Kudüs'teki insan hakları avukatları, "müşterilerine fiilen Arap sürücü gelmemesini garanti ettiği" iddiasıyla Gett adlı taksi uygulamasının sahibi İsrail şirketine dava açtı.
Gett, Kudüs'teki kullanıcılarına "Mehadrin" adını verdiği hizmetiyle Yahudilerin dinlenme günü olan Şabat ve dini bayramlarda trafiğe çıkmayan araç çağırma seçeneğini sunuyor.
Dindar Yahudi meslektaşlarının aksine, Kudüs'teki Arap ve Hristiyan sürücüler, Şabat'ta çalışıyor. Gett ise hangi dine mensup olursa olsun bu koşulu yerine getiren her sürücüye izin verdiğini öne sürüyor.
Ancak İngiliz Guardian gazetesine göre avukatlar Mehadrin'in "ayrımcılık için bir kılıf" olarak kullanıldığını savunuyor.
Davanın avukatlarından Asaf Pink, "Hizmetlerine dini bir isim verdiler. Ama aslında bu, müşterilere Yahudi sürücülerin hizmet etmesini sağlamaya yönelik ırkçı bir uygulama. Tabii ki 'Arap şoför istemiyoruz' diyemiyorlar" diye konuştu.
Davada "ayrımcılığa maruz kalan Arap taksi sürücüleri ve bunu ırkçı bulan Arap, Hristiyan ve Yahudi on binlerce Kudüslü için" 150 milyon şekel (yaklaşık 43,8 milyon dolar) tazminat istendi.
"Yahudi olsun yeter"
Asaf Pink, davayı açmadan önce 'ayrımcılık yapıldığını gösteren kanıtlar topladıklarını' belirterek iki kişinin Ekim 2018'de kendilerini sürücü olmak isteyen kişiler olarak tanıtıp Gett'e başvuruda bulunduklarını söyledi.
Pink'e göre Gett'in Kudüs temsilcisi Herzl Moshe, gizlice kaydedilen konuşmasında şunları söyledi:
"Size bir sır vereyim. Mehadrin dindar Yahudiler için değil, Arap sürücü istemeyen müşteriler için. Benim kızım arabaya binmesi gerektiği zaman Gett Mehadrin'i kullanıyor. Çünkü sürücünün dindar olup olmaması umunda değil. Yahudi olsun yeter."
Kaydı yapan özel araştırma şirketi daha sonra Moshe'ye bir Arap sürücü gönderdi. Moshe, Mehadrin uygulamasında çalışmasını reddettiği bu sürücüye, "Benim 1500 tane Arap sürücüm var. Bir tanesi bile Mehadrin için çalışmıyor, çalışamayacaklar da" dedi.