıl geçti" dedi.
İSKİ, 360 milyon liralık yatırımla, Pendik’te yaşanan su baskınlarını sona erdirecek projeyi tamamladı. Projenin tamamlanması nedeniyle düzenlenen törende konuşan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul’daki muhalefet partilerinin İSKİ’ye zulüm yaptığını belirterek, sözü, yenileme çalışmaları durdurulan Melen Barajı’na getirdi.
Melen’in “İstanbul'un suyunu garanti altına alacağız” denilerek başlatıldığını hatırlatan İmamoğlu, “Gününü ve saatini vererek, ‘2016’da bunu açacağız’ diye bir tarif yapmıştı o dönemin bakanı. Ve o dönemin bakanının verdiği günden ve saatten bu yana, tam 6 yıl geçti. Ve şu anda akıbeti belli olmayan, geleceği belli olmayan, çatlamış bir barajla karşı karşıyayız. Göreve gelir gelmez, biz bunu gündeme getirdiğimizde anladık ki, devletimizin bundan haberi yok. Devletimizi yönetenin de bundan haberi yok. Biz bunu gündeme getirince, tekrar ihale sürecini devreye aldılar ve ihale yaptılar 2020’nin Şubat'ında. ‘2023’te biz burayı açacağız’ diye de o zaman deklare ettiler” dedi.
Yüklenici firmanın yakın süreçte yüzde 8 ilerlemeyle sözleşmeyi feshetmesiyle Melen’deki belirsizliğin derinleştiğine dikkat çeken İmamoğlu, “20 yıllık Türkiye yönetimi ve 20 yıllık İBB yönetimi, her iki alanda da kendi iradelerinde olmasına rağmen, ‘Bizim göz bebeğimiz, bizim aşkımız’ dedikleri İstanbul'un en hayati sorununu dahi çözmekte başarısız olan bir iktidar süreci…İstanbul'u öyle kişisel aşkla, kişisel sevdayla değil, toplumsal aşkla, milletine olan inancıyla, milletiyle beraber çözen, çözüm bulan aklın sürecinde ancak çözebiliriz” diye konuştu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) köklü kurumu İSKİ, Pendik’te sürdürdüğü atık su, yağmur suyu ve dere ıslahı çalışmalarını tamamladı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu; 56 kilometre atık su şebeke hattı, 8,3 kilometrelik yağmur suyu hattı ve 5 kilometrelik dere ıslahı imalatlarıyla Pendik’te yaşanan su baskınlarına son veren projelerin açılışı için düzenlenen törende bir konuşma yaptı.
“150 Günde 150 Proje” maratonu kapsamında her gün İstanbul’un farklı ilçelerinde olduklarını belirten İmamoğlu, “Bizi takip edenler, bizi İstanbul'un her gün bir başka ilçesinde görmekten biraz yorulacak. Zira biz, İstanbul'a bütüncül hizmet etmeyi ve kendimizi bu anlamda İstanbul'un her köşesinde eşitlikçi bir belediye hizmeti veren yönetim olmayı hedef olarak ortaya koymuştuk. O bakımdan bir gün Kartal'da, bir gün Maltepe'de, başka bir gün Beylikdüzü'nde böyle devam edeceğiz. Bugün de İstanbul'umuzun en önemli ilçelerinden biri, nüfusuyla, gelişimiyle ciddi bir nüfusa sahip Pendik ilçemizdeyiz. Tam üç yıldır aynı kararlılıkla da yolumuza devam ediyoruz. Hedefimiz; 16 milyon insanımıza eşit ve adil bir hizmet sunmak” dedi.
“Çözüm belediyeciliği yapıyoruz”
Pendik'in uzun yıllardır ihmal edilmiş su baskını sorunlarını, İSKİ’nin altyapı yatırımlarıyla çözdüklerini kaydeden İmamoğlu, “Hepinizin yakından takip ettiği gibi, her ilçemizde yaşadığımız gibi, Pendik'te de bazı yerlerinde su baskınları, bazı yerlerinde atık suyla yağmur suyunun birbirine karıştığı süreçler ve bunun yarattığı sorunlar… Bu sorunların bir kısmı, çevresel birtakım sorunlar. Aynı zamanda özellikle atık yükünün artmasıyla beraber -ki buradan Tuzla arıtmaya sevk ediliyor atık sularımız- yağmur suyunun karışmasıyla artan yükün oraya yansıması, aynı zamanda bir enerji kaybı ve maliyet. Dolayısıyla vatandaşlarımızın canını sıkan bu süreçler için çözüme dönük projeler üretiyoruz. Çözüm belediyeciliği yapıyoruz aslında. Yani sorunu konuşmaktan öte, çözüm sürecini hızlandıran ve İstanbulluların yaşam kalitesini arttıran bir süreç” diye konuştu.
