Dünya

İran, “İsrail’e karşı harekete geç” talebine yanıt vermedi, Hizbullah yol ayrımında: “İran Nasrallah'ı sattı” iddiası

Örgüt Suriye’deki güçlerini çekiyor.  Şam rejimi, İsrail’in şimşeklerini üzerine çekmemek için Hizbullah’ın “Asker toplama bürolarını” kapattırıyor

29 Eylül 2024 13:45

Çağrı cihazları ve telsiz patlatma saldırıları ile başlayan, ardından yönetim kadrosunu hedef alan, son olarak Genel Sekreter Hasan Nasrallah’ı öldüren İsrail saldırılarına karşı harekete geçmeyen İran, Hizbullah’ta büyük hayal kırıklığı yaratırken tepkiler de giderek yükseliyor. Arap medyasında “İran’ın Nasrallah’ı sattığı” sesleri yükselirken, saldırılar sonrası örgüt içi çatışmaların derinleştirdiği, bu durumun örgütü zayıf düşürüp bölünmeye sürükleyebileceği ileri sürülüyor. Suriye rejimi ise İsrail’in kapsamlı saldırısı ihtimaline karşı kontrolü altındaki bölgelerde faaliyet gösteren “Asker toplama bürolarını” kapatmak için harekete geçti. Hizbullah, İsrail’in kara harekâtına karşı Suriye’deki güçlerinin bir bölümünü Lübnan’a çekti.

İsrail’in Gazze harekâtı sonrası Hizbullah’a yönelik kapsamlı hava harekâtı başlatması ve kara harekâtı için gün sayması bölgede tansiyonu yükseltirken örgütün lider kadrosunun tamamına yakınını ortadan kaldırılmasına rağmen İran’ın harekete geçmede isteksiz olması “İran, Hizbullah’ı sattı” iddiasını gündeme getirdi. Dubai kaynaklı Al Arabiya haber sitesinin Axios haber sitesini kaynak göstererek yayınladığı haberinde, Hizbullah İran'dan, İsrail'e saldırmak için harekete geçmesini istedi. İran’ın bu talebi kabul etmemesi sonrası Nasrallah’a yönelik saldırı yapıldığı öne sürülen haberde, İranlı yetkililerin Hizbullah'taki mevkidaşlarına, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'ın Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na katılmak üzere New York'ta olması nedeniyle İsrail'e saldırı düzenlemek için zamanın uygun olmadığı yönünde bilgi verdiği belirtildi.

Kınamadan ileriye gidilmedi

Haberde Nasrallah’ın ölümü sonrası dini lider Ali Hamaney'den ülkenin Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan'a kadar İran’dan yapılan açıklamaların kınamadan öteye gitmediği ifade edildi.  3 Ocak 2020'de Kudüs Gücü Komutanı Kasım Süleymani'nin Irak’ta, Hamas lideri İsmail Haniye’nin 31 Temmuz’da Tahran’da öldürülmelerine de İran yönetiminin güçlü bir karşılık vermediği vurgulanan haberde, Nasrallah’ın yaşamını yitirdiği saldırıya da yanıt verilme ihtimali olmadığı kaydedildi.

İran’a “Sattın” ithamı

Nasrallah’ın İsrail saldırısında öldürülmesi İran, Irak, Suriye’nin de aralarında yer aldığı birçok Arap ülkesinde farklı iddiaları gündeme getirdi. Aralarında Şii din adamları da dahil birçok İslami çevrenin sosyal medya paylaşımında, Nasrallah’ın İran tarafından İsrail ve ABD’ye satıldığını ve ölümüne zemin hazırlandığı ileri sürüldü.

Örgüt içi çatışmalar derinleşiyor

Londra merkezli El Ereb gazetesi ise haberinde, Hizbullah’ın iç meselelerine ve yerel müttefikleriyle yaşadığı gerilimlere dikkat çekerek, İsrail saldırılarının yol açtığı kayıplar ve örgüt içindeki çatışmaların Hizbullah’ı zayıflatabileceği ve bölünmeye sürükleyebileceği vurgulandı. Hizbullah içindeki savaş stratejisi konusunda görüş ayrılıkları yaşandığı aktarılan haberde, özellikle İran'ın desteğinde yaşanan gecikmeler ve saldırılara yeterince güçlü karşılık verilmemesinin de örgüt içerisinde tartışma konusu olduğu belirtildi.

