İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kanal İstanbul'un ÇED raporu konusundaki görüşlerini 56 sayfalık bir rapor halinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na sundu. Sözcü'den Erdoğan Süzer, Başak Kaya ve Asuman Aranca imzalı habere göre, raporda bu projeye ihtiyaç olmadığını, yapılması halinde ise doğanın büyük zarar göreceği, İstanbul'un su kaynaklarının büyük ölçüde yok olacağı ve yaşanılamaz bir hale geleceğini bildirdi. Ayrıca, Karadeniz ve Marmara Denizi’nin doğal yapısının bozulacağı, tsunami ve deprem riskleri karşısında büyük felaketlerin yaşanabileceği, tespitleri de yapıldı.
Adeta manifesto niteliğindeki raporun son bölümünde ise, “Kentin ve sakinlerinin geleceğini ilgilendiren bu tarz devasa projelerde, seçilmiş belediye başkanlarının görüşlerinin dikkate alınması, yerinden yönetim ilkesi ve vatandaşın seçme hakkının bir gereği olarak görülmelidir. Bu projenin hiçbir aşamasında yerel demokrasi ve halkın katılımına yer verilmemiştir” uyarısı yapıldı.
TIKLAYIN - Rıza Türmen yazdı: Kanal İstanbul ve Montrö Sözleşmesi
İmamoğlu: Kendinize, babanıza çiftlik kurmuyorsunuz
Öte yandan İmamoğlu Cumhuriyet'ten Hazal Ocak'a yaptığı açıklamalarda, Kanal İstanbul'a ilişkin olarak, "Dozerle gireriz diyorsunuz. Kendinize, babanıza çiftlik kurmuyorsunuz. Burası değil 16 milyonun, 82 milyon insanın bekasıyla ilgili bir konudur" dedi. İstanbul’un geleceğinin gasp edildiğine dikkat çeken İmamoğlu, “Projenin yaratacağı tahribatı, kirliliği tahmin bile edemiyorum. İstanbul’un buna ihtiyacı mı var Allah aşkına? Burası çöl mü, burası çöl de buraya kent mi kuruyorsunuz?” diye sordu.
İmamoğlu: İstanbul’un geleceğini tehdit ettirmeyiz
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Cenevre'de gazetecilere verdiği demecin detayları ortaya çıkmış, Cumhurbaşkanı, Kanal İstanbul'la ilgili olarak sorulan bir soruya, "Kaldı ki boğazlardan Montrö'de bize tanınan bir hak yok. İstedikleri gibi gelip geçiyorlar. Düşünün sizin boğazınızı kullanıyorlar, ama hiçbir şey elde edemiyorsunuz. Ama Kanal İstanbul'da böyle değil" yanıtını vermişti. İBB Başkanı İmamoğlu Erdoğan'ın bu sözlerine karşılık olarak, "3 tanker geçecekmiş, 5 tanker geçecekmiş, Montrö sözleşmesiymiş... Kimseyi aldatmasınlar... Montrö Sözleşmesi’yle ilgili elimizi rahatlatacak hiçbir unsur içermiyor Kanal İstanbul. Toplumu aldatan, toplumu yanıltan sonra da biz yanıldık diyenlere İstanbul’un geleceğini tehdit ettirmeyiz" sözlerini kaydetti.
CHP’li Gülizar Biçer Karaca'dan suçlama: İstanbul susuz kalacak raporu sümen altı edildi
AYM Kanal İstanbul'u görüşecek CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Devlet Su İşleri'nin Kanal İstanbul Projesi için sunduğu görüşün ÇED raporunda yer almadığını belgeleriyle ortaya çıkardı.
DSİ'nin 03.12.2019 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na yazdığı yazıyı TBMM'den kamuoyu ile paylaştı. Karaca “Sümenaltı edilen DSİ Raporu'nda Kanal İstanbul hayata geçerse, Terkos Gölü için 375 milyon metreküp su kaybı öngörülürken, ÇED Raporu'nda bu rakam 30 milyon metreküp. Sazlıdere Barajı'nda yıllık su kaybı DSİ'ye göre 52 milyon metreküp ÇED Raporu'nda 2,7 milyon. Kanal İstanbul hayata geçerse 70 milyon metreküp, kötü senaryoda ise 427 milyon metreküp su kaybı olacak. Bu, her İstanbulludan 1'i susuz kalacak demek” dedi.
AYM Kanal İstanbul'u görüşecek
Anayasa Mahkemesi,tartışmalara neden olan Kanal İstanbul projesinin, yap-işlet-devret modeli ile yapımına olanak tanıyan kanun maddesinin iptali için yapılan başvuruyu, önümüzdeki hafta esastan görüşerek karara bağlayacak.
TBMM'de 26 Temmuz 2018'de kabul edilen torba kanunda, Kanal İstanbul ve benzeri su yolu projelerinin yap-işlet-devret modeli kapsamına alınmasına yönelik yasal düzenlemeye de yer verilmişti. CHP, bu maddenin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurdu. Böylece, Kanal İstanbul projesi, AYM'ye taşındı. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, 24-25 Aralık 2019'da yapacağı toplanacak.
|