Nefes yazarı Aytunç Erkin, DEM Partili Sırrı Süreyya Önder ile Pervin Buldan'ın, Abdullah Öcalan ile görüşmesinin ardından yayınlanan mektuptaki Suriye detaylarına dikkati çekti. 2015'te basılan "İmralı Notları" adlı kitapta yazılanlara göre; dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesine ilişkin olarak Öcalan'a bilgi veren Sırrı Süreyya Önder, Erdoğan'ın “Tek bir kırmızı çizgim var, o da Suriye’dir. Orada Kuzey Irak benzeri bir yapılanmaya asla izin vermeyeceğim” sözlerini aktardı. Aynı kitapta, buna karşılık Öcalan'ın ise "Sen de ona söyle; biz de merkezi Suriye devleti içinde Kürtleri asla eritmeyeceğiz. Bu da bizim kırmızı çizgimizdir" dediği yazıldı.
Aytunç Erkin, "İktidar medyası temkinli İmralı’da yatan da temkinli" başlıklı yazısında, hafta sonu TBMM Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder ve DEM’li Pervin Buldan'ın, İmralı’da Abdullah Öcalan’la görüşmesi ve ardından yayınlanan 7 maddelik mektubu değerlendirdi. Yeni süreçte Suriye'deki gelişmelerin önemine dikkati çeken Erkin, "birinci çözüm süreci" döneminde Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelerin aktarıldığı "İmralı Notları" adlı kitaptan bölümler paylaştı. Erkin, şunları yazdı:
"...Devletin de ve kamuoyunun da yanıtını aradığı soru şu: 'Öcalan örgütünü silah bırakmaya ikna edebilir mi?' İddialara göre, devlet, İmralı’nın nerede ve kim üzerinde etkili olduğuna dair bir çalışma yapmış. Öcalan’ın, Suriye’deki YPG yapılanması üzerinde daha etkili olduğu konusunda bazı raporlar hazırlanmış.
Hatırlatayım:
8 Şubat 2014’te yapılan İmralı görüşmesinde HDP Heyeti, Kandil’in Rojava (Suriye’nin kuzeydoğusu) konusunda AKP politikasına yönelik eleştiri ve kaygılarını Öcalan’a aktarır. 2015’te Mezopotamya Yayınevi tarafından basılmış ‘İmralı Notları’ adlı kitapta yazanlara göre HDP heyeti adına söz alan İdris Baluken ile Abdullah Öcalan arasında şöyle bir diyalog geçer:
- İdris Baluken: Hakan Fidan’la görüşmemizde Rojava konusunda, KCK’nın stratejisini tekrar gözden geçirmesini istediğini özellikle aktardı.
- Öcalan: (Sinirlendi) Nasıl yani, ne diyor?
- İdris Baluken: PYD’nin Esad’la birlikte hareket ettiğini, muhalefet içinde yer almadığını düşünüyorlar.
- Öcalan: (Sinirlenerek) Yalan söylüyorlar. Rojava’da bir sonuç alacaksa benimle görüşme yapacaklar. Ben oraya yirmi yılımı verdim. Kimse oraları benim kadar bilemez. Esad da beni ailece tanır. Esad’la işbirliği yapan asıl onlardı.
‘İmralı Notları’ndaki o bölüm
İmralı’dan gelen mektupta şu tespiti de anlamakta fayda var: 'Gazze ve Suriye’de yaşanan hadiseler göstermiştir ki, dışarıdan müdahalelerle kangrenleştirilmeye çalışılan bu sorunun çözümü artık ertelenemez bir hal almıştır. Bunun ciddiyetiyle doğru orantılı bir çalışmayı başarıya ulaştırmak için muhalefetin de katkı ve önerileri değerlidir.' Türkiye’nin, Beşer Esad sonrası Suriye konusunda 'Toprak bütünlüğü' vurgusu yaptığını biliyoruz. Ancak… Bir plana göre de 'Birleşik Suriye' isteyenler de var. Bu noktada Suriye’nin kuzeyinde de Irak’taki gibi bir bölgesel yönetim mi olacak? Soru bu!
Yine hatırlatayım:
Ekim 2013’te Başbakan Tayyip Erdoğan, Sırrı Süreyya Önder’i davet ederek bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme üç saat sürdü ve Erdoğan’ın yanında sadece Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan bulunuyordu. ‘İmralı Notları’ adlı kitapta Önder, bu görüşmenin detaylarını Öcalan’a aktarır.
Buna göre; 9 Kasım 2013’te İmralı’ya giden BDP heyeti içerisinde yer alan Önder ile Öcalan arasında şöyle bir diyalog geçer:
- Önder: Başbakan devam etti: “Tek bir kırmızı çizgim var, o da Suriye’dir. Orada Kuzey Irak benzeri bir yapılanmaya asla izin vermeyeceğim” dedi.
- Öcalan: (Sinirlenerek) Sen de ona söyle: Biz de merkezi Suriye devleti içinde Kürtleri asla eritmeyeceğiz. Bu da bizim kırmızı çizgimizdir!
SONUÇ: Bakalım ikinci hatta üçüncü İmralı görüşmelerinde neler yaşanacak? Öcalan, 'silah bırakın' çağrısını ne zaman yapacak? Bu konuda devletin mutlaka bir planlaması vardır ve süreç o plan dahilinde yürüyordur."