"Her senaryoya hazırlıklıyız tabii. Ama bunları düşünmek bile istemiyorum. Biz burada toplumsal menfaatimizi, milli menfaatimizi düşünüyoruz. Konuştuğumuz her şeyin Türkiye'de açacağı yaraları uluslararası platformda tamir etmemiz çok güçleşir. Türkiye'nin 145 senelik bir demokrasi serüveni var, Tanzimat'tan bu yana… Böyle bir demokrasiyi yaşayan Türkiye, bir anda bunu yok sayıp akıl almaz kararlarla bütün emekleri heba edemez. Demokrasinin yok sayıldığı, 'kazanana kadar seçim yapalım' anlayışı ile Türkiye'ye büyük yaralar açarlar. Benim savunduğum şey 'Ekrem İmamoğlu seçimi kazansın'dan çok öte. Milli menfaatlerimizi, demokrasi sürecimizi koruma adına bir mücadeledir bu."
İmamoğlu kendisine yöneltilen, "Siz Sayın Erdoğan ile en son Ocak ayı başında görüştünüz… O tarihten bu yana bir temas var mı? Bir kutlama telefonu ya da…" sorusunu da şöyle yanıtladı:
"Yok. Ama ben günün sonunda Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu seçim sonucu ile ilgili makul bir katkı sunacağını hissediyorum. Bu sonuçta sorumluluğu olanlardan elbette kendi partisi adına hesap soracaktır, onu da görüyorum. Fakat bu hesaplaşmada biz yokuz, onu kendi partisi içinde arasın. Demek ki şehri iyi yönetemediler, demek ki süreci iyi yönetemediler, toplumu ikna edemediler. Biz seçimi kazandık."