Gündem

İnce, 'erkekçe' sözüne açıklık getirdi

CHP'nin cumhurbaşkanı adayı: Yabancı yatırımcılar Türkiye'ye güven duymuyor, çünkü bakıyorlar bir diktatör var

06 Mayıs 2018 14:18

CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, seçim kampanyasını başlattığı Yalova’daki mitinginde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik olarak söylediği ve seksisi olması sebebiyle tepki çeken sözlerine açıklık getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “Erkekçe dövüşelim” diyen İnce, konuşma sırasında dilinin sürçtüğünü belirterek Onu "yiğitçe dövüşelim" diyecektim ama istemsiz olarak öyle çıktı ağzımdan" dedi.

BBC Türkçe canlı yayınında soruları yanıtlayan İnce, Türkiye’de siyasetçilerin farklı kentlerde farklı konuşmalar yaptığını savunarak, “Diyarbakır'a gidip farklı konuşuyor, Edirne'ye gidip başka bir şey söylüyor. Ben her yerde aynı konuşurum. Edirne'de de Kürt sorununu anlatırım. Kürt sorunu ahlaki bir sorun da. Veteriner'den TÜBİTAK başkanı olmaz dedim. Danışman arkadaşlarım "veterinerler kızıyor" diye uyardı. Düşündüğümü söylemeye devam edeceğim. Doğruyu söylemek lazım. Bazıları kızacak. Kızarsa kızsın” diye konuştu. Dünkü konuşmasında Erdoğan'a yönelik, "Gel karşıma erkekçe dövüşelim" sözlerine de açıklık getiren İnce, "Dil sürçmesiydı. Onu "yiğitçe dövüşelim" diyecektim ama istemsiz olarak öyle çıktı ağzımdan" diye ekledi.

"Bakıyorlar Türkiye'de bir diktatör var"

İnce’nin BBC Türkçe’ye yaptığı açıklamaların öne çıkan bölümleri şöyle:

-Yargı beni de, Sayın Erdoğan'ı da yargılayabilmelidir. Yargıçların ideolojik kimliklerinin bilinir olması ayıptır. Cumhurbaşkanı 'tezek' dememeli, küfür etmemeli. Cumhurbaşkanı toplumun tümüne güven verilmeli. Cumhurbaşkanı tıpkı bayrak gibi tektir.

-Ben Cumhuriyet Halk Partisi'nin adayıyım. Seçilene kadar başka bir şey, seçildikten sonra başka bir şey. Bu saklanacak bir şey değil. CHP'nin vaatleri bağlar. Önümüzdeki süreçte cumhurbaşkanı yardımcısı adaylarını açıklayacağım.

-Dışarıdan bakıldığında yabancı yatırımcılar Türkiye'ye güven duymuyor. Çünkü bakıyorlar Türkiye'de bir diktatör var. Ordu onun elinde, yargı onun elinde, herkesi susturmuş... 

"Ben her yerde aynı konuşurum, Edirne'de de Kürt sorununu anlatırım"

-Türkiye'de hastane yapıyorlar, hasta garantisi, yol yapıyorlar araç geçiş garantili... Cumhurbaşkanı orkestra yönetmeli. 
Cumhurbaşkanı sözünün eri olmalı, sözünün ardında olmalı. Türkiye'de ahlaksız bir siyaset anlayışı var. Türkiye'deki siyasetçiler Diyarbakır'a gidip farklı konuşuyor, Edirne'ye gidip başka bir şey söylüyor. Ben her yerde aynı konuşurum. Edirne'de de Kürt sorununu anlatırım. Kürt sorunu ahlaki bir sorun da. Veteriner'den TÜBİTAK başkanı olmaz dedim. Danışman arkadaşlarım "veterinerler kızıyor" diye uyardı. Düşündüğümü söylemeye devam edeceğim. Doğruyu söylemek lazım. Bağzıları kızacak. Kızarsa kızsın.

-Ben dokunulmazlıklar konusunda partimle ayrı düştüm. Siyaset bir ilke işidir. Bu konuda yalnız kalsak da doğru olanı yapmam lazım. Kürtlerle 40 yıldır bir sorun var. Bunu biz cesur adımlarla çözeceğiz.

-Ben muhafazakar bir ailenin devrimci bir çocuğuyum. Çocukluğumda Kuran kursuna gittim. Rahmetli dedem beni hafız yapmak isterdi.

-Parlamenter sisteme geri dönmemiz lazım. 80 milyonun bütçesi 1 kişinin elinde. Ben cumhurbaşkanı seçildiğimde 80 milyonun bütçe yapmak hakkını kullanmayacağım. Ben seçildiğimde TRT'yi hizaya getirerek, çeşitliliği sağlayacağım. İktidarın borazanı olmayacak.

"Ana muhalefet partisi cumhurbaşkanı adayını açıklıyor, ana akım medya haber yapamıyor"

-Eğitimi çok önemseyeceğiz. Eğitimi laik ve bilimsel niteliğine yeniden kavuşturacağız. Çocuklarımıza yurt yapacağız, onların burslarını artıracağım.

-Yargıyı güvenilir hale getirirsek piyasalara ve yabancı sermayeye güven vermiş olacağız. Ekonomi canlanınca çocuklarımız iş bulacak.

-Bizim iktidarımızda medyada huzura kavuşacak. Türkiye'de ana muhalefet partisi cumhurbaşkanı adayını açıklıyor, ana akım medya haber yapamıyor. Acıyorum onlara. TRT'ye ise kızıyorum. TRT bizden vergi alıyor.