“Kangren olmuş sorunları çözüme kavuşturmak için çalışıyoruz”
Göreve geldiklerin 3 yıldan bu yana, İstanbul için kalıcı bir modeli İBB kurumlarına kazandırma gayretinde olduklarını vurgulayan İmamoğlu, “Bizim yol haritamızın, modelimizin ana prensibi; sürdürülebilirlik ve özellikle hız. Yani hem yaptığınız işlerin sürdürülebilirliği hem de eğer bir kangren olmuş sorun varsa, onu hızlıca çözüme kavuşturmak” ifadelerini kullandı. Vatandaşın parasını israf etmeden süreç yürüttüklerinin altını çizen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Pendik'te bugün yaptığımız bu yatırımla beraber işimiz sona ermiş değil. Yaptığımız, devam eden ve yapacaklarımızla beraber, sadece İSKİ hattında 1 milyar 600 milyon liralık bir yatırımın Pendik'te devam ediyor olması. Yani biz, İstanbul'u yatırımlarla güçlendirmeye devam. Artık Pendik'te, hepinizin ne yazık ki yaşadığı ya da bildiği o kötü görüntüleri yaşamayacaksınız. Tamamlanan 360 milyon liralık yatırımla beraber, suların sel haline dönüştürdüğü caddeleri ya da yolları doldurduğu bir biçimdeki kötü görüntüleri yaşamayacaksınız. Arabaların su altında kaldığı ya da boğulma tehlikesinin yaşandığı görüntüleri de yaşamayacaksınız. Yağmurların, yağışların bereket olması gerekirken vatandaşımıza eziyet olarak yansımasını da bu semtimizde yaşatmayacağız. 21’nci yüzyılın İstanbul'una yakışmayan bu görüntüleri, İstanbul'un tamamında bertaraf edip hayatımızdan çıkartırken, çok az kalan kısmıyla ilgili de yatırımlarımıza devam ediyoruz. Ne kirli sular temiz suyla karışacak ne de baskın veya taşkınlar hayatımızda olacak.”
“İstanbul’daki muhalefet İSKİ’ye zulüm çektiriyor”
Yapılan yatırımın bölgede yaşayan 220 bin kişinin derdine derman olacağına dikkat çeken İmamoğlu, konuşmasında İSKİ için ayrı bir paragraf açtı. “İSKİ, İstanbul Büyükşehir Belediyemizin ve İstanbul’umuzun hayatına direkt dokunan, yerin altında görmediğimiz o kadar mühim yatırımları olan bir kurumumuz ki, hizmetinin asla ve asla aksamaması gerekiyor. İSKİ'yle ilgili, 3 yıldır İstanbul'daki muhalefet ve önümüzdeki seçimde Türkiye'de muhalefet olacak olan anlayış, yani Cumhur İttifakı, öyle bir zulüm çektiriyor ki İSKİ'ye… İSKİ'nin tek geliri var, su faturası. İstanbul'daki su hizmeti, Türkiye'nin en ucuz su hizmeti haline geldi. Tabii ki bu yoksul zamanlarında, insanların sıkıntılı hallerinde onlara böyle bir katkı sunmayı elbette isteriz. Ama İstanbul'un devam etmesi gereken, yapılması gereken, alması gereken hizmetleri var. Bakın biz zaten İstanbul'un özellikle sudaki aşırı yüksek faturalarıyla ilgili” ifadelerini kullandı.
