İstanbul, 26 Aralık (DHA) - İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye’nin geçtiğimiz aylarda çok ciddi bir finansal stres döneminden geçtiğine dikkat çekerek, \"Ekonomik istikrarın sağlanması, çok boyutlu, uzun soluklu ve kararlılık gerektiren bir süreç\" diye uyardı.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin 2018 yılının son aylık olağan toplantısı, \"2019’a Girerken Küresel Ekonomik Beklentiler ve Türkiye Ekonomisi\" ana gündemi ile gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya İSO Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel konuk olarak katılarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Bahçıvan, 2019 yılına giderek artan jeopolitik gerilimler, toplumsal olaylar, ticaret savaşları ve siber saldırılar gibi yeni nesil riskler ve ekonomik belirsizlikler eşliğinde girmekte olduğumuza dikkat çekerek \"Biz sanayicilerin, 2019’u karamsar ve edilgen bir konumda karşılamak gibi bir lüksü olamaz\" dedi ve ekledi:
\"Aslında böyle bir tutum sanayicinin doğasına aykırıdır. Sanayici; uzun vadeli düşünen, geleceğe iyimser bakan, taşın altına elini koyarak risk alan, toplumun refahını, aş, iş üretmeyi kendisine öncelikli görev edinmiş bir ekonomik aktördür.
\"Dünya ve ülkemiz zorluklarla dolu bir süreçten geçiyor. İşte bu sıkıntılı süreçte sanayicilerimizi; sergilediği iyimser tutum, yaptığı fedakarlık ve sönmeyen yatırım arzusu nedeniyle kahraman olarak değerlendirenler, hakkaniyetle hareket ederek çok doğru bir tanımlama yapmaktadır.
\"İSO olarak bizi farklı ve zihinsel açıdan zengin kılan çok sesliliğimizi koruyarak, bundan sonra da yolumuza bu şekilde devam etmenin kararlılığına sahibiz.\"
Bahçıvan, 2019 yılının büyüme açısından daha zor bir yıl olacağını vurguladığı konuşmasında, \"Yeni Ekonomi Programı’nda yüzde 2.3 ile önceki yıllara göre oldukça düşük bir büyüme oranı öngörülüyor\" dedi ve ekonomik büyüme performansının önemli sac ayaklarından biri olan \"özel sektör yatırımlarında son dönemlerde ciddi düşüşler olduğuna dikkat çekti.
Bahçıvan, \"Ve kısa dönemde yatırımlarda belirgin bir toparlanma zor gözüküyor\" diye uyardı ve ekledi:
\"Bu nedenle 2019’u, Türkiye’nin uzun vadeli ekonomik potansiyelini güçlendirecek, ihracat becerisini geliştirecek, dinamizmini artıracak reformlara odaklanma yılı olarak değerlendirmemiz gerektiğine inanıyoruz. 2019’da uluslararası taraftan gelecek haberler bizim için çok önemli. Enflasyon ve kur da en çok dikkat etmemiz gereken iki husus. Her ne kadar kasım ayında enflasyon beklentilerin üzerinde düşüş gösterse de bu düşüşte kurdaki geri çekilme ve bazı sektörlerdeki vergi indirimlerinin belirleyici rol oynadığını görüyoruz. Kuşkusuz bu önlemler, ekonomiye hareketlilik getirmesinin yanı sıra enflasyonda yıl sonu hedeflerine yaklaşılması açısından faydalı oldu.\"
Sözlerini, \"Ülkemizin nimetlerini paylaşırken bankalarımız paydaş gibi davranırken, sıra külfetlere geldiğinde paydaşlığı unutmalarını hiç doğru bulmuyoruz\" diye sürdüren Bahçıvan, \"Özellikle yılın ilk yarısı, mevcut risk ve belirsizlikler nedeniyle çok dikkatli olunması gereken bir dönem. Bu zorlu dönemden güçlenerek çıkabilmek için atılacak adımların zamanlamasına ve dozajına her zamankinden fazla dikkat etmeli, uygulanan politikalarda sabırlı ve kararlı tutumu sürdürmeliyiz. Zira hepimizin bildiği üzere ekonomik istikrarın sağlanması, çok boyutlu, uzun soluklu ve kararlılık gerektiren bir süreç\" dedi sözlerini şöyle sürdürdü:
\"2018 yılında küresel ekonomide bahar havasının geride kaldığına tanık olduk. Yılın ortaları gelmeden ekonomik güvenin sınırlanmasıyla ticaret ve yatırımlarda ivme kaybı gözlendi.
\"Yılın sonlarına doğru da çok daha belirgin bir yavaşlama dikkat çekti. Piyasalar tarafında ise Amerika\'dan Çin\'e dünyanın önde gelen borsaları, 2018 yılının tüm kazanımlarını silecek biçimde değer kaybetti.
\"2008 küresel krizinden sonra geçen 10 yılda toplam 12 trilyon dolarlık mali kurtarma paketleri soruna kalıcı bir çözüm getiremedi.
\"Küresel ekonomide fırtına bulutlarının yoğunlaştığı, geleceğe yönelik beklentilerin zayıfladığı bir dönemden geçiyoruz. Özetle dünya ekonomisi 2019 yılında çok daha temkinli giriyor.
\"En büyük endişe gerek Merkez Bankalarının gerekse Hükümetlerin olası bir yeni küresel durgunluğa karşı çok daha savunmasız yakalanma olasılığı.\" (Fotoğraflı)