Selma KUNAR/ANTALYA, (DHA)- İNGİLİZ Kraliyet Akademisi cerrahı Prof.Dr. Mules Rainsbury, Antalya\'da kanser hastası Gülnihal Özdemir\'e, meme yapılandırması ameliyatı yaptı. Antalya\'da ilk kez gerçekleştirilen teknikle, hastanın kanat-sırt denilen bölümdeki kasının bir bölümü kaydırma yöntemiyle meme içine yerleştirildi.
Antalya Meme Hastalıkları Derneği\'nin özel davetiyle kasım ayında kente gelen İngiliz Kraliyet Akademisi cerrahı Prof.Dr. Mules Rainsbury, Medstar Antalya Hastanesi\'nden Doç.Dr. Özer İlkgül ile birlikte \'Mini Latissimus Dorsi Flap\' tekniği ile meme yapılandırması ameliyatı yaptı. Prof.Dr. Rainsbury\'nin Antalya\'da olmasının kendileri için bir şans olduğunu söyleyen Doç.Dr. İlkgül, \"İngiliz Kraliyet Akademisi\'nin bir cerrahı olan Prof.Dr. Rainsbury\'nin 30 yıl önce genel cerrahlarla plastik cerrahları bir araya toplayan kişi olduğunu belirterek, “Onu aramızda ağırlamak çok hoş ve güzel bir tecrübeydi. Hastamız için de öyle\" diye konuştu.
\'KASIN YERİNİ DEĞİŞTİRİP MEMEYE YERLEŞTİRİYORUZ\'
Meme kanseri ameliyatlarında son 10 yıldır onkoplastik cerrahi teriminin kullanıldığına dikkat çeken Doç.Dr. İlkgül, “Bugün bu konuda onlarca teknik var. Onkoplastik cerrahi, kanser vakalarında memeyi koruduğumuz, memeyi kaybetmediğimiz ve şekillendirdiğimiz ameliyatlar demektir. Hastamızda da Prof.Dr. Rainsbury\'nin kullandığı tekniği kullandık\" dedi. Mini Latissimus Dorsi Flap tekniğinde, hastanın kendi kas dokularıyla memeyi şekillendirdiklerini aktaran Doç.Dr. İlkgül, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kanat-sırt dediğimiz bölümde özel bir kas vardır. Bu kas kolun kısmi hareketlerini sağlayan bir kastır. Bu kası feda edebiliyoruz. Kullanabiliyoruz. Çünkü memeye yakın bir yerde olması, bir dolgu malzemesi olması önemli. Her şeyden önce hastanın kendi dokusu olması önemli. Bu kası kaydırma yöntemiyle meme içine yerleştirdik. Meme ve sırt bölgesi arasına tek bir kesi uyguluyoruz. Hem memeye hem kasa müdahale edebileceğimiz bölgeden kası kaydırarak meme içine yerleştiriyoruz. Yani kasın yerini değiştirmiş oluyoruz. Böyle bir ameliyatı Antalya\'da ilk kez gerçekleştirmiş olduk.\"
\'TÜM ÇABAMIZ MEME KANSERİNİ ERKEN SAPTAYABİLMEK\'
Türkiye\'de her yıl yaklaşık 300 bin kadının meme kanseri tanısı aldığını belirten Doç.Dr. İlkgül, “Bu büyük bir rakam. Ve rakamlar giderek artıyor. Meme kanseri, tüm kanserler arasında ilk sırada yer alıyor. Tüm çabamız meme kanserini erken saptayabilmek. Her yıl yaklaşık 12 bin kadının meme kanseri taramasından geçmesi gerekiyor. Ancak bu rakama ulaşılmıyor\" ifadelerini kullandı.
\'KANSER OLDUĞUMU ÖĞRENDİĞİMDE \'BANA DA MI?\' DİYE DÜŞÜNDÜM\'
Kanser hastası Gülnihal Özdemir (54) ise sağlığına kavuştuğu için çok mutlu olduğunu belirtti. Kadınlara meme kontrollerini ihmal etmemeleri yönünde öneride bulunan Özdemir, “Rutin tarama için muayeneye geldiğimde sonuç iyi çıkmayınca çok üzüldüm. İlk aklıma gelen cümle \'Bana da mı?\' oldu. Dünya başıma yıkıldı\" diye konuştu. Doğru ellerde olmanın güveniyle ameliyat olduğunu belirten Özdemir, “Artık iyiyim. Doğru ellerde olmanın huzuru içindeyim\" dedi.
40 yaşından sonra her kadının yılda bir kez kontrol edilmesi gerektiği mesajını veren Özdemir, “Ben spor yapan, organik beslenen biriyim. \'Bana bir şey olmaz\' diye düzenli olarak meme kontrollerimi yaptırmadığımı itiraf ediyorum. Meğer düzenli yapılması gerekiyormuş. Çok şanslıydım ki erken tanıydı. Sağlığıma kavuştum\" ifadelerini kullandı.
FOTOĞRAFLI