“İSKİ’nin giderleri aksatılacak giderler değil”
Göreve geldiklerinde İstanbulluların su faturalarını yüzde 40 oranında hafiflettiklerini hatırlatan İmamoğlu, “Ancak o günden sonra, Türkiye'nin artan maliyetleri üzerinden kendisini koruması gereken bir kurumumuz İSKİ. Ne yaptı bugünün muhalefeti? Meclis’teki çoğunluğunu kullanarak, rutin bir biçimde Türkiye'nin birçok ilindeki su idarelerinde, enflasyona karşı kendini korusun diye, TEFE ve TÜFE oranları üzerinden zam, her ay kendiliğinden yapılır. Bunu iptal ettiler. Bugünün İstanbul'daki muhalefeti, ne yazık ki bunu Meclis’teki çoğunluğunu kullanarak, iptal ettiler. İki; zam almamız gereken süreçlerde bize zam vermediler. Su yaşam. Su olmadan yaşam olmaz. Yani suyun faturası belli, oradan gelen gelirle de giderlerinizi planlarsınız. İstanbul'un, İSKİ'nin giderleri öyle aksatılacak bir gider değil” dedi.
“İstanbulluya kötülük yapmayı göze alacak bir yönetimle karşı karşıyayız”
İSKİ’nin ilçelerdeki atık su ve yağmur suyu ayrıştırma çalışmaları ile Tuzla’daki ve Baltalimanı’ndaki yatırımlarını örnek olarak veren İmamoğlu, “Bunların hiçbirisi kenara itilecek, ertelenebilecek yatırımlar değil. Bunları engellemeyi bile göze alacak körlükte, yani ‘İstanbul'u kaybettik, bunun acısını bu yönetimden çıkaracağız’ diye düşünerek, İstanbulluya kötülük yapmayı bile göze alacak bir yönetimle karşı karşıyayız. Ancak biz, her şeye rağmen süreci aksatmadan, risk alarak, israfı engelleyerek… Bakın onların dönemlerinde, neredeyse 15-20 yıldır ihmal ettikleri yatırımları dahi, bu zor günlerde yatırım yaparak halkımıza sunmaya devam ediyoruz. Bunun bilinmesini isterim” şeklinde konuştu. Melen Barajı’ndaki yeniden yapım çalışmalarının durduğu bilgisini de paylaşan İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Melen’in durduğundan belki haberleri yoktur”
“İstanbul'un neredeyse bir yıllık suyunu garanti altına alacak bir barajdan bahsediyoruz. Gününü ve saatini vererek, ‘2016’da bunu açacağız’ diye bir tarif yapmıştı o dönemin bakanı. Ve o dönemin bakanının verdiği günden ve saatten bu yana, tam 6 yıl geçti. Ve şu anda akıbeti belli olmayan, geleceği belli olmayan, çatlamış bir barajla karşı karşıyayız. Göreve gelir gelmez, biz bunu gündeme getirdiğimizde anladık ki, devletimizin bundan haberi yok. Devletimizi yönetenin de bundan haberi yok. Biz bunu gündeme getirince, tekrar ihale sürecini devreye aldılar ve ihale yaptılar 2020’nin Şubat'ında. ‘2023’te biz burayı açacağız’ diye de o zaman deklare ettiler. Şu an gelinen noktayı söyleyeyim size. O günden bugüne, şantiyede yüzde 8 oranında ilerleme yapılmış. Yeni çıkarttıkları genelgeden de müteahhit faydalanarak, sözleşmeyi fesheden bir müteahhit. Yani şu anda Melen'de çalışan müteahhit yok. Yani ‘İstanbul'un suyunu garanti altına alacağız’ deyip, 20 yıllık Türkiye yönetimi ve 20 yıllık İBB yönetimi, her iki alanda da kendi iradelerinde olmasına rağmen, ‘Bizim göz bebeğimiz, bizim aşkımız’ dedikleri İstanbul'un en hayati sorununu dahi çözmekte başarısız olan bir iktidar süreci. İstanbul'u öyle kişisel aşkla, kişisel sevdayla değil, toplumsal aşkla, milletine olan inancıyla, milletiyle beraber çözen, çözüm bulan aklın sürecinde ancak çözebiliriz. Ve gerçekten bugün Melen'in durmuş olduğunu ve Melen'in yürümediğini -belki haberleri yoktur- milletimizin en üst mercii dahil, buradan ileteyim istedim. Ki bizim ilettiğimiz her şeyde biraz daha acele ediyorlar. Belki bir faydasını daha sağlamış oluruz bu şekilde. Ne yazık ki İSKİ'yi düşürdükleri durum ve ne yazık ki İstanbul'u düşürdükleri durum tam da böyle. Ama biz, gerçekten bu kentte olması gereken, yapılması gereken bütün projelerimizle ilgili, inançla yolumuza devam edeceğiz.”