Ordu ve istihbarat servisleri gibi kamu kurumlarının yanı sıra suç ve terör örgütleri de her geçen gün yeni teknolojilerden ve onun zayıf yanlarından faydalanmaya çalışıyor. Bu teknolojik yarışta ve sanal suçlarla mücadelede, ulusal polis teşkilatları ve suçlular arasında kalmamak için Uluslararası Polis Teşkilatı Interpol, Singapur'da "INTERPOL Global Complex For Innovation" (IGCI) adlı inovasyon merkezini kurdu. Merkezin 13 Nisan’da açılış töreni yapıldı. Buna paralel olarak 14 Nisan’da da ilk kez "Interpol World" adlı güvenlik kongresi başlıyor. Siber güvenliğin de tartışılacağı iki günlük kongreye yaklaşık 8 bin ziyaretçi bekleniyor.
Enstitü ve özel firmalarla işbirliği
"Interpol World" aynı zamanda giderek büyüyen güvenlik endüstrisi için bir fuar özelliği de taşıyor. 30 bin metrekarelik fuar alanında 250 firma temsil ediliyor. Onlardan biri de Alman Frauenhofer Enstitüsü. Enstitü’nün İnteraktif Dijital Medya Bölümü Başkanı Profesör Wolfgang Müller-Wittig, kendi bilimsel çalışmalarının polis teşkilatına nasıl katkıda bulunabileceğini ise şöyle açıklıyor: "Biz görselleştirme, grafik alanından geliyoruz. Yani aşırı bilgi yüklü bir dünyaya uygun hizmet arabirimleri geliştiriyoruz. Bunlar da kullanıcıya alışılmadık kalıpları daha iyi tespit etmelerinde yardımcı oluyor. Ve bu görsel analiz arabirimlerinin siber güvenlik alanında da kullanılması söz konusu."
Bu sayede internetteki dikkat çekici hareketlerin ve olası siber suçların ortaya çıkarılması hedefleniyor.
Interpol’ün inovasyon merkezi, sadece araştırma enstitüleri ile değil, aynı zamanda birçok özel kuruluşla da sıkı işbirliği yapıyor. Merkezin Direktörü Noboru Nakatani, bu merkezin esas görevlerinden birinin özel sektör ile işbirliği sayesinde Interpol’e üye 190 ülkenin polis teşkilatına siber savaşlar konusunda destek verebilecek bir platform olduğunu söylüyor ve ekliyor: "İnovasyon merkezinde günde 8 özel firma, Interpol görevlileri ile omuz omuza çalışıyor. Birlikte, aralarında yasadışı online silah ve uyuştururcu pazarlarının da bulunduğu birçok siber suçluyu takip ediyorlar. Bir başka grup ise virüs yüklü yazılım analizleri yapıyor."
İnterpol'e getirilen eleştiriler
Ancak bazı uzmanlar, özel şirketlerle polisin bu yakın işbirliğini eleştiriyor. Siyaset bilimi uzmanı Heiner Busch, 10 yıldır yaptığı gözlemlere dayanarak, yeni bir biçim kazanan güvenlik endüstrisi ile polisin işinin giderek iç içe geçtiğini düşünüyor. Busch’a göre sorun, 190 üye ülkeye sahip dünyanın en büyük polis teşkilatı Interpol sayesinde izleme teknolojilerinin aynı zamanda totaliter devletlerde de yaygınlaşması. Busch buna örnek olarak Münih merkezli bilişim firması FinFisher’i gösteriyor. Zira "Interpol World" fuarında temsil edilen firmanın, federal hükümet tarafından da satın alınan "truva atı" yazılımının, Bahreyn’de muhalefeti takip etmek amacıyla kullanıldığı iddia ediliyor.
Bunun yanı sıra Interpol, 2013 yılında yaptığı milyonlarca euroluk işbirliği sözleşmeleri ile de eleştiri oklarının hedefi olmuştu. Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği FİFA, sigara üreticisi Philipp Morris, büyük ilaç firmalarının oluşturduğu bir birlik gibi birçok dev kuruluşun, Interpol’e milyonlarca dolar aktarıyor. Süddeutsche Zeitung’un haberine göre Interpol'ün 78 milyon euroluk bütçesinin yüzde 26’sı firma ve vakıf bağışlarından oluşuyor.
Interpol'ün inovasyon merkezinin Direktörü Noboru Nakatani, siber suçluların en yeni teknolojileri kullanmakta hiç tereddüt etmediğini vurguluyor. Ancak ona göre ulusal polis teşkilatları ise daha çok eski yöntemlerle çalışmayı tercih ediyor ve yeni teknolojileri kullanmakta tereddüt ediyor. Ayrıca bürokratik engeller de bu teknolojilerin hemen temin edilmesini zorlaştırıyor. Noboru Nakatani, Singapur’daki merkezin tam da bu boşluğu dolduracağını belirtiyor.