Hizbullah, Suriye ve diğer ülkelerdeki askeri gücünü Lübnan’a çekiyor

İsrail’in hava saldırılarında etkili olması ve karadan bir harekât başlatması ihtimaline karşı Hizbullah, Lübnan'daki cephesini güçlendirmek için eğitimli silahlı güçlerini Suriye ve diğer ülkelerden çekmeye başladı. Birçok Arap ülkesinde faaliyet gösteren silahlı güçlerin bir kısmının Lübnan’a taşındığı ileri sürüldü.

Suriye’den şu ana kadar Lübnan’a dönen Hizbullah milisi sayısının 700'ü aştığı, İsrail’in dönüş sırasında olası saldırılarından korunmak için 10'arlı gruplar halinde minibüs ve sivil nakliye kamyonları ile taşındıkları bildirildi. Bölgedeki kaynaklar, Lübnan'a dönen Hizbullah savaşçılarının çoğunluğunun, milis safları içindeki elit güçler ve doğrudan çatışmalarda öncü güç olarak görev alan "Radwan Birimi"nden olduklarını belirtiyor. Lübnan’a çekilen Hizbullah savaşçıları arasında, Irak ve Yemen’de görev alan lider kadroları ve güdümlü füzeleri kullanma konusunda uzman olan kadroların bulunduğu aktarılıyor. Suriyeli kaynaklara göre, Suriye’den Lübnan’a geçen Hizbullah’ın boşalttığı bölgelere ise Iraklı Şii militanlar konuşlandırılmaya başlandı.

Suriye, İsrail’in restini gördü

İsrail’in zaman zaman hava saldırılarına maruz kalan Suriye rejiminin, olası kara savaşında Hizbullah’a destek veremeyeceğini, örgüt yönetimine gerekçeleri ile birlikte aktardığı öne sürüldü. Bir güvenlik kaynağının aktardığı bilgiye yer veren Suriye TV, Beşar Esad rejiminin, stratejik ortaklığa rağmen İsrail’le olası savaşa katılmayı veya Hizbullah'ı desteklemeyi reddettiğini, Hizbullah'ın herhangi bir Suriyeliyi İsrail'e karşı kendi saflarında savaşması için görevlendirmesine ise izin vermediğini ileri sürdü.

Hizbullah’ın asker toplama büroları kapatıldı

Suriye rejiminin, Hizbullah'ın Şam kırsalındaki Seyyida Zeyneb'in türbesi yakınında kısa süre önce açtığı asker toplama bürosu ile diğer bölgelerdeki asker toplama bürolarını ise kapattığı aktarıldı. Kapatmaya gerekçe olarak Hizbullah yönetimine verilen bilgide, “Suriye'nin güneyde yeni bir cephe açmasına izin verecek durumda olmadığı, özellikle de İsrail ile herhangi bir çatışmanın doğrudan Suriye sınırı olan Golan bölgesine uzanan bir gerilime yol açacağı korkusu” ifadeleri yer aldı.

Bir tarafta milli yas bir tarafta kutlama

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın İsrail’in hava saldırısında öldürülmesi, Ortadoğu ülkelerinde şaşkınlık, endişe, büyük moral çöküntüsü yaratırken, bazı yerlerde de sevinç gösterileri ile karşılandı. Nasrallah’ın ölümünün Hizbullah tarafından resmi olarak açıklanması sonrası Irak ve Suriye yönetimleri, üç günlük yas ilan etti. İki ülkede Şiiler, karalar giyerek matem tutarken, Şii nüfusu olmayan bazı bölgelerde sevinç gösterileri yaptı. Sevinç gösterileri yapan rejime muhalif Sünni gruplar, Nasrallah ve Hizbullah’ı, Esad rejiminin ömrünü uzatmak, halk ayaklanmasını bastırmak ve katliamlar yapmakla suçladı.

