12 Kasım 2024 09:35
T24 Haber Merkezi
Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in tutuklanması ve yerine kayyım atanmasına karşı İstanbul'da 26 belediye başkanı ortak bildirge yayımladı. Bildirgede, "Hiçbir antidemokratik güç, bizleri İstanbul'a hizmet etmekten alıkoyamayacak. Güzel vatanımızı haksız, hukuksuz uygulamalardan kurtarmak için, demokrasi için, hukukun üstünlüğü için var gücümüzle mücadele edeceğiz, güzel bir gelecek için var gücümüzle çalışacağız" denildi. Bildirgede, "İktidarın, kendi halkının iradesini yok sayan, halkıyla kavga eden bir zihniyetle hareket etmesi, demokrasimizin adına büyük bir tehdittir. Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir!" ifadeleri kullanıldı.
İstanbul'un CHP'li 26 ilçe belediye başkanının ortak bildirgesinde, Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer'in tutuklanması ve yerine kayyım atanmasına tepki gösterildi.
Bildirgede şunlar kaydedildi:
"Türkiye'nin en büyük ilçelerinden biri olan Esenyurt'ta yaşanan haksızlık ve hukuksuzluk karşısında halkın iradesine sahip çıkmaya kararlıyız. Esenyurt Belediye Başkanımız Prof. Dr. Ahmet Özer, halkımızın helal oylarıyla seçilmiş, temiz sicili ve liyakatiyle göreve layık görülmüş bir bilim insanıdır. Ancak, uydurma gerekçelerle yapılan bir 'şafak operasyonuyla' gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır. Halkın iradesine müdahale edilmiştir ve demokrasimiz derin bir yara almıştır. Yerel yönetimlerin bağımsızlığı ve demokratik işleyişi, demokrasimizin temel değerlerinden biridir.
Anayasamızda da yer aldığı üzere, görevleriyle ilgili suç isnadı bulunan yerel yöneticiler hakkında adil ve şeffaf bir yargılama süreci işletilmeli, kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadan görevlerinden alınmamalıdır. Ancak Esenyurt'ta, hiçbir kesin karar olmadan, demokratik meşruiyetin yerini kayyım ataması almıştır. Bu, yalnızca başkanımıza değil, tüm Esenyurt halkının iradesine karşı yapılmış bir saygısızlıktır.
Esenyurt Belediyesinde son 11 gündür yaşananlar, hukukun üstünlüğünün nasıl hiçe sayıldığını bizlere göstermektedir. Belediye meclisimiz toplantıya dahi çağrılmadan, atanmış memurlarla yönetilmeye başlanmış, meclisin, encümenin ve komisyonların yetkileri atanmış kişilere devredilmiştir. Bu, sadece belediye başkanına değil, seçilmiş meclis üyelerinin tamamına ve dolayısıyla halkın iradesine karşı açık bir vesayet uygulamasıdır.
İktidarın, kendi halkının iradesini yok sayan, halkıyla kavga eden bir zihniyetle hareket etmesi, demokrasimizin adına büyük bir tehdittir. Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir! Siyasi amaçların hukukun araçsallaştırılmasına ve bu ilkenin ihlaline izin veremeyiz. Esenyurt'ta yaşanan bu hukuk dışı uygulamaların karşısında dimdik durmaya, halkın iradesini savunmaya kararlıyız.
Bizler, milletimizden aldığımız yetkiyle demokrasiyi korumak, halkın iradesine sahip çıkmak için buradayız. Cumhuriyet Halk Partili yerel yönetimler olarak Türkiye'nin birinci partisiyiz ve hiçbir hukuk dışı baskı karşısında susmayacağız. Ülkemize güzellikler getirmek için çıktığımız iktidar yürüyüşümüzden geri adım atmayacağız. Bu ülkenin seçilmişlerine yönelik yapılan hukuksuz müdahalelerin, halkımızın Cumhuriyete ve demokrasiye olan bağlılığını gölgelemesine asla izin vermeyeceğiz. Bu hukuksuzluk sona erene kadar, meydanlarda, yargı önünde ve tüm demokratik platformlarda mücadelemizi sürdüreceğiz.
Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bizlere miras bıraktığı demokrasi ve hukuk mücadelesine sadakatle bağlıyız. Bu yüzden, halkımızın iradesinin üzerinde hiçbir hukuksuz iradeyi kabul etmiyoruz. Hiçbir antidemokratik güç, bizleri İstanbul'a hizmet etmekten alıkoyamayacak. Güzel vatanımızı haksız, hukuksuz uygulamalardan kurtarmak için, demokrasi için, hukukun üstünlüğü için var gücümüzle mücadele edeceğiz, güzel bir gelecek için var gücümüzle çalışacağız.
