CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu , İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu Saraçhane'de ziyaret etti. İmamoğlu, İBB'ye, "terör soruşturması" raporu hakkında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya tepki göstererek, "Bu ne kibir, bu ne aymazlık? Bir atanmış kişinin" dedi.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu liderliğindeki heyet, hakkında yerel mahkemece hapis ve siyasi yasak kararı verilen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na destek ziyaretinde bulundu.
"Sadece İstanbul'a değil, Türkiye’ye nefes aldıracağız"
İl yönetimi ve tüm parti kadroları olarak, İstanbul’a aynı yıl içinde iki kez Belediye Başkanı seçilen İmamoğlu’nun yanında olduklarına vurgu yapan Kaftancıoğlu, “Başkanım, ‘Geçmiş olsun demiyorum’ dedim. Çünkü, iktidardaki kötülüğün yaptıklarının sınırı yok. Ve görünen o ki, bundan sonra da yapacaklarının sınırı yok. Ancak, biz biliyoruz ki, hep birlikte, sadece bizlere yapılan kötülükler nedeniyle değil, hep beraber omuz omuza bizler, 85 milyonun başından bu kötülüğü devam etmek def etmek için, onlar ne yaparlarsa yapsınlar, onların kötülüklerinin sınırı yoksa, bizlerin de azminin, kararlılığının ve çalışma inancının sınırlılığı yok, diyorum. Ve dün gece olanlar, bize bir kez daha bu kötülüğün sonunun olmadığını gösterdi. Biz biliyoruz ki, hep beraber İstanbul örgütü olarak nasıl 31 Mart'ta, nasıl 23 Haziran'da inanarak, çalışarak, sandıklara ve oylara sahip çıkarak, İstanbul'u halka verdiysek, bu kötülükler karşısında da aynı inançla hep birlikte mücadele edeceğiz ve sadece İstanbul'a değil, Türkiye’ye nefes aldıracağız, diyorum” ifadelerini kullandı.
"Yüksek dozda kavgalı geçeceğini düşünmüştür"
İmamoğlu'nun burada yaptığı açıklamalardan öne çıkanlar şöyle:
"Hukuktaki tarafının vahameti açısından bu altı çizilmesi gereken bir olay. Bu zaman dilimine dahil olduğunuzda hiçbirimiz herhalde bunun çok kolay, pamuklar içinde, çok renkli, çok romantik bir diyalogla geçeceğini tahmin ediyorum hayal etmemiştir. Bunun yüksek dozda mücadeleci, yüksek dozda kavgalı geçeceğini düşünmüştür.
İsim vermeyeceğim. Sonradan bakan olmuş, milletvekili olduğunda, eskiden de tanıştığım birisiyle, 2015 Haziran-Kasım arasında yaşananlar... Haziran ayında seçim olmuştu. Yeni milletvekilleri seçilmişti. O sırada tesadüf oldu. Beylikdüzü Belediye Başkanı'ydım. Ankara'dan dönüyordum. Uçakta yanıma o şahıs oturdu. Tebrik ettim.
Aynen şunu söyledim. Türkiye'nin önüne fırsat doğru. Böylesi yüksek oranlı koalisyon muazzam bir restorasyon dönemi, hukukun iyileştirilmesi dönemini yaşatabilir.
TIKLAYIN | İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı: İçişleri Bakanlığı'nın İBB'ye ilişkin hazırladığı tevdi raporu teslim edildi
"Bu yargı kararına imza atan hâkim-savcıların çocukları için de çalışacağız"
Ülkemizin farklı noktalarda da nasıl tutum aldıklarını da görüyoruz. Bu nerede? Demokraside, hukukta, devletin farklı kademelerinde, atanmış bakanlarında.
Bu yargı kararına imza atan hâkim-savcıların çocukları için de çalışacağız. Biz, onların çocukları hukuksuzluklarla muhatap olmasın diye de kazanmak zorundayız.
Bu siyasi kararın karşısında sadece bizim ilişkilerimizi konuşmaya, konuşturmaya çalışan akıl, karar hakkında konuşmuyor.
"Selam verecek adam bulamayacak"
Dün itibarıyla uydurma bir terör soruşturmasının savcılığa başvurma hali var. Birkaç gün önce malum bakan çıkıp, 'şöyle olursa görevden almam ama şu hallerde alırım' dedi. Bu ne kibir, bu ne aymazlık? Bu dil ve bu akıl Gaziosmanpaşa'da gidip çay içecek kahvehane bulamayacak. Selam verecek adam bulamayacak. Ben milletimin vicdanını biliyorsam, o adalet yoksunu akıldan çıkan bu sözlerden sonra gelecek ile ilgili tarifim net. Ama ben hangi köye gitsem misafir olabileceğimi biliyorum. Bu tür işlere başvurması nafile, ok yaydan çıkmıştır. Bu memlekette değişim olacaktır. Zamanı şimdi. Önünde hiçbir engel tanımayan milyonlarca insan var. Aldığını bu karara otomatik olarak yanlıştır diyen vicdanı yüksek bir millete sahibiz. Yüzde 10-12 seviyesinde hırsı aklının önünde insanlar olabilir. Ama biz, milletimizin yüce duygularına inanıyoruz. Milletin adaletinde karşılık bulmayan karar bizim vicdanımızda da yok hükmündedir. Biz dünden fersah fersah daha güçlü, kararlıyız. Biz buraya geldiğimiz gün ceketimizi alıp çıkacak gibi görev yapıyoruz. Birileri gibi doldurup çıkacak gibi görev yapmıyoruz. Koltuktan güç alan insanlar değiliz, o koltuğa güç katmaya gelen insanlarız.
"Toplumun bir kısmı ne olduğunu bilmiyor olabilir"
İnsanın kendi siyasi ailesi en büyük güç aldığı kaynağıdır. Sayın genel başkanımızın Ankara'da gösterdiği derin sıcaklığa teşekkür ediyorum. Saraçhane'de liderlerin katkı sunması beni çok mutlu etmiştir. Büyük bir mutabakatla, muhalefetin güçlü duruşuyla bu aklı tarihin derinliklerinde bırakıp güçlü bir geleceğe bakacağız. Dünden daha kabul gördüğümüzü unutmayın. Sahaya daha güçlü çıkın. Toplumun bir kısmı ne olduğunu bilmiyor olabilir.
Siyasetin önüne engel koyup engellemek istedikleri kişiler, gruplar var. 7/24 çalışmanın zamanı."