Deve kurban ettiler

İdlib ve Azez’in de içinde yer aldığı Kuzey ve Batı Suriye’de sokaklara çıkan binlerce kişi, kutlama amacıyla havaya silahlar sıktı, davul zurna eşliğinde halaylar çekti ve halka lokma dağıtıldı. Dera kentinde ise yerel Sünni gruplar, Nasrallah’ın ölümünü kutlamak için deve kesti.

“14 yıl sonra adalet geldi”

Nasrallah’ın ölümünü kutlayan Sünni grupların sosyal medya paylaşımlarından bazılarında şu ifadelere yer verildi:

-“Bugün tüm Suriye halkı adalet duygusuyla dolu bir şekilde kutlama yapıyor. Terörist Hasan Nasrallah, Esad rejimini destekleyen ve binlerce Suriyeliyi öldüren ilk kişilerden biriydi. Bugün, 14 yıl sonra adalet geldi. Ve şimdi yüksek sesle ilan ediyorum ki, evimi yıkan ve halkımı yerinden eden, cehennemde rahat uyu Hasan Nasrallah.

-Son derece mutluyum ve bu günün geleceğinden tamamen eminim. Uzun zamandır sabırlıydık ve şimdi kutlama zamanı. Çok acı çektik ve şimdi sevinmeliyiz. Suriyelilere Hasan Nasrallah'ın suçlarını sorun; onu iyi tanıyoruz.“

Orta Doğu'da yeni eşik; Lübnan'da binlerce çağrı cihazı ve telsiz patlatıldı

ABD'nin gerilimi tırmandırmama uyarıları, Katar ve Mısır ile birlikte yürüttüğü ateşkes çabalarının ortasında Lübnan'da Hizbullah'a yönelik art arda iki büyük saldırı düzenlendi. İran destekli militan grubun kullandığı binlerce çağrı cihazı ve el telsizi patlatıldı. Saldırılarda aralarında çocukların da bulunduğu en az 37 kişi hayatını kaybederken, 3 bin 500'den fazla kişinin de yaralandığı bildirildi. Bu, 7 Ekim'de başlayan Gazze Savaşı'nın ilk gününden itibaren Hamas'ın yürüttüğü savaşa İsrail'in kuzey, Lübnan'ın güney sınırında destek veren Hizbullah için ağır bir darbe olarak değerlendiriliyor. Grubun lideri Hasan Nasrallah da "Ağır bir darbe aldık. Direnişin tarihinde daha önce görülmemiş düzeyde bir darbeydi" ifadeleriyle saldırının boyutunu kabul etti. 

İlk saldırı çağrı cihazlarına

Önce Hizbullah'ın kullandığı çağrı cihazları, 17 Eylül'de saat 15.30 sularında eş zamanlı olarak patlatıldı. Saldırıdan birkaç ay önce, Nasrallah, militanlara ve özellikle de gerginliğin yüksek seviyede olduğu güney sınırında bulunanlara akıllı telefon kullanmayı bırakmaları çağrısında bulunmuştu. Hizbullah, bu uyarılar nedeniyle İsrail'in sızma tehditleri ortasında güvenli iletişimin bir yolu olarak çağrı cihazlarını tercih ediyordu. Lübnan'ın çeşitli yerlerinde ve Suriye'de binlerce çağrı cihazının patlatılmasıyla 12 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 800 kişi yaralandı. Yaralananlar arasında İran'ın Lübnan Büyükelçisi Mojtaba Amani de bulunuyordu. 

TIKLAYIN | Lübnan'da Hizbullah militanlarının çağrı cihazları eş zamanlı olarak patlatıldı; 8 kişi hayatını kaybetti, 2 bin 800 kişi yaralandı

Fotoğraf: AA

Saldırının ardından özellikle ABD basınında cihazların nasıl patlatıldığıyla ilgili bilgiler yer almaya başladı. Amerikan yetkililer, çağrı cihazlarının henüz militan gruba teslim edilmeden önce yerleştirilmiş olabileceğini ifade etti. Çağrı cihazlarının Tayvan'dan sipariş edildiği de bildirildi. 

