Ailesi, kızlarının bir ruh sağlığı kurumu ve aile doktoru tarafından “tedavi edilmemiş akıl sağlığı sorunları” olduğu gerekçesiyle sevk edildiğini, ancak daha sonra takip edilmediğini belirtti.
Ekim 2017’de polisin Wingham’ın evine yaptığı, ölümünden önceki son görülmesi olduğu sanılan ziyaretin ardından, belediyeye yazdıkları raporda “kendini ihmal ediyor, çok az yiyeceği var ve nasıl yardım bulabileceğinin farkında değil” dediği kaydedildi.
Wingham'ın cesedi, bu apartmanın birinci katındaki dairesinde, erkek kardeşi tarafından bulundu.
Bu ziyaretten kısa süre sonra, Winham’ın takvimine aldığı notlar sona erdi ve son notlardan birinde “Yardıma ihtiyacım var” yazdığı ifade edildi.
Laura Wingham’ın kız kardeşi Nicky, kötüleşen akıl sağlığı durumunu gösteren “uyarı işaretlerine rağmen, herkesin görmezden geldiğini” belirtti.
Ayrıca “Laura’yla temas halindeki, bir aşamada ona yardım etmekle sorumlu olan herkes, onu unuttu. Ölüme terk ettiler. Son birkaç yılda nasıl yaşadığını, yardım istemediğini, yanında kimsenin olmadığını düşünmek çok üzücü” diye de ekledi.
Ailenin avukatı Iftikhar Manzoor da, “Laura sosyal hizmetlere iki kez sevk edildi. Biri 2014’te, biri de polis tarafından 2017’de. İhtiyaçlarının değerlendirmesi yapılmadı. Bunlar hiç şüphesiz, müdahale için kaçırılmış fırsatlardı” dedi. KAYNAK BBC