İran'ın gizli bir nükleer programı olduğunu iddia eden İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun açıklamaları Almanya'da geniş yankı buldu.
İktidar ortaklarından Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) partisi dış politika uzmanı ve Federal Meclis Dışişleri Komisyonu Başkanı Norbert Röttgen Deutschlandfunk radyosuna yaptığı açıklamada, Netanyahu'nun açıklamalarını, "ortalığı karıştırma ve yanıltma manevrası" diye tanımladı. Netanyahu'nun açıklamalarının ABD Başkanı Donald Trump'ın üzerindeki baskıyı artırmaya ve nükleer anlaşma karşıtı bir karar vermesini sağlamaya yönelik olduğunu söyleyen Röttgen, "İran'ın teknik açıdan nükleer silah üretmeye çok da uzak olmadığı" tespitinin uzun süredir bilindiğini belirtti.
İran'ın nükleer silah üretme kabiliyetini geliştirmesi nedeniyle İran'la nükleer anlaşma sağlandığını söyleyen Röttgen, "Bu anlaşma İran'ın nükleer silah geliştirmesine kalıcı ve sınırsız bir yasak getiriyor. Ayrıca sıkı kontroller öngörüyor. Bu anlaşma İran'ın nükleer silaha sahip olmamasını sağlamanın en iyi yolu" diye konuştu. Hristiyan Demokrat Birlik partili politikacı Netanyahu'nun iç politik sebepler yüzünden de İran'la ilgili böyle bir açıklama yapmış olabileceğini ifade etti.
Münih Güvenlik Konferansı Başkanı Wolfgang Ischinger de Netanyahu'nun açıklamalarını eleştirdi. Bild gazetesine konuşan Ischinger, "Netanyahu'nun açıkladıkları yeni değil" dedi. Ischinger ABD'nin İran'la sağlanan nükleer anlaşmadan çekilmesinin "büyük bir hata olacağını ve Ortadoğu'da savaş riskini de artıracağı" uyarısında bulundu.
Trittin: Gizli servis gösterisi
Yeşiller partisinin dış politika uzmanı Jürgen Trittin ise Netanyahu'nun İran'la ilgili açıklamalarını, "gizli servis gösterisi diye nitelendirdi. Tagesspiegel gazetesine açıklama yapan Trittin, Netanyahu'nun açıklamalarının, ABD'nin İran'la sağlanan anlaşmadan çekilmeye "mazaret" olmaya hizmet ettiğini söyledi.
Sosyal Demokrat Parti Meclis Grup Başkan Yardımcısı Rolf Mützenich de aynı gazeteye verdiği demeçte, ABD'nin anlaşmadan çekilmesinin "bölgeyi yangın yerine çevireceği" uyarısında bulundu.
İsrail'in iddiaları
İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu pazartesi günü yaptığı açıklamada, İran'ın taahhütlerine karşın gizli bir nükleer programı olduğunu savunmuş ve bu suçlamaların, İsrail gizli istihbarat birimlerinin Tahran'daki "gizli bir arşivden" ele geçirdiği on binlerce belgeye dayandığını ileri sürmüştü. Netanyahu ayrıca Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi ve Almanya ile İran arasında 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmanın, hiç imzalanmaması gereken "korkunç bir anlaşma” olduğunu söylemişti.
Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada ABD'nin İran'la ilgili bilgilerinin İsrail'in elindeki bilgilerle örtüştüğü belirtilerek Netanyahu'ya destek verilmişti. İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif ise Pazartesi akşamı Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, Netanyahu'nun iddialarının "Uluslararası Atom Enerji Kurumu'nun daha önce incelediği ve yeniden gündeme getirilen eski suçlamalar olduğunu" ifade etmişti. Zarif ayrıca ABD Başkanı Donald Trump'ı da Netanyahu'nun suçlamalarını sahiplendiği gerekçesiyle eleştirmişti.
Söz konusu nükleer anlaşma, İran'ın en az 2025'e kadar nükleer programının en önemli bölümlerinde kısıtlamaya gitmesine karşılık Tahran'a yönelik uygulanan uluslararası yaptırımların kaldırılmasını öngörüyor.
AFP/HT,GY
© Deutsche Welle Türkçe