TIKLAYIN | Patlamaları ne tetikledi: Hizbullah'ın, İsrail takibinden sıyrılmak için kullandığı çağrı cihazları binlerce insanı nasıl yaraladı?

FÜSUN SARP NEBİL YAZDI | Lübnan'da Hizbullah'ın çağrı cihazları nasıl patlatıldı?

Tayvanlı şirketten açıklama: Budapeşte merkezli şirket tarafından üretildi

Tayvanlı çağrı cihazı firması Gold Apollo, Lübnan'daki patlamalarda kullanılan çağrı cihazı modelinin Budapeşte merkezli BAC Consulting tarafından üretildiğini, firmaya sadece markasının lisansını verdiğini ve cihazların üretiminde yer almadığını belirtti.

Gold Apollo'nun kurucusu ve başkanı Hsu Ching-kuang, ürünün kendilerine ait olmadığını, üzerinde sadece kendi markalarının olduğunu söyledi. 

TIKLAYIN | Tayvanlı çağrı cihazı firmasından açıklama: Hizbullah'ın çağrı cihazları Budapeşte merkezli şirket tarafından üretildi

ERAY ÖZER YAZDI | Patlayıcılı çağrı cihazları nerede üretildi, cihazlara patlayıcı nasıl yerleştirildi?

Gold Apollo'nun kurucusu ve başkanı Hsu Ching-kuang

Lübnan: Ulusal egemenliğin ihlali

Lübnan hükûmeti, saldırının ardından yaptığı ilk açıklamada "İsrail'in canice saldırısının Lübnan'ın egemenliğinin ciddi ihlali ve her anlamda suç olduğunu" vurguladı. 

Lübnan Dışişleri Bakanlığı da Bakanlar Kurulu'yla yapılan istişarelerin ardından "saldırıya ilişkin bilgiler tamamlanır tamamlanmaz Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) şikayette bulunmak üzere hazırlıkların" başlatıldığını ifade etti. 

TIKLAYIN | Lübnan: Çağrı cihazlarının patlatılması İsrail'in suçu ve ulusal egemenliğin ihlali

NAMIK DURUKAN HABERİ | İsrail, Hizbullah’a karşı strateji mi değiştirdi? İsrail medyası Lübnan’daki siber saldırıyı nasıl gördü?

İkinci saldırı ertesi gün yaşandı: 27 ölü

İlk saldırının ertesi günü, 18 Eylül'de, Lübnan'da bu kez de el telsizleri patlatıldı. Hizbullah, saldırılardan İsrail'i sorumlu tutarak misilleme sözü verdi. 

Reuters tarafından incelenen patlatılmış telsizlerin görüntülerinde iç panelde “ICOM” ve “Japon malı” ibarelerinin yer aldığı görüldü. Bir güvenlik kaynağı, el telsizlerinin Hizbullah tarafından beş ay önce, çağrı cihazlarıyla aynı zamanda satın alındığını söyledi.

Reuters'a konuşan Lübnanlı üst düzey bir güvenlik kaynağı ve bir başka kaynak, yabancı topraklarda uzun bir özelleşmiş operasyon geçmişine sahip olan İsrail istihbarat ajanlarının çağrı cihazlarının içine patlayıcı yerleştirdiğini iddia etti. 

TIKLAYIN | Lübnan'da çağrı cihazlarının ardından telsizler de patlatıldı: En az 20 ölü, 450 yaralı; İsrail Savunma Bakanı'ndan "savaşta yeni aşama" açıklaması

TIKLAYIN | Reuters: Almanya, İsrail'e silah ihracatı lisanslarını askıya aldı

İsrail Savunma Bakanı: Savaşta yeni bir aşamaya geçiyoruz

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant savaşın yeni bir aşamaya girdiğini, ağırlık merkezinin daha fazla asker ve kaynak aktarılan kuzey sınır bölgesine kaydığını söyledi. Gallant bir hava kuvvetleri üssünde yaptığı açıklamada “Savaşta yeni bir aşamaya geçiyoruz; bu aşama cesaret, kararlılık ve azim gerektiriyor” dedi.

