İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, özel bir üniversitenin mezuniyet törenine katıldı. İmamoğlu burada yaptığı konuşmada, Esenler Otogarı'nı Teknoloji Üssü'ne dönüştüreceklerini söyledi. İmamoğlu, "Hem Harem'i hem de Esenler'i şehir dışına taşıyacağımız için, hızlıca Esenler Otogarı'nı, şehrin kalbinde, metro ulaşımı olan, aynı zamanda İstanbul'un en yeşil vadilerinden biri olan alanın hızlıca taşınma ve dönüşmesini yapıp, yüksek teknoloji merkezine dönüştüreceğiz. Bazıların belki işine gelmemiş olabilir. 'Birilerine peşkeş mi çekiyor' diyebilirler. Evet, ben bu alanı ve o alanları, akla ve bilime peşkeş çekiyorum'' dedi.
Sözcü'den Özlem Güvemli'nin haberine göre, İmamoğlu, "Gençlerle her yerde bulunmayı çok arzu ediyorum. Bazen bana, ‘Neden bu kadar rahatsın’ diyorlar. İstanbul’u yönetmek büyük bir görev. 6 aylık stres dolu, tanımlaması zor günler yaşadık. Rahatlığım, kesinlikle milletimize olan güvenimizden kaynakladı. Özellikle rahatlığımı tetikleyen, bana umut veren, sahada gördükçe, kucaklaştıkça ümidimde ne kadar haklı olduğumu ispat eden, enerjisiyle, özgüveniyle, geleceğe umutla bakan gençlerdi en büyük ümidim. O beni çok güçlendirdi. Gençlere çok teşekkür ediyorum. Eğitimcilere ve kıymetli hocalarına teşekkür ettim ama onlar için her türlü fedakarlığı yapan anne-babalarına, ailelerine teşekkür ediyorum.” ifadesini kullandı.
Türkiye'nin en büyük sorununun gerçeklerle yüzleşmek olduğunu söyleyen İmamoğlu, "Popülizm hayatımıza o kadar nüfuz ediyor ki, gerçeklerle yüzleşme fırsatı bulamıyoruz. Gerçeklerle yüzleşmek yerine, saçma sapan konularla toplumun zihnini meşgul ediyoruz. Çocuklarımızı ve gençlerimizi ümitsizleştiriyoruz. Bunu yapanlar koca koca insanlar. Bu ülkenin yöneticileri, bizler, siyasiler… Sorun toplumun kaynağında değil. Yöneticilerin kendilerine çeki düzen vermesi gereken günlerdeyiz. Bunun içinde herkes var. Yöneticiler var, siyasiler var, sayın rektörümüz alınmasın, üniversiteler de var. Üniversiteler, özgür davranabilmeyi, düşünebilmeyi, konuşabilmeyi, herkese kapılarını açabilmeyi, gerektiğinde bu ülkenin yanlış giden konularını herkesin yüzüne vurabilmeyi ve sorgulamayı başarabilse gerçekten ciddi bir adım atmış olacağız.” diye konuştu.
"Onların gözü kibirden körleşmiş"
İBB seçiminin yapıldığı 6 aylık süreci hatırlatan İmamoğlu, "Sürecin en büyük kahramanı milletimizdir. Milletimizin demokrasi kahramanlığını tebrik ediyorum. Bir tarafı destekleyen, desteklemeyen diye de ayırt etmiyorum. Sadece İstanbul’da değil, Türkiye’nin her noktasında bu an ile ilgilenen ve bu ana destek veren insanlarımıza teşekkür ediyorum. Bu deneyim, bizlerin yarınlarda, Cumhuriyeti ve demokrasiyi daha güzel yaşayacağımız günlerimize teminat olan günleri yaşattı. İstanbul, tersine beyin göçünün, dünyanın nitelikli nüfusunu İstanbul’a getiren fırsatlar şehri olmalıydı. 2019’da Cumhuriyet’imizin 100’ncü yılına giderken bunları konuşabilmeliydik. Çok fırsat ve zaman kaybetmiş olabiliriz boş mevzular üzerinden ama bugün itibariyle biz bunun farkındayız. Bir gün bile kaybetmeyeceğiz. Bu konudaki en büyük teminat da siz kıymetli gençlersiniz. Ben, sizlerden ümitliyim. Çünkü, bu ümidimizi tazeleyen karakter, 4-5 yaşındaki çocuklarımızdan başlamak üzere, en büyük dinamizmi bize, şu geçtiğimiz günlerde ve aylarda gençler yaşattı. Yumruğunu sıkarak, gözlerindeki pırıltıyla ‘Başaracağız’ inancını, en az benim kadar bana iade eden gençlerden ve çocuklardan yaşadık. ‘Bu ülkenin kadrosu yok. Bir tek yöneten kadro bizde var’ diyenler oldu. Bence onların gözleri kibirden körleşmiş. Şu salondan kabineler çıkar, İstanbul’u yönetecek kadrolar çıkar” dedi.
