Kültür-Sanat

Hedef gösterilmişti: "Yeniden Buluşacağız: İmroz'un1964 Belleği" iptal edildi

09 Ağustos 2023 20:21

Gökçeada'da yapılması planlanan 1964 öncesi ve sonrası Rum kimliğinin adadaki varlığını konu alan "Yeniden Buluşacağız: İmroz'un 1964 Belleği" sergisi baskılar nedeniyle iptal edildi.

Gazeteci Melike Çapan tarafından hazırlanan ve ilk kez Kasım ayında İstanbul’da ziyarete açılan sergi ikinci durağı olarak sergiye konu olan Gökçeada’da yapıldı.

Zeytinliköy’de açılacak sergi, dün gece itibariyle sosyal medya üzerinden hedef gösterilmesinin ardından gazeteci Çapan, "Bir gazeteci doğru bilgiyi halka sunarken aynı zamanda o halkı korumakla da yükümlüdür. Bu sergiyi iptal ederek bu yükümlülüğümü yerine getiriyorum. Adadaki ya da İstanbul’daki Rum toplumunun bu süreçten zarar görmemesi için sergiyi iptal ediyorum" diyerek serginin Gökçeada'da yapılmasının iptal edildiğini açıkladı.

"RUM VE YUNAN SEVİCİ YAZARLAR..."

Zeytinliköy’de açılacak sergi, dün gece itibariyle sosyal medya üzerinden hedef gösterildikten kısa süre sonra Gökçeada Kent Konseyi tarafından basın açıklaması yapılarak serginin “devletin manevi şahsiyatını hedef aldığı” iddia edildi.

Açıklamada, “Gazeteci Melike Çapan tarafından hazırlanmış Gökçeada’da Kıbrıs olaylarının ardından yaşanan sözde kimliksizleştirme politikasının anlatıldığı dökümantasyon sergisi tahkir, tecyiz ve iftiralarla dolu açılmaya doğru gidiyor. Başta devletimizin manevi sahsiyetini hedef alan bu sergi Rum ve Yunan sevinci yazar, çizer ve entelektüel kesimce hararetle alkışlanırken, Adada yaşayan Osmanlı bakiyesi Türk milletini rencide etmektedir. Devletimiz başta adada yaşayan Rumlar ın eğitim hakkını düzenlemek için ilkokul, ortaokul ve lise açmıştır. Vakıf mallarını iade etmiştir. Rumlar hiç olmadıkları kadar rahattır. Bu gün Batı Trakya da ızdırap çeken Türklere nispetle huzur içinde yaşamaktadır. Gökçeada da kundaklanmış, çeşitli bahanelerle yıktırılmış, meyhane ve pavyon yapılmış kilise var mı. Halbuki Yunanistan da binlerce cami var. Yunan tarafı Türk okullarının yüzlercesini sebepsiz yere kapatırken biz adada açtık. Eğer 2023 te 1964 leri tartışacaksak Adadaki bir anda kaybolan Osmanlı Türklerini araştıralım. Çanakkale savaşlarında ingilizlere fiili destek veren Adalı Rumları araştıralım" denildi.

TIKLAYIN | Resmi tarihin anlatmaktan korktuğu iki yer: Zilan ve İmroz

Ayrıca, "Sırf Patriğe yalakalık ve yaranmak adına sergi açan bazı zevatlara bir sözümüz yok. Onlar maaşlarının uğruna uğraşıyor. Şahsım ve arkadaşlarım adına ilan ediyorum. Bu sergide devletimiz ve milletimiz aleyhine, rencide edici bir yaklaşım görürsek hukuki mücadele başlatacağız. Yapanlar, yaptıranlar hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Hiç kimse devletimizi ve milletimizi küçük düşüremez. Hele de bizim toprağımızda. Devletimiz Rumlara verdiği hakları da gözden geçirmelidir. Batı Trakya kan ağlarken bunlar bize bizim ülkemizde sövmeye kalkıyor. Kimin haddine" ifadeleri kullanıldı

"Rum toplumunun bu süreçten zarar görmemesi için sergiyi iptal ediyorum"

Melike Çapan ise konuya ilişkin olarak Gerçek Gündem’e açıklamada bulundu. Çapan, açıklamasında şunları kaydetti:

“Bugün ne yazık ki 1964’ün kırıntıları bize bu sergiyi iptal ettirme mecburiyetinde bırakıyor. Hakkımda açıklama yapan Gökçeada Kent Konseyi Başkanı Bülent Aylı ile direkt konuştum. Sergimizi, amacını kendisine izah etmek istesem de serginin adını bir tehdit unsuru olarak algıladı ve 'Yeniden Buluşacağız' isminden memnun olmadıklarını dile getirdi. Ayrıca 1964’ün de gündeme getirilmesinden rahatsız olduklarını ifade etti.

Sergi yapılırsa savcılığa şikâyet edeceklerini söylediler. İddiaları o ki devlete ihanet ediyormuşum. Ben gazeteciyim. Yalnızca halka hizmet etmekle sorumluyum ve yalnızca halka hesap veririm. 10 yıllık meslek hayatımda uzmanlık alanım olan Türkiye’de azınlıklarla ilgili pek çok haber, röportaj yazdım, belgesel-haber çektim. Hiçbir zaman bunu devlete karşı bir hareket olarak değil aksine dini, dili, inancı ne olursa toplumların haklarını göz ardı etmeden sesleri olabilmeye gayret ettim. Bir gazeteci doğru bilgiyi halka sunarken aynı zamanda o halkı korumakla da yükümlüdür. Bu sergiyi iptal ederek bu yükümlülüğümü yerine getiriyorum. Adadaki ya da İstanbul’daki Rum toplumun bu süreçten zarar görmemesi için sergiyi iptal ediyorum.”