ERAY ÖZER YAZDI | Çağrı cihazlarının peşinde: Sıradaki durak Bulgaristan

FÜSUN SARP NEBİL YAZDI | Cep telefonlarındaki piller ölümcül patlama yaratır mı?

Nasrallah'tan ilk açıklama: İsrail tüm kırmızı çizgileri aştı, saldırılar savaş sebebidir

Hizbullah lideri Hasan Nasrallah, "Bu Lübnan'a yönelik bir savaş ilanıdır. İsrail'in amacı buydu" ifadelerini kullanırken çağrı cihazlarından kapalı olanların olduğunu, bazı cihazların hâlâ depoda olduğunu ifade ederek "Bu bizim için çok büyük bir şans oldu" dedi. 

"Güvenlik ve insanlık açısından direniş hareketi tarihinde görülmemiş bir darbeydi. Ülkemizin tarihinde ve düşmanla mücadelemiz tarihinde görülmemiştir" diye Nasrallah, "İsrail düşmanımız tarafından hedef alındık. Yüzlerce çağrı cihazımız eşzamanlı infilak ettirildi. Tüm kırmızı çizgiler aşılmış ve insani etik hukuk aşılmıştır" diye devam etti. 

TIKLAYIN | Hizbullah lideri Nasrallah'tan patlamalar sonrası ilk açıklama: İsrail tüm kırmızı çizgileri aştı, saldırılar savaş sebebidir

Lübnan'a büyük saldırı

İsrail ordusu, 19 Eylül'de Lübnan'ın güneyinde çok sayıda noktaya hava saldırısı düzenledi. İsrail ordusu, Hizbullah'ın ateşlenmeye hazır 30 füze platformuyla 150 füze rampasını hedef aldığını duyurdu. 

İsrail ordusunun bu saldırısı, 7 Ekim'de başlayan Gazze Savaşı devam ederken 11 aydır Lübnan'a yönelen en şiddetli hava saldırısı olarak raporlandı. 

TIKLAYIN | İsrail, Lübnan'da çok sayıda noktaya hava saldırısı düzenledi: Hizbullah'ın, ateşlenmeye hazır 30 füze platformuyla 150 füze rampasının vurulduğu açıklandı

Çağrı cihazları elektronik mesaj yoluyla vuruldu

Lübnan'ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Misyonu, yaptığı açıklamada çağrı cihazlarının nasıl patlatıldığının tespit edildiğini duyurdu. Lübnanlı yetkililerin ön soruşturmasında, çağrı cihazlarının Hizbullah'a ulaşmadan önce ele geçirildiği ve cihazlara patlayıcı yerleştirildiği tespit edildi. 

TIKLAYIN | Lübnanlı yetkililer duyurdu: Çağrı cihazları elektronik mesaj yoluyla patlatıldı


Üst düzey Hizbullah komutanı, Beyrut'ta öldürüldü

İsrail ordusu Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta gerçekleştirdiği “hedefli bir saldırıda" militan grubun üst düzey isimlerinden İbrahim Akil'i öldürdü. Bir apartmana yönelik gerçekleştirilen saldırıda 31 kişi hayatını kaybederken 60'tan fazla kişi de yaralandı. ABD, saldırıdan haberdar edilmediğini iddia etti.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in sözcüsü Stephane Dujarric, küresel örgütün bugün Beyrut'ta meydana gelen saldırının ardından itidal çağrısında bulunduğunu söyledi.

TIKLAYIN | İsrail'in Lübnan’daki “hedefli” hava saldırısında ölü sayısı 14'e çıktı, çoğu kadın ve çocuk | Hizbullah, üst düzey komutanı Akil’in öldüğünü doğruladı

TIKLAYIN | Beyrut'taki İsrail saldırısında öldürülen Hizbullah komutanı İbrahim Akil kimdir?

Lübnan'daki saldırıda ölenler arasında çocuklar da bulunuyordu