Şunu büyük harflerle tekrar vurgulamak isteriz: 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' ilkesinin ihlal edilmesine asla izin vermeyeceğiz." (ANKA)
CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklandıProf. Dr. Ahmet Özer, 31 Mart seçimlerinde CHP ve DEM Parti'nin "kent uzlaşısı" kapsamında, CHP'nin Esenyurt adayı olmuş ve yüzde 49 oy oranıyla belediye başkanı seçilmişti. Özer, 30 Ekim sabahı hakkında yürütülen "PKK/KCK örgüt üyeliği" soruşturması kapsamında ev baskınıyla gözaltına alındı. Evinde, arabasında ve belediye binasında arama yapıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın açıklamasına göre, aynı zamanda akademisyen olan Özer'in, geriye dönük yapılan 10 yıllık inceleme kapsamında, görüştüğü 694 kişinin "örgüt mensubu olduğu" iddia edildi. Açıklamaya göre, belediye başkan adayı olduğunda adli sicili soruşturulan Özer'in, hakkında telefon dinlemesi uygulandığı, konuşma dökümlerinin oluşturulduğu, fiziki takibe alındığı ve hesap hareketlerinin incelendiği öğrenildi. Soruşturmanın üç ay önce başlatıldığı, Özer'in KCK'lı Remzi Kartal'la yapılan görüşmesinin ise çözüm süreci zamanı 2015'te gerçekleştiği öğrenildi.
Özer'in ifadesi: Hepsi uydurma, kayyım atanmasının alt yapısı oluşturulduÖzer, yaklaşık 12 saatlik gözaltı süresinin ardından gece yarısı "örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklandı. Hakimlik ifadesinde suçlamaları kabul etmediğini söyleyen Özer, "Ben 1,5 milyonluk şehrin belediye başkanıyım, çağrılsaydım koşa koşa ifade vermeye gelirdim. Bunların hepsi uydurma, zorlama siyasi atraksiyonlar ile görevden alınmam için uydurulmuştur. Kayyım atanmasının alt yapısı oluşturulmuştur" dedi. Özer, "10 yıldan fazladır CHP'ye mensubum, en son seçimde aday oldum, İmamoğlu'nun danışmanlığını yaptım, Devlet Planlama Teşkilatı'nda Recep Yazıcıoğlu ile görev yaptım, bugüne kadar bir şey yok, 10-15 yıl önceki bir takım olaylar gündeme getirilerek görevimden uzaklaştırılmaya çalışılıyor" diye ifade verdi. "Terör örgütüyle bağını" gösteren “en önemli görüşme” başsağlığı konuşmasıymışİstanbul Başsavcılığı’nın Özer hakkındaki tutuklamaya sevk yazısında, Özer’in “Terör örgütüyle bağını gösteren en önemli telefon konuşmasının”, üç kardeşi hakkında "örgüt üyeliği"nden işlem yapılan Mehmet Kaya isimli kişiyle, annesinin vefatından sonra başsağlığı için yaptığı telefon görüşmesi olduğu belirtildi. Savcılık ifadesi sürerken "Esenyurt Belediyesi'ne kayyım atandı" iddiasıÖzer'in savcılık ifadesi sürerken, İçişleri Bakanlığı tarafından Esenyurt Belediyesi'ne Beşiktaş Kaymakamı Oğuzhan Bingöl'ün kayyım olarak atandığı öne sürüldü. Haber ilk olarak, Sabah gazetesi ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Fatih Atik tarafından servis edildi. Ancak Atik, 15 dakika sonra yeni paylaşımda düzeltmeye gitti. T24'e açıklama yapan CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, "Biraz evvel TBMM'de iktidar kulisinde konuştuğumuz İçişleri Bakanı böyle bir işlemin yapılmadığını söyledi. Ancak Sulh Ceza Hakimliği'nden tutuklama kararı çıkarsa daha sonra işleme bakacaklarını ifade etti. Biz hepimiz bu memlekette bu cümlelerin satır aralarının ne anlama geldiğini biliyoruz" dedi.
Avukatı: Kiracısı olan öğrencinin amcasının 'davası var' diye ilişkili gösteriliyorT24'e açıklama yapan Ahmet Özer'in avukatı Şevket Tuci, "Müvekkilimize kumpas kurulduğu açık. Örneğin Mehmet diye biriyle görüşüyor. Mehmet'in kardeşi örgütle ilişkili ama Mehmet'in sicili temiz, bundan suçlanıyor. Mesela Ahmet Özer evini kiraya veriyor. Kiralayanlar öğrenci, ev kirasını da öğrencilerden birinin amcası ya da babası. Kirayı ödeyen kişinin örgütten davası var diye bununla ilişkili gösteriliyor" dedi. Tutuklanan Ahmet Özer hakkındaki “en önemli görüşme” başsağlığı konuşması çıktı
Beyoğlu Kaymakamı özel onaylı terfi aldı, bir gecede vali yardımcısı olup kayyım atandıÖzer'in 30 Ekim'de tutuklanmasının ardından 31 Ekim sabajı yerine kayyım atandı. Önceki geceye kadar Beyoğlu Kaymakamlığını yürüten Can Aksoy’un kayyım olarak atandığı İçişleri Bakanlığı’nca duyuruldu. Esenyurt Belediyesi’ne Beyoğlu Kaymakamı Can Aksoy’un getirilmesi kararı sonrasında Aksoy, İçişleri Bakanlığı’nca özel vekalet onayı ile İstanbul Vali Yardımcılığı’na terfi ettirildi. Vekaletli terfi onayının İstanbul Valiliği’ne ulaşmasının ardından, bu kez valilik onayı ile Esenyurt Belediye Başkanlığı’na kayyım atandı.
|
© Tüm hakları saklıdır.