Uygurlara ve diğer Müslüman Türk azınlıklara karşı, belli bir nüfusu doğrudan hedef alan, "kitlesel keyfi alıkoyma, işkence, kitlesel takip ve gözetim, kültürel ve dini terkin, ailelerin dağıtılması, Çin'e zorla geri gönderilme, zorla çalıştırılma ve cinsel şiddet" gibi insan hakları ihlalleri tespit edildiğine dikkat çekilen raporda, Çin, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde insanlığa karşı suç işlemekle suçlandı.
HRW Çin Direktörü Sophie Richardson da "Çinli yetkililer Müslüman Türklere sistematik bir şekilde zulmediyor" değerlendirmesinde bulundu.
HRW'den BM'ye komisyon kurulması çağrısı
Richardson, Çin'in "mesleki eğitim" sağladığını ve radikalleşmeyi önlediğini iddia ettiğini ancak bu söyleminin insanlığa karşı işlenen suçları gizleyemediğini ifade etti. Çin'in işlediği "insanlık suçlarının" uluslararası hukukta en ağır hak ihlalleri arasında yer aldığına dikkat çekilen raporda, Uygur Türklerine karşı zulmün son yıllarda eşi benzeri görülmemiş seviyelere ulaştığı belirtildi.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi'ne, Çin'in "insanlığa karşı suç" iddialarını araştırmak, sorumluları belirlemek ve cezalandırmak için bir komisyon kurması çağrısı yapan HRW, ilgili hükümetlere ise bu suçları işleyenlere yaptırım, vize ve seyahat yasağı uygulaması çağrısında bulundu.
HRW, Çin'in Uygurlara yönelik bu tutumunu tersine çevirmenin uluslararası toplumun birlikte harekete geçmesiyle mümkün olduğunu vurguladı.
HRW'nin rapora ilişkin Türkçe açıklamasına şuradan, raporun İngilizce aslına ise şuradan ulaşabilirsiniz.