Gündem

İstanbul Onur Yürüyüşü'nde gözaltına alınanlara takipsizlik: Polisin, yürüyüşçülerin dağılmasını ne kadar beklediği belirsiz; dağılmamakta ısrar edildiğine dair de delil yok

01 Aralık 2023 16:30

Bu yıl 21. LGBTİ+ Onur Yürüyüşü'nde gözaltına alınan 46 kişi hakkında yürütülen soruşturmada takipsizlik kararı verildi. Savcılık kararında, polisin ihtardan sonra grubun dağılması için ne kadar süre beklediğinin belirsiz olduğu ve yürüyüşçülerin dağılmamakta ısrar ettiklerine dair yeterli delil olmadığı belirtildi. 

İstanbul Valiliği'nin yasak kararı nedeniyle bu yıl 25 Haziran'da İstanbul Nişantaşı'nda yapılan 21. LGBTİ+ Onur Yürüyüşü'nde gözaltına alınan 46 kişi hakkında "Kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama" suçlamasından soruşturma başlatılmıştı.

Soruşturmayı terör bürosu yürüttü, "Sözde Onur Yürüyüşü" dedi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu, söz konusu soruşturmanın "İstanbulpride, LGBTİQ+ Meclisleri, Lambda İstanbul LGBTİ+ Dayanışma Derneği, İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası ve HDK LGBTİ+ Meclisleri' isimli oluşumlar organizesinde; sözde '21. İstanbul LGBTİ+ Onur Yürüyüşü' konulu toplanma çağrısı olayı ve sonrasında Şişli ilçesinde izinsiz basın açıklaması yapan grubun ‘Dönmeyiz dönüyoruz, yine döneceğiz-İstanbul Pride' şeklinde yazıl pankart açılma” nedeniyle başlatıldığını bildirdi.

"Üç şartın birlikte gerçekleşmesi gerekiyor"

Soruşturmayı tamamlayan savcılık, 46 kişi hakkında kamu davası açılması için yeterli delil bulunmadığına karar verdi. “'Kanuna aykırı toplantı ve gösteriye katılma, ihtara rağmen dağılmamaları halinde zor kullanmaya başvurulması, zor kullanmaya rağmen de gruptakilerin dağılmamakta ısrar etmesi" şeklindeki üç şartın birlikte gerçekleşmesi gerektiğini belirten savcılık, "Ancak somut olayda kolluk güçlerinin ihtarından sonra grubun dağılması için ne kadar süre beklenildiğine yönelik bir belirleme olmadığı ve şüphelilere kolluk güçleri tarafından zor kullanılmaya başlandıktan sonra şüphelilerin dağılmamakta ısrar ettiklerine ve atılı suçun unsurlarının tamamının gerçekleştiğine dair kamu davası açmaya yeterli nitelikte delil bulunmadığına” karar verdi.