Gündem

İmamoğlu: Depreme dayanıksız binalarla ilgili planlar bekletiliyor, Kanal İstanbul planı hızla bitiriliyor; Katarlı ya da başka ülke, bu plan bir avuç insan için

13 Temmuz 2020 12:34

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, Katar Emiri’nin annesinin Kanal İstanbul çevresinde aldığı tarla vasfındaki 44 dönümlük arazinin imara açılmasıyla ilgili, "Depreme dayanıksız binalarla ilgili planlar bekletiliyor, Kanal İstanbul planı hızla bitiriliyor. Katarlı ya da başka ülke, bu plan bir avuç insan için" dedi.

Yapımına 2017’de başlanan ancak AKP döneminde durdurulan F4 Rumelihisarüstü- Aşiyan Füniküler hattındaki çalışmaları yerinde inceleyen İBB Başkanı İmamoğlu, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Katar Emiri’nin annesinin Kanal İstanbul çevresinde aldığı tarla vasfındaki 44 dönümlük arazinin imara açılmasıyla ilgili soruya, "Türk halkının gündemi, işsizlik, ekonomi. İstanbul’da halkın gündemi, işsizlik, ekonomi, deprem. Yani (Kanal İstanbul) zihninde bile yok, zinhar karşı ama acele var. Acele etmelerinin sebepleri var. Ben hep diyorum, o bir avuç insan. Onlar için çok kıymetli. Depreme dayanıksız binalarla ilgili planlar bekletiliyor, Kanal İstanbul planı hızla bitiriliyor. Katarlı ya da başka ülke, bu plan bir avuç insan için" yanıtını verdi.

"Şehircilik Bakanlığı’na giderek Kanal İstanbul'a itirazda bulunacağım"

Şehircilik Bakanlığı’na giderek Kanal İstanbul'a itirazda bulunacağını belirten İmamoğlu, "Ama Katarlıdır ama şu ülkelidir ama bu ülkelidir. Kim bu yatırımı yapmışsa, bu planların bir avuç insan için hazırlandığını, İstanbul’un katli anlamına geldiğini, bugüne kadar yapılan ihanetlerden milyonlarca kat daha fazlası olduğunu iddia ederek itirazımı yapacağım. Hukuksal zeminde İstanbul halkının bu ihanete uğramasına asla izin vermeyeceğiz" diye konuştu.

"Masum birtakım planlamaların yıllarca beklerken, Kanal İstanbul acelesi ne için?"

"Kanal İstanbul’la ilgili gündemi santim santim takip ediyoruz" diyen İmamoğlu, "Tüm bilimsel verilerle de süreci destekleyen, yanlışları ortaya koyan ve Kanal İstanbul’a karşı duruşumuzun aslında yüzde 100, yüzde 1 milyon ne kadar doğru olduğunu ispat eden birtakım çalışmaları da sürdürüyoruz. İstanbul’da, masum insanların depreme dayanıksız olan binalarında yaşamlarına devam ettikleri, masum birtakım planlamaların yıllarca beklediği bir sürecin yerine Kanal İstanbul’la ilgili bu süreci 6-7 ayda bitireceksiniz, 100 binlik, 5000’lik, 1000’lik planları askıya asacaksınız. Bu acele ne için? Kim için? Kime hizmet ediyor?" ifadelerini kullandı.

"Türk halkının Kanal İstanbul'la ilgili acelesi mi var?" diye soran İmamoğlu, halkın gündemi, işsizlik, ekonomi, deprem. Kanal İstanbul zihninde bile yok; zinhar karşı ama acele var. Demek ki acele etmelerinin sebepleri var. Ben hep diyorum, o bir avuç insan. Onlar için çok kıymetli" dedi.

"Haciz işlemi siyasi talimatla yönetildi, takip ediyoruz" 

İBB’nin 565 milyon liralık parasının haczedilmesiyle ilgili de konuşan İmamoğlu, şöyle devam etti:

"7-8 yıllık alacağı olan bir kurumun, geldiğimizde alacağı vardır, uzlaşma zemini ya da planlama ile ilgili süreç yükü bizde kalmıştır. Bu süreçleri devam eden bir işti. İşin bu tarafını bir yere koyuyorum. Ama kamuoyuna şunu hatırlatmak istiyorum: Bir kamu bankası, göreve geldiğimiz gün, limitleri olan, belediyemizin kredi kaynaklarını kapattı, kullandırtmadı. Bir kamu bankası, milyonlarca insanımızın, milyonlarca liralık, onbinlerce insanımınız bağışladığı paraları bloke etti. Şu an vatandaşın eline ulaşacak, mağdur olan insanların kullanımına fırsat verilecek süreci tıkadı bir kamu bankası.

"Bir proje finansmanı için kullanılmak üzere hesabında duran bir parayı, normalde koruması, belediyemizle iş birliğini son ana kadar taşıması ve irtibatta olması gerekirken telefona bile bakmayan, bakamayan, siyasi talimatla süreci yöneten bu tür anlayışların tümüyle ahlak dışı kamuoyuna deşifre edilmesi gereken bir süreç olduğunu dile getiriyorum. Ayıptır, yazıktır. Takip ediyoruz süreci. Bu ahlak dışı tutumları da takip ediyoruz. Böyle bir işlem yapılmıştır. Vicdanen, hukuken sorgulamaya devam ediyoruz. Ama şunun altını çizelim: İBB olarak, belediyemizin ve İstanbul’un kaynaklarını, nimetlerini, birilerinin kanalına değil, birilerinin alanına değil, kamu çıkarına ve halk çıkarına kullandığınızda, bu işlerin nasıl ritmik yürüyeceğini ispat etmek için buradayız ve bunu yapacağız. Kimse endişe duymasın. Elbette ki ekonomik olarak zor bir dönemden geçiyoruz. Ama bizim özellikle ulaşımdaki birinci meselemiz, metrodur. Bu hatlarla ilgili sıkı, kararlı adımlar atıyoruz. Finansman konusunda da bugüne kadar başarılamayan oranda imzalar attık. Bundan sonra da atmaya devam edeceğiz."