İmamoğlu, "Benim, akıl ve bilimle işim var. Bilişim vadilerini sizlerle kuracağız. Esenler dediniz. O büyük alanlar, o rezerv alanlar bu şehir adına kötü kullanıldı. Esenler’le ilgili bir projemiz çakıştığı için söylüyorum. Hem Harem’i hem de Esenler’i şehir dışına taşıyacağımız için, hızlıca Esenler Otogarı’nı, şehrin kalbinde, meto ulaşımı olan, aynı zamanda İstanbul’un en yeşil vadilerinden biri olan alanın hızlıca taşınma ve dönüşmesini yapıp, yüksek teknoloji merkezine dönüştüreceğiz. Sizlerle yapacağız bunu. Bazıların belki işine gelmemiş olabilir. ‘Birilerine peşkeş mi çekiyor’ diyebilirler. Evet, ben bu alanı ve o alanları, akla ve bilime peşkeş çekiyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
İmamoğlu yönetmen koltuğuna oturdu
Törenin ardından Taksim’deki Pera Palas Oteli’ne geçen İmamoğlu, senaryosunu Ahmet Ümit’in yazdığı, yönetmenliğini Cengiz Özkarabekir’in yaptığı, Kasım’da vizyona girecek olan ve usta şair Nazım Hikmet’in hayatını konu alan ”Merhaba Güzel Vatanım” adlı belgeselin setine konuk oldu. Yönetmen koltuğuna oturan İmamoğlu, bir süre setin idaresini eline aldı. Bu sırada renkli görüntüler yaşandı.
İmamoğlu daha sonra, CHP ve İyi Parti il yöneticileri, İstanbul Gönüllüleri ile öğle yemeğinde buluştu. Burada açıklama yapan İmamoğlıu, İBB'deki görevlerinden istifa edenlerle 1 Haziran Pazartesi günü bir görüşme gerçekleştireceğini söyledi. İmamoğlu, kimseye ön yargılarının olmadığını, kendileri için verimlilik ve liyakatın önemli olduğunu vurgulayarak “Tecrübelerini konuşacağız, neler yapabiliriz onu konuşacağız. Şu anki görevi bırakmalarında statü beklentileri olabilir. Pazartesi davet ettim. Konuşacağız” diye konuştu.
İmamoğlu'ndan Yıldırım'a: Kahveye beklerim
İmamoğlu, seçimi kaybeden AKP'li rakibi Binali Yıldırım'ın çay davetinin hatırlatılması üzerine, Yıldırım'ı Saraçhane'deki İBB binasında kahveye beklediğini söyledi. İmamoğlu, "Bu aşamadan sonra sanırım yakışan beni ziyaret edip benim kahvemi içmesi. İBB'yi ziyaret etmesi gelip tebrik etmesi. Televizyonlardan değil de gelip tebrik etmeli. Ben olsam öyle yapardım. Yaptığımız Pazar günkü yayından sonra seçim bitmeden bir araya gelip çay içelim seçimin harareti düşsün topluma güzel mesajlar çıksın…'Meydanlardan da bunu dile getirdim. Ama olmadı. Dolayısıyla şu an hoş olan bizi televizyonlar üzerinden tebrik etmesi değil de gelip bize makamda Saraçhane'de ziyaret edip bize yakışan da onu en güzel şekilde ağırlamak olur. Kahveyi hep beraber içeriz. İnşallah 40 yıl da hatırı olsun.” ifadesini kullandı.