İsrailli tarihçi ve profesör Ilan Pappe, İsrail'in, 7 Ekim'den bu yana bölgede gerilimi artırarak sürdürdüğü işgal politikasına karşı, Türkiye'nin, bölgede barışın sağlanmasında kilit rol üstlenebileceğini belirtti.
Pappe, İsrail'in mevcut hükümet politikasını, bölgedeki gerilimi artıran savaş yanlısı yaklaşımları, Siyonizm karşıtlığına uzanan kişisel yolculuğunu ve Türkiye’nin Filistin meselesindeki rolüne dair AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Pappe, Türkiye’nin Filistin meselesindeki rolüne değinerek, bu süreçte önemli bir aktör olabileceğini belirtti.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Filistin'in dört yüzyıl boyunca Osmanlı yönetiminde olduğunu hatırlatan Pappe, Türkiye’nin tarihsel bağları nedeniyle Filistin davası için önemli bir destekçi olduğunu vurguladı.
Pappe, "Türkiye, bölgesel bir güç olarak Filistin için kritik bir aktör olmasından dolayı bölgede barışın sağlanmasında kilit rol üstlenebilir ve Amerikan müdahalesine alternatif sunabilecek bir koalisyonun parçası olabilir." dedi.
İsrailli tarihçi ve profesör "Türkiye’nin Küresel Güney’e dayanan bir koalisyon içinde yer alarak Filistin halkının yanında durmasının barış için önemli olacağını düşünüyorum. Türkiye, İsrail’e dünya toplumlarının bu politikaları kabul etmediğini ve Filistin halkının haklarını savunduğunu gösterebilir." ifadelerini kullandı.
İsrail’in mevcut hükümeti bölgesel savaş istiyor
İsrail’in mevcut hükümetini "Neo-Siyonist ve mesihçi" olarak tanımlayan İlan Pappe, hükümetin savaş yanlısı tutumunu eleştirerek, "İsrail’deki siyasi liderler, güç kullanımını çözüm olarak görüyor. Çok zor bir durumdayız. İran ve Hizbullah daha pragmatik bir politika izleyip savaşı önlemeye çalışırken, İsrail hükümeti savaşa meyilli bir politika izliyor." şeklinde konuştu.
İlan Pappe, İsrail’in Gazze’ye yönelik askeri operasyonlarını sert bir dille eleştirerek, "Gazze’deki saldırılarda insan hakları aktivistleri, yardım görevlileri ve gazeteciler de sivil ayrımı yapılmadan hedef alınıyor. İsrail, varoluşsal bir tehdit algısıyla hareket ediyor ve uluslararası hukuku ihlal etmekten çekinmiyor. Bir savaş suçunu diğerinin ardından işlemeye devam ediyor." ifadelerini kullandı.
Siyonizm karşıtlığıyla tanınan Pappe, akademik kariyerinin ve Filistinli entelektüellerle kurduğu yakın ilişkilerin bu sürece gelmesinde önemli bir dönüm noktası olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Birinci ve ikinci intifada sırasında yaşananlar, benim İsrail politikalarına dair farkındalığımı arttırdı. Gerçekliği tam anlamıyla kavradığınızda geri dönüşü olmayan bir aşamaya geliyorsunuz, bu farkındalığı yaşayan çok fazla İsrailli Yahudi olmadığını söyleyebilirim. Akademik çalışmalarım ve İsrail dışında sürdürdüğüm doktora eğitimim, dünyaya daha geniş bir perspektiften bakmamı sağladı. İsrailli Yahudiler arasında bu tür bir farkındalığa erişmek nadirdir, ancak umarım gelecekte daha fazla kişi bu yoldan geçer."
ABD, İsrail'e baskı yapmazsa bölgede ateşkesten bahsetmek çok güç
ABD başkanlık seçimlerinin bölgeye etkileri konusunda da değerlendirmelerde bulunan Pappe, şöyle konuştu:
"Seçimler ABD'nin İsrail politikasına nasıl etki eder, bunu kestirmek zor. Bir yandan Amerikalılar bölgesel bir savaş istemiyor, diğer yandan ise iç siyasi dinamikler ve yaklaşan seçimler nedeniyle İsrail üzerinde yeterli baskıyı kuramıyorlar. Belki 2026 seçimlerinde Netanyahu hükümeti düşebilir, ancak yerine geçecek siyasi elitin çok farklı olacağını düşünmüyorum. Ne yazık ki, İsrail’deki siyasi liderler, güç kullanmanın çözüm olduğuna inanıyor ve bu güç işe yaramadığında daha fazla güç kullanmayı tercih ediyorlar."
Bölgede bir ateşkes sağlanması için ABD'nin kilit bir rolü olduğunu söyleyen Pappe, "ABD, İsrail’i ateşkese zorlayabilecek tek güç. Silah yardımlarını kesmesi ya da mali yardımları azaltması yeterli olacaktır. Ancak ABD'nin şu an böyle bir adım atması için gerekli siyasi iradeye sahip olmadığını düşünüyorum. Önümüzdeki seçimler bu politikanın değişip değişmeyeceğini gösterecek." şeklinde görüş belirtti.
Barış için kararlı ve geniş kapsamlı bir uluslararası baskı şart
Bölgesel barış için uluslararası aktörlerin daha güçlü ve kararlı bir şekilde devreye girmesi gerektiğini vurgulayan Pappe, "İsrail-Filistin çatışmasının çözümü sadece bölgedeki aktörlerin inisiyatifine bırakılmamalı. Çünkü bu çatışmanın yalnızca bölgesel sonuçları yok, aynı zamanda küresel barışı tehdit ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
İsrail'in ateşkes için bir motivasyonunun bulunmadığını söyleyen Pappe, "Bu savaş sadece Filistin halkını değil, İsrail halkını da olumsuz etkiliyor. Barış için kararlı ve geniş kapsamlı bir uluslararası baskı şart." diyerek sözlerini